Haber Merkezi / TİMETURK
CIA'in dünyanın dört bir yanındaki gizli hapishanelerinde esirlerin, sadece sorgu müfettişleri değil aynı zamanda doktorlar tarafından da işkencelere maruz kaldıkları ortaya çıktı. The Washington Post Gazetesi'nde yayınlanan habere göre doktor ve psikiyatristler, sorgu müfettişlerine çeşitli işkence fikirleri sunarak yasalar önünde suçsuz gözükmelerini kolaylaştırıyorlar. Mahkumların psikolojilerini bozmaya yönelik iz bırakmayan bu yöntemler arasında uzun süre uykusuz bırakmak, sırt üstü yatırarak sürekli yüzüne su atmak yer alıyor. Diğer yandan bu işkencelere katılan doktorlar ve psikiyatristler tepki ve öfkeyle karşılandılar.
Washington Post Gazetesi, Merkezi İstihbarat Ajansı (CIA)'e bağlı doktor ve psikologların da ajanstan müfettişler eşliğinde mahkûmlara işkence ettiğini ortaya koydu.
Psikiyatrist Akıl Öğretiyor
Gazete, İstihbarat Ajansının, kendilerine bağlı gizli hapishanelerde esirleri (bu esirlerin arasında Filistinli Zeyneddin Muhammed Hüseyin ?Ebu Zübeyde- de bulunuyor. Kendisi 2002 yılının yazında bu tür bir sorguya tutulmuştur) 'Aşırı Baskı Aşaması' ismini verdikleri sorgulara çekmeye başladığını yazdı. Ajanstan gönderilen sorgu grubu bir müfettiş ve psikiyatrist ya da psikologdan olmak üzere iki kişinden oluşuyor.
Gazete, bu işkencede psikiyatristin çok tehlikeli roller üstlendiğine dikkat çekiyor.
Psikiyatrist, müfettişleri Ebu Zübeyde'nin örneğinde görüldüğü gibi esirin fiziksel ve psikolojik olarak çöküşüne neden olacak çeşitli işkence yöntemlerinde yasal mazeretler gösterebilecekleri fikirlerle, pratik nasihatlerle donatıyor.
Korku Ortamı
The Washington Post Gazetesi'nin verdiği habere göre bu yöntemlerden bir tanesi uzun süre uykusuz bırakmak ve sırtüstü yatırarak sürekli yüzüne su dökmek. Mahkumlar da korku havası yaratmak için böceklerin kullanılması ya da suda boğuluyor kuruntusu yaratmak.
Psikiyatristlerin ve diğer doktorların, mahkûmlara işkencede üstlendikleri roller, doktorluk ve psikiyatristlik mesleğinin temel ilkelerinin çiğnenmiş olması nedeniyle şiddetli öfke ve eleştrilerle karşılaştı.
Gazete, bu işkencelere karışan doktorların isimlerinin George Bush yönetiminde gizlenen diğer ayrıntılarla beraber saklandığını belirtti. Doktorların soruşturmada oynadıkları roller, hükümeti de rahatça 'mahkumlara sorgu esnasında işkence yapılmıyor', iddialarında bulunmaya cesaretlendirmişti.
Bilinmesi gereken bir diğer nokta ise; hapishanelerde soruşturma esnasında esirlere işkenceye katılan doktorların ve psikiyatristlerin tümünün İstihbarat Ajansı'yla sözleşmeli olduklarıdır.
Mesleğin İhlali
The Washington Post Gazetesi, İşkence Karşıtı Doktorlar Cemiyeti Başkanı Frank Donago'nun konu üzerine şu sözlerini aktardı: ' Merkezi İstihbarat Ajansı'nın programlarına katılanlar, yasaları, mesleğin yönetmeliklerini çiğnemiş, bilinen örf ve adetlerine utanç lekesi sürmüşlerdir. '
Donago şöyle devam ediyor: ?Esirlere işkence ettiği ispatlanan tüm doktorların doktorluktan atılmaları, doktorluk ruhsatlarının ellerinden alınması ve bir daha asla mesleğe dönmelerine izin verilmemesi gerekir.?
Gazete, CIA'in dün, dünyanın dört bir yanında ajansa bağlı gizli hapishanelerde 2002-2006 yılları arasında sürdürülen bu gelişmiş soruşturma programı hakkında bir açıklama yapmayı reddettiğini bildirdi. Merkezi İstihbarat Ajansı Başkanı Leon Pandit ise geçtiğimiz Perşembe günü yaptığı açıklamada, uygulanan bu programın hükümet tarafından kabul edildiğini söyledi.
Cemiyetlerden Kınama
Amerikan Tıp Birliği ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi, doktorların esirlere işkence amaçlı üstlendikleri rolleri aynı şekilde Psikiyatristler Cemiyeti de özellikle cemiyete üye doktorlar başta olmak üzere bu işe kalkışan tüm doktorları kınadı.
Amerika Minnesota Üniversitesi'nden Profesör Steven Miles, başkalarına işkence yapılması eylemlerine karışanların diğer ülkelerde mahkemeye çıkarıldıklarına işaret ederek, Amerika'da da hükümetin bu doktorlara karşı, meslek yeminlerine ve meslek şerefi misakına ihanet ettikleri gerekçesiyle aynı uygulamaya gitmesi gerektiğini vurguladı.
İsrail'den Farklı Bir Yaklaşım
İsrail Hayfa Üniversitesi'nden Profesör Michael Gross ise: 'Doktorların soruşturma esnasında işkence teşkil etmeyen yöntemler kullandıklarını tahmin ediyorum. Buna katılmalarını engelleyecek bir sebep yok.' diyerek hadiselere karışan doktorların çok sert tepkilerle karşılaştıklarına işaret etti.
Prof. Gross, bu doktorlardan meslek ahlakına bağlı kalmalarını ve başkalarına eziyet vermeye sebep olmaktan kaçınmalarını istedi. Ayrıca kendilerinden birer vatandaş olarak ülkenin milli güvenliğinin tehlikede olması durumunda hükümetlerine tavsiye ve nasihatlarını sunmalarını talep etti.