Dolar

34,8673

Euro

36,6659

Altın

3.022,65

Bist

10.055,90

Afet yönetiminde yeni dönem başlıyor

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, afet yönetiminde yeni bir döneme hazırlanıyor.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-04-19 12:13:00

Afet yönetiminde yeni dönem başlıyor


Bakanlık, tarihinde ilk defa afet zararlarıyla ilgili borçlarını kapatıp, tüm kaynağını afet risklerini önlemeye ayırmayı planlıyor.

Bakanlık Afet İşleri Genel Müdürlüğü, 2003-2008 döneminde gerçekleştirilen faaliyetlere ilişkin bir kitap hazırladı.

Afet İşleri Genel Müdürü Mustafa Taymaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Kitapla şunu diyoruz; biz artık geçmişi kapattık, yeni dönemdeki tasarımız, belirlemiş olduğumuz tehlikeleri önlemek. Bütün paramızı, bilgimizi, birikimimizi, enerjimizi ona harcayacağız'' dedi.

-ÖZAK: ''39 BİN 336 KONUT TESLİM EDİLDİ''-
Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, kitabın ön sözünde yer alan yazısında, Afet İşleri Genel Müdürlüğünün 2003'ten bu yana afet sonrası müdahalede hasar tespiti, yer seçimi ve hak sahipliği işlemlerini eş zamanlı yaptığını belirterek, bu kapsamda 39 bin 336 konut, 2 bin 392 ahır binasının afetzedelere teslim edildiğini bildirdi.

Özak, ''2009 yılı yatırım programının gerçekleşmesiyle Cumhuriyet tarihimizde doğal afet zararlarından dolayı, geçmişte meydana gelen afetlerden mağdur olan afetzede kalmayacaktır'' görüşünü bildirdi.

Afetlerle ilgili temel prensiplerinin ''yara sarmak yerine, yara almamak'' olduğunu kaydeden Özak, bu yönde yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi.

-TAYMAZ: ''ÜNİVERSİTELERDEN PROJE BEKLİYORUZ''-
Afet İşleri Genel Müdürü Mustafa Taymaz, AA muhabirine açıklamasında, afet zararları konusunda ''tarihsel borçları sıfırladıklarını'', yeni bir başlangıç yaptıklarını söyledi.

Geldikleri noktada önlem projesi geliştirmeye ihtiyaç olduğunu belirten Taymaz, bütün üniversitelerden bölgelerindeki afet risklerini önlemeye yönelik proje beklediklerini, buna finansman sağlayabileceklerini bildirdi.

Taymaz, sürece ilişkin durumu bir örnekle şöyle anlattı:

''Genel Müdürlükte 10 yıldır çığla ilgili birimimiz var. Ne yapmışız? Tehlike riski haritaları yapmışız, çok iyi şeyler yapmışız, ama ciddi manada zararın azaltılmasına yönelik son hamleyi yapamamışız. Yani tehlikeyi belirliyoruz ama tehlikenin ortadan kaldırılmasıyla ilgili hamlelere bugün geldik, yeni geldik.''

-''PERSONELİN AFET KÜLTÜRÜ FARKLI, EĞİTİM VERİLECEK''-
Bugüne kadar çalışmalarını hasar tespiti ve zarar gidermeye odaklamış Genel Müdürlüğün, yeni sürece nasıl uyum sağlayacağına yönelik soru üzerine Taymaz, özetle şunları kaydetti:

''Bizim genelde genel müdürlükteki personelinin kültürü, tehlike riski haritalarını hazırlamaya yönelik. 30-40 yıldır bu işi yapmışlar, gitmişler tehlikeyi belirlemişler ama yapı önlem projeleriyle ilgili hiçbir tasarım gelmemiş. O zamanlar bunu düşünmeniz bile mümkün değildi. Eski afetlere yetişemiyorsunuz, afeti önlemek aklınızdan bile geçmiyordu.

Bu yıl itibariyle elimizdeki insan kaynağına, doğal afetlerin zararlarının önlenebilmesi ve zararın en aza indirilmesine ilişkin önlem projeleriyle ilgili mühendislik eğitimleri aldırmaya başlıyoruz.''

Taymaz, Afet Kanununda ''zarar gören veya görmesi muhtemel yerlerde alınacak tedbirler ile yapılacak yardımlardan'' bahsedildiğine dikkati çekerek, ''Bundan sonra artık olması muhtemel afetlere yönelik tedbirlere yoğunlaşacağız'' dedi.

-DEPREMLERDE 86 BİN KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ-
Kitapta, Afet İşleri Genel Müdürlüğünün 2003-2008 döneminde gerçekleştirdiği faaliyetler ve projelere yer verildi.

Ayrıca, Türkiye geneli ve tek tek iller itibariyle afet riskleri ortaya konuldu.

Afet riskleri genel hatlarıyla şöyle:

- Deprem: Ülke topraklarının yüzde 66'sı 1. ve 2. derece deprem bölgesinde bulunuyor. Nüfusu bir milyonun üzerindeki 11 büyük kent dahil, ülke nüfusunun yüzde 70'inin ve büyük sanayi tesislerinin yüzde 75'inin kurulmuş bulunduğu bu bölgelerde, her an büyük bir deprem olma olasılığı yüksek. 1900-2008 yılları arası hasar yapıcı 212 deprem oldu. 86 bin kişi yaşamını yitirdi. 549 bin yıkık veya ağır hasarlı konut tespit edildi.

-60 YILDA 13,5 BİN HEYELAN MEYDANA GELDİ-
- Heyelan: Heyelanlar Türkiye'nin pek çok yerinde görülüyor ve önemli ölçüde can ve mal kaybına neden oluyor. 1950-2008 yılları arasında, 13 bin 494 heyelan meydana geldi. 5 bin 472 yerleşim yeri etkilendi, 59 bin 345 konut nakli yapıldı.

- Su baskını: Ülkenin her bölgesinde ani aşırı yağışlar ve onların sonucu oluşan sel ile taşkınlar görülüyor ve bunlardan dolayı büyük can ve ekonomik kayıpları oluyor. 1950-2008 yılları arası 4 bin 67 su baskını afeti oldu. 2 bin 924 yerleşim yeri etkilendi ve 22 bin 157 konut nakil edildi.

- Kaya düşmesi: Türkiye'de kaya düşmesi şev, yamaç eteklerinde yapılan kazılar, sular tarafından aşındırmalar, yer altı ve yer üstü sularının etkileri, klimatolojik etkiler, kayaçların aşınması, bitki örtüsünün değişmesi, sismo-tektonik etkiler sonucunda meydana geliyor. 1965-2008 yılları arası 1.703 yerleşim yerinde 2 bin 956 kaya düşmesi olayı oldu. 19 bin 422 konut nakil edildi, 280 yerleşim yerinde kaya ıslahı önlem projesi yapılarak, 6 bin 168 konut kaya düşmesi tehlikesinden kurtarıldı.

-ÜLKE TOPRAKLARININ ÜÇTE 1'İ ÇIĞA MARUZ KALIYOR-
- Çığ: Çığ, genellikle Doğu, Güneydoğu ve Kuzey Doğu Anadolu bölgelerini etkiliyor. Ülke topraklarının yaklaşık yüzde 35'i çığ afetine maruz kalıyor. 1890-2008 yılları arası 1.213 çığ afeti oldu, 6 bin 308 konut nakil edildi.

- Yangın ve diğer afetler: 1960-2008 yılları arası 992 yerleşim yerinde başta yangın olmak üzere 1.175 diğer afet olayı (heyelan, deprem, kaya düşmesi, su baskını ve çığ dışındaki afetler) oldu. 9 bin 237 konut nakil edildi.

Haber Ara