Haber Merkezi / TIMETURK
Manisa'daki 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı'nda düzenlenen yemin törenine, başörtülü asker yakınlarının alınmamasının ardından resmi törenleri boykot çağrısında bulunan Özgür-Der hakkında açılan kapatma davası bugün başladı.
Fatih Adliyesi 2. Asliye Hukuk Mahkemesi?nde yapılan duruşma 10 Haziran tarihine ertelendi. Özgür-Der yöneticileri mahkemeye 2 sayfalık savunma verirken, yaklaşık 30 kişilik bir avukat grubu Özgür-Der?e hukuki destek verdi. İslami camiadan birçok vakıf, dernek, dergi temsilcisi basın açıklaması etkinliğine katıldı.
Duyarlılık ve dayanışma çağrısında bulunan Özgür-Der duruşma öncesinde Fatih Adliyesi?nin önüne gelerek kitlesel basın açıklaması yaptı. 'Özgür-Der Susturulamaz!' yazılı büyük bir pankartın açıldığı eylemde, 'Özgür-Der Kapatılamaz!' ve 'Özgürlük Talebi Yargılanamaz!' yazılı dövizler taşındı. Basın açıklamasında ilk olarak söz alan Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Rıdvan Kaya, bugüne kadar İslami kimlikleriyle baskılara karşı direndiklerini, bundan sonra da direneceklerini belirtti. Yapılanları zillet olarak gördüklerini ifade eden Kaya, ?Yargılanıyoruz ama biz biliyoruz ki haklıyız ve inanıyoruz ki mutlaka kazanacağız? dedi.
Sindirilmek istenen İslami kimlik ve taleplerdir!
Haksöz haberde yer alan haberdeyse, eylemde söz alan ve konuşmasında Özgür-Der'in İslami kimlik ve taleplerdeki ısrarcı tutumuna dikkat çeken Özgün İrade Dergisi yazarı Ramazan Kayan, kapatma davası üzerinden sindirilmek istenenin İslami kimlik ve talepler olduğunu belirterek bunun sesi olan Özgür-Der'in yanında olduklarını söyledi.
Kurumlarımızı kapatabilirler ancak bizi asla susturamazlar !
Üçüncü konuşmacı olarak eylemde İLKAV adına söz alan Mehmet Pamak, İlkav'ın da daha önce benzeri bir davaya maruz kaldığını belirterek şunları söyledi: 'Resmi ideoloji tüm muhaliflere dayatılmak isteniyor. Buna karşı tüm erdemli kesimlerin elele verip omuz omuza mücadele etmesi gerekmekte. Okulların, eğitim kurumlarının resmi ideolojinin kışlaları değil, özgürlük adası olması gerektiğini talep ediyoruz ve bu talebimiz cezalandırılmak isteniyor. Kapatma davalarının siyasi-ideolojik olduğu ortada. Kurumlarımızı kapatabilirler ancak bizi asla susturamazlar!'
Kararlı tavrından dolayı Özgür-Der'le iftihar ediyoruz!
Vakit Gazetesi sahibi Mustafa Karahasanoğlu Türkiye'de hukuk alanındaki çifte standartların hala devam ettiğine dikkat çekerek darbeci zihniyetin sürdürülmek istendiğini söyledi. Özgür-Der'e açılan davanın ideolojik arka planının da bundan bağımsız olmadığını kaydeden Karahasanoğlu, 'Baskı ve dayatmalara karşı Özgür-Der bu güne kadar hiç susmadı, yamulmadı ve bugünden sonra da susup yamulmayacaktır inşallah. Kararlı tavrından dolayı Özgür-Der'le iftihar ediyoruz!' diyerek sözlerini tamamladı.
Olması gereken Özgür-Der'in kapatılması değil, yasakçı yasaların çöpe atılmasıdır!
Eylemde Şanar Yurdatapan'la birlikte söz alan Abdurrahman Dilipak Türkiye'de devletin her alana müdahale ederek ideolojik temelde şekillendirmeye çalıştığına dikkat çekerek yasakçı yasalarla da bu durumun pekiştirilmek istendiğini söyledi. Özgür-Der'e açılan kapatma davasının da bir diğer dayatma örneği olarak karşımızda durduğunu belirten Dilipak 'Olması gereken Özgür-Der'in kapatılması değil, yasakçı yasaların çöpe atılmasıdır!' dedi.
