?Genç bir kadın, besbelli uyuşturulmuş. Kusuyor, arada annesini çağırıyor. Beyaz tişörtlü ve sırıtan bir adamın çamaşırını çıkarmasına güçsüzce karşı koymaya çalışıyor, başaramıyor.?
İnsan Hakları Eylemcisi Jassim El Bidavi?ye göre film sadece korkunç görünmüyor. Film, Ramadi?de gözaltındaki kocasını ziyarete gelen ama uyuşturulan kadına tecavüz eden polisi ve yanındaki kameramanı teşhir ediyor. Yeni güvenlik güçlerine bahşedilen ?süpürme? güçleriyle Irak, umutsuzca ve hızla iç savaşa tekrar sürükleniyor. Hızlı ve geniş, anlaşılmaz güvenlik cihazları, neredeyse bir milyon üniformalı insan ve yolsuzluk, salgın hastalık gibi.
İngiltere?de yayınlanan Times gazetesinin Irak Muhabiri James Hider?ın haberi bu ifadelerle başlıyor. Hider, Irak?ta yaşananları anlatmaya devam ediyor:
?En sık uygulanan dalaverelerden biri, insanların tutuklanması ve serbest bırakılmak için yüzlerce, binlerce dolar istenmesi. 35 yaşındaki Ebu Aliya, Eylül 2008?de, Bağdat?ta bir parkta 15 kişiyle birlikte göz altına alındı. Bir iş günü sonrasında piknikteydiler. Askerler, aralarında Şii militan olup olmadığını öğrenmek istiyordu. Bilmediklerini söylediler. Hapsedildiler, militan olduklarını itiraf etmeleri için elektrik kablosuyla dövüldüler. 3 ay sonra bir asker bir avukata ihtiyaçları olduğunu söyledi. Asla çıkamayacaklarından korkuyorlardı. Her biri 3 bin dolar ödedi ve mahkemeye çıktılar. Yargıç, bir delil yokken neden göz altında olduklarını sordu, serbest bırakıldılar. Günlüğü 10 dolara çalışan işçiler için çok para.
Aliya, ?Irak güvenlik güçleri kontrolden çıktı. Üniformalı olmasa bile eğer bir askerle tartışırsanız sizi ve ailenizi tutukluyorlar. Bu her yerde ve her zaman yaşanıyor? diyor.
20?li yaşlarındaki Muhammed, 2007?de Bağdat yakınlarında bir baskında tutuklandı. 18 ay içerde kaldı, her gece sorgulandı ve dayak yedi, dişleri kırıldı. Bir belgeye parmak basana kadar askıya alındı. Neye parmak bastığını okuyamadı; gözleri bağlıydı. Ailesi 800 dolar ödedi, serbest bırakıldı.
Irak İnsan Hakları Bakanlığı?ndan bir yetkili, Sawsan El Barrack, ?Bize gelen oldukça fazla görevi kötüye kullanma olayı var, özellikle geçici göz altı merkezlerindeki polislere yönelik suçlamalar. Tecavüze ya da dayağa maruz kaldığını söyleyen oldukça fazla kadın var? diyor. Bir çok tecavüz olayından sonra aile, kendini kirlenmiş görüyor ve kurbanı öldürüyor.
Bidavi, Ramada?daki karakolda filme alınan kadının yazgısının da aynı olduğunu söylüyor. Ramada?daki aşiret kaynaklarına göre, filmdeki tecavüzcü kısa bir süre göz altına alındı ve serbest bırakıldı. Suriye?ye kaçtığı sanılıyor.
Irak Dürüstlük Komitesi?nin bir üyesi olan Emel El Kaadi, kadının, tutuklanan ve bir terör örgütünün üyesi olduğunu itiraf eden öğrenci bir oğlu olduğunu söylüyor. İtiraf etmişti, çünkü gardiyanlar tecavüzle tehdit etti. Emel, ?Çeşitli kolluk kuvvetleri tarafından karakollarda tecavüze uğradığını söyleyen çok sayıda kadın var? diyor.
Yerinden Edilmiş İnsanlar İçin Komite?den Azhar El Samarrai de, Irak ve ABD güçlerinin eğitimsiz, ahlaksız ve seviyesi düşük insanları militanlarla ve diğer gruplarla savaşmak için acilen askere aldıklarını, güvenlik güçlerinden bazılarının daha önce militan ya da asi olduğunu söylüyor.?
Irak?ta şimdi toplam 560 bin polis, 270 bin Irak askeri bulunuyor. İşgalden bu yana 9 bin güvenlik personelinin öldüğü tahmin ediliyor. Bir özel askerin aylık maaşı ise 700 dolar. Evrensel
Tecavüz, işkence ve dayak
?Genç bir kadın, besbelli uyuşturulmuş. Kusuyor, arada annesini çağırıyor. Beyaz tişörtlü ve sırıtan bir adamın çamaşırını çıkarmasına güçsüzce karşı koymaya çalışıyor, başaramıyor.?
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-04-27 01:40:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara