Büyükekşi, TİM İcra Kurulu Toplantısı için geldiği Adana'da yaptığı açıklamada, dünyanın ve Türkiye'nin de içinde bulunduğu küresel mali kriz ortamında bazı sektörlerde şu anda çok büyük olmasa da küçük kıpırdanmalar olduğunu vurgulayarak, 'İç piyasada da aslında perakendeye baktığınızda bankacılarla yaptığımız görüşmelerde de onların yaptığı kredi finansmanında da şu anda küçük küçük çıkışlar olduğunu görüyoruz. Ama bu demek değildir ki kriz bitti bundan sonra her şey güllük gülistanlık. Bun demek yanlış lur' diye konuştu.
Asıl iyileşmenin beklendiği yılın 2010 yılının birinci veya ikinci çeyreğinden itibaren olacağına dikkat çeken Büyükekşi şunları kaydetti:
'Onun için bu yıl 2009 yılı kesinlikle para kazanma, kar etme yılı değil ayakta kalabilme yılı. Hatta ben bunu 2009 yılı kar yılı değil ar yılı olarak değerlendiriyorum demiştim. Gerçekten önemli olan ayakta kalabilmek. Yüzde 5-10 zarar da edebilir. Kar da etmeyebiliriz ama sözümüzü yerine getirelim yeter. Önemli olan verdiğimiz sözlerin, taahhütlerin altına girmemesi. Finansman yapımızda bozulma olmadan bu seneyi geçirebilmek. Çünkü ihracatçıların da en önemli kaynaklarından bir tanesi insan kaynağıdır.
İnsan kaynağını mutlaka muhafaza edebilmesi lazım. Muhafaza edebilmek için de hükümetimize de büyük görevler düşüyor. Hükümetin istihdamı koruyabilecek adımlar atması gerekiyor.'
Türkiye'de işsiz sayısının yüzde 15.5'e ulaştığını, bu rakamın son derece kaygı verici olduğunu söyleyen Büyükekşi, 'Çünkü biz bunun öncü göstergesini ihracat rakamlarımızla daha önce açıklamış olduk. Yani ihracat rakamı Ocak ayında yüzde 28, Şubat ve Mart'ta yüzde 35 düştü. İşsizlik rakamlarına da baktığınızda da ihracata paralel olarak artıyor. Bunun manası şu Şubat ve Mart'ta bu işsizlik rakamları daha çok artacak. Çünkü ihracat rakamı yüzde 28 düştü, Mart ayında düşüş yüzde 35'e çıktı. Onun için bu rakamlar son derece manidar. Yani perşembenin gelişin çarşambadan bellidir diye. Bu da aynı şekilde olacak. Bizim mutlaka bu konuda ilave tedbirler almamız lazım' şeklinde konuştu.
Büyükekşi, yeni bütçe rakamlarına göre yıl sonu ihracat rakamının 104 milyar dolar olduğunu, hedeflerinin de bu rakamı gerçekleştirmek olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:
'Şu anda aşağı yukarı yüzde 32'lik bir düşüş var ihracatımızda. Ama bizde kayıtlı olmayan altın, akaryakıt gibi yurtdışına giden şeylerde kullanılan akaryakıt ve uçaklarda ve diğer catring ürünlerinden dolayı yaklaşık yüzde 25 civarında düşüş var. Onun için hedefimiz bu yıl 100 milyar doların üzerine çıkıp koyulan 104 milyar dolar rakamını yakalamaktır.'
'AB ÜLKELERİNE İHRACAT İLK 3 AYDA YÜZDE 46'YA GERİLEDİ'
Hedef pazarlarda Türkiye'nin ihracatı özellikle bu zamana kadar daha çok Avrupa Birliği ağırlıkta olduğunu, ancak açıklanan ilk 3 aylık ihracat rakamlarına bakıldığında AB ülkelerine ihracatın yüzde 46'ya gerilemiş durumda olduğunu belirten Büyükekşi, 'Yüzde 46'ya gerilemesi bir miktar pazarlarda değişim olduğunu gösteriyor. AB'ye ihracatımız ilk 3 ayda 9.9 milyar dolar oldu. Afrika'ya ihracatımız da 2.4 milyar dolar oldu. İlk olarak geçen sene Ortadoğu'nun ihracatımızdaki payı yüzde 14 olurken bu pay ilk 3 ayda yüzde 18'e çıktı. Bu da önemli bir gösterge. Yani bazı pazarlarda yeniden Türkiye bir araştırma içerisinde. Bir genişleme içerisinde' dedi.
Büyükekşi, özellikle Mısır, Suriye, Kuzey Irak, Cezayir ve Libya gibi ülkelere ihracatımızda yüzde 160 ila yüzde 40 arasında artış olduğuna dikkat çekerek, 'Yani diğer taraflarda ihracatımız yüzde 32 düşerken burada artışlar var. Bu da ihracatımızı gerek pazar olarak çeşitlendirmemiz gerekse ürün çeşidi olarak çeşitlendirmemiz büyük bir önem var' diye konuştu.
Tarım sektöründe özellikle yaş meyve sebzede daha sonra zeytin ve zeytinyağında ihracatında artış yaptıklarını kaydeden Büyükekşi şunları söyledi:
'Bunun önümüzdeki günlerde de inşallah devam etmesi gerekiyor. 30 milyar dolar tarım ürünleri ihracatımız olmalı. Bunun sebebi şu. Sanayi ürünleri ihracatımızda ara malı olarak hammaddeyi ithal ediyoruz ve buradaki net döviz girdisi tarafında müthiş bir artış var. Halbuki tarım ürünleri ihracatında bir şey yok. Eğer 30 milyar dolar tarım ürünü ihraç edersek bu neredeyse bizim yıllık 25-30 milyar dolar da ihracat bağlantımız var demektir. Burada o zaman biz bir taraftan üretimi olmayan, direkt dışarıya bağımlı olduğumuz enerji ile ilgili ithalatımızın karşılığına tarım ürünlerini koymuş olacağız. Onun için Türkiye tarım ürünleri ihracatında maalesef zaman kaybetmiştir, geç kalmıştır.'
'2009 yılı ayakta kalma yılıdır'
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, piyasalarda hafif hareketlenme olmasına rağmen