Dilipak'la birlikte söz alan Düşünceye Özgürlük Girişimi sözcüsü Şanar Yurdatapan da Özgür-Der'in örgütlenme özgürlüğüne yapılan saldırının düşüncesini örgütlemeye çalışan bütün örgütlere yöneltilen bir saldırı olduğunun altını çizerek farklı düşünen insanların haklar ve özgürlüklerin savunulması ortak paydasında dayanışma içerisinde olarak omuz omuza mücadele etmeleri gerektiğinin önemini vurguladı.
Despotizme karşı Özgür-Der'in yanındayız!
Eylemde Doğru Haber Gazetesi adına söz alan Mehmet Göktaş da İslami kimlik ve talepleri dolayısıyla kapatılmak istenen Özgür-Der ve İlkav'ın bütün faaliyetlerinin altına imzalarını attıklarını belirterek 'Özgür-Der'in bütün bildirilerinde kendimizi bulduk ve onlarla iftihar ediyoruz. Despotizme karşı Özgür-Der'in yanındayız!' dedi. Göktaş, çocuklarımızı resmi ideoloji cahiliyesinden uzak tutmanın önemine dikkat çekti.
Özgürlükleri hedef alan ve bütün Türkiye'yi ilgilendiren bir dava
'Yargının bir kez daha baskı altına alındığı bir dava sürecindeyiz.' diyerek konuşmasına başlayan Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı Gülden Sönmez de bu davanın sadece Özgür-Der'i muhatap almadığını, düşünce, ifade, örgütlenme vb. özgürlükler bağlamında bütün Türkiye'yi ilgilendiren bir dava olduğunu belirterek sonuna kadar davanın takipçileri olacaklarını söyledi.
Türkiye'de bir ayıba daha imza atıldı
Son konuşmacı olarak eylemde söz alan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Türkiye'de bir ayıba daha imza atıldığını belirtti ve inşallah kapatmayla sonuçlanıp bu ayıbın derinleştirilmeyeceği temennisinde bulundu. Davanın AK Parti'nin özgürlükler açılımı bağlamında tutarlılığı üzerinde de duran Yıldırım, AK Parti'nin bir yandan Müslüman Ortadoğu halklarını heyecanlandıran politikalar izlerken diğer yandan İslami kimliği dolayısıyla böyle bir dava açılmasının onun iktidarda olduğu bir döneme denk gelmesinin de bir paradoks olduğunu söyledi.
Öte yandan Ankara, Batman ve Diyarbakır?da da, kapatma davası protesto edildi.
ŞEKERCİ: EĞİTİMİN ÖZGÜRLEŞTİRİLMESİNİ TALEP ETTİK
Özgür-Der Başkanı Hülya Şekerci, geçtiğimiz günlerde Vakit'e yaptığı açıklamada Türkiye'de yaşanan hak ihlalleri başta olmak üzere, küresel çapta işlenen insanlık suçlarına karşı tam 10 yıldır İslâmi kimlikli bir muhalif tutum sergileyen derneklerinin devlet tarafından kapatılmak istendiğini söyledi.
ÖZGÜR-DER'İN BİLDİRİSİNDE YER ALAN İFADELER
Özgür-Der Genel Merkezi, temsilcilikleri ve bazı destekçi kuruluşların imzalarını taşıyan söz konusu bildiride, okullarda çocukların ve gençlerin militarist yönlendirmelere tabi tutulmasının eleştirildiği hatırlatılarak şunlar ifade edildi: ?Her sabah ders başlamadan önce ve resmi bayramlar vesilesiyle düzenlenen törenlerde askeri direktiflerle icra edilen ve marş söylemek, ant içmek gibi ritüeller içeren uygulamaların terk edilmesi isteniyor. Atatürk'ün şahsında kişi yüceltmeye dayalı bu törenlerin çocukların ve gençlerin kişiliklerine yönelik baskıcı bir ortam oluşturduğu; daha genelde de ırkçı, faşizan eğilimleri beslediği dile getiriliyor. Bu tarz militarist nitelikli törenlerin eğitimin bir parçası sayılmaması gerektiği ifade edilen bildiride öğrenci velilerine bir çağrıda bulunuluyor ve çocuklarını bu törenlere göndermemeleri talep ediliyor. İşte bu temel hak ve özgürlük talebinden dolayı Özgür-Der suçlanmakta ve kapatılması istenmektedir.?
Fotoğraflar: Sabiha Çimen