Haber Merkezi / TIMETURK
Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:
Yerel seçimi başarıyla gerçekleştirdik. Hükümet olarak ister AK Parti'ye ister başka partiye oy vermiş olsun hiç bir şehrin bizim için bir farkı yok. 81 vilayetimize eşit bir şekilde hizmet taşıdık. Milletimizin kararına her zaman saygı duyduk yine duyuyoruz. Seçim sonrasında başbakan filanca vilayete küstü şeklinde yapılan değerlendirmeleri son derecek yakışıksız çirkin olarak buluyorum. Her ilde belediye başkanı düzeyinde hizmete veremeyeceğiz belki ama İl Genel Meclisi'nde yer alan AK Parti'li arkadaşlarımız hizmete katkı yapmaya devam edecek. Her türlü istatistikten pek çok farklı yorum çıkarmak mümkündür. Birilerinin yaptığı gibi rakamların üzerinden siyaset yapacak değilim. Milletimiz vermek istediği mesajı net bir şekilde vermiştir. AK Parti bir kez daha birinci olmuştur. Aksini kimse iddia edemez. En yakın partiye açık ara fark atarak oy almıştır. Son 30 yılın tek örneğidir. Bu eşine ender rastlanan bir durumdur. AK Parti kendi başarılarıyla yarışmıştır. İL Genel Meclisi oylarında AK Parti yüzde 30 CHP yüzde 23, MHP yüzde 16 olmuştur. hepsini topladığınızda AK Parti'nin oy oranına anca ulaşmıştır. Burada dikkat çeken husus AK Parti'nin oylarını geniş bir tabana kaydırmasıyken diğerlerinin belli bölgelerle sınırlı kalmıştır. Bazıları da kimlik siyasetiyle sadece Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde varlık göstermiştir, diğer bölgelerde gösterememiştir. CHP 31 ilin hiçbirinde belediye kazanamazken beldelerde de hiçbir varlık gösterememiştir. Burada Doğu ve Güneydoğu illerinde el ettiğimiz İl Genel Meclisi'ndeki oy oranına dikkat çekmek isterim. AK Parti iki bölgenin toplamında birinci çıkmıştır. AK Parti bu seçimden zaferle çıkmıştır ancak beklentimizin altında bir sonucun çıktığı da bir gerçektir. AK Parti'nin bir kaç puan düşüşünü kendi hanelerine başarı olarak yazanlar oldu. Hiçbir parti seçime ikinci, üçüncü olacağım diyerek girmez. Bizim için esas olan milletimizin ortaya koyduğu iradedir. Milletimizin verdiği mesajı vermiştir. Bize verilen emanete halel getirmeyeceğiz. Bu seçimler de göstermiştirki milletimiz 'durmak yok yola devam' mesajını vermiştir.
ERGENEKON OPERASYONU ELEŞTİRİLERİNE TEPKİ
Son bir kaç hafta içerisinde cumhuriyet savcılarının talimatları doğrultusunda operasyonlar gerçekleştirmiştir. Bazı siyasi liderler sorumsuzca açıklamalar yapmıştı ve devam ediyor. Savcıların hukuk içerisinde gerçekleştirdiği soruşturmayı siyasetle ilişkilendirerek AK Parti'ye ağır eleştiri getirip bundan rant elde etmeye çalışıyor. Bunlara cevap verecek değilim, merci belli. Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu onlara hatırlatmak istiyorum. Suçluluğu hükmen sabit olana kadar kimse suçlu olarak kabul edilemez. Hiçbir kimseye de ayrıcalık tanınamaz. Siyasiler dahil ehr kesime düşen bu temel ilkelere uygun davranmalıdır. Eğer bugün savcılarımı ve hakimlerimiz üzerlerinde hiçbir baskı ve tehdide boyun eğmeden görevlerini yapabiliyorsa, bu bugünümüz içinde geleceğimiz için de güven verici bir şeydir. Bundan kim neden rahatsız oluyor? Bunu kim neden engelllemeye çalışıyor. Ortada son derece vahim ve ağır iddialar var. Bu iddiaların peşine düşen, aydınlatmaya çalışan hukuk sistemimiz var. Bırakın akla, kara ortaya çıksın. Savcılarımızı, hakimlerimizi tehdit ederek kimse bir yere varamaz. Bu süreci siyasetle, hükümetle ilişkilendirmek son derece sorumsuz bir davranıştır. Yargıya biz sadece yardımcı oluruz. Asla üstlenmedik üstlenemeyiz. Üzerimize düşen neyse onu yapıyoruz. Ancak aynı anlayışı toplumun tüm kesimlerden özellikle de siyasi aktörlerinden bekliyoruz.
EKONOMİK KRİZ VE TEDBİRLER
Türkiye ekonomisindeki son durumlara gelirsek. Gelişmeleri paylaşmak istiyoruz. Son yüzyılda eşine az rastlanır finansal krizin eşiğinden geçiyoruz. Küresl ekonominin belirsilikleri devam ediyor. Türkiye olarak hangi şekilde etkilendiğini birlikte izledik ve tedbirleri aldık. 60'ın üzerinde tedbir paketi ortaya koyduk. Para politikaları konusunda önemli açılımlar gerçekleştirdik. İşsizliğin can alıcı sorun olduğunun farkındayız. Tüm gelişmeleri takip ediyor, gerektiğinde tüm tedbirleri cesaretle alıyor ve uyguluyoruz. Cari açığın önemli bir şekilde gerileyeceğini tahmin ediyoruz. Kriz en az zararla atlatan ülke olacağız. Bizi, daha önce dediğimiz gibi bu kriz teğet geçecek. Bu krizin siyasi krize dönüşşsün diye bekleyenler var. Hepimiz aynı gemideyiz. Gereken neyse onu yapmalıyız. G-20 Zirvesi'nde tüm bunları gördük. Ne yapmamız gerekiyorsa onları ortaya koyduk. Türkiye'de herşey bitmiş gibi manzara çizenler oldu. bunu 2003'te de yaptılar ama sonuçlarını gördük. Krizden çıktığımız da daha güçlü bir Türkiye olarak yola devam edeceğiz.
Son dönemde yoğun bir program gerçekleştirdik, G-20, NATO Zirvesi, Medeniyetler İttifakı formu gibi... Forumda bakanlarımız biraraya geldi. Anlaşmaları bakanlarımız imzaladı. Ardından son olarak ABD Başkanı Barack H. Obama'yı ağırladık. Görüşmeler sonrasında Almanya ziyaretimiz oldu. Şuanki hükümetinin yetkileri ve Scrhöder'le görüşme imkanımız oldu. Almanya'daki sivil toplum örgütü temsilcileriyle biraraya geldik. Bu süreç içerisinde Ermenistan'la önemli temaslarımız oldu. Böylesi hassas bir konu ülkemizde istismar konusu olmuştur. Bizim Azerbaycan'la Ermenistan arasında yürütülen politikalarla Ermenistan'la yürüttüğümüz politikalarımız birbirinden ayrı değerlendiremeyiz.
DERVİŞ EROĞLU'NA AÇIK MESAJ
Son olarak KKTC'de gerçekleşen seçimlerin vatandaşlarımız için hayırlı olmasını dilerim. Kıbrıs'la ilgili başlayan süreç aynen devam etmelidir. Yeni iktidar buna 'destek' olmalıdır, 'köstek' olmalıdır. Bizde burdan KKTC Cumhurbaşkanımızın elini zayıflatacak hamlelere prim vermeyiz, bunu da açık söylüyorum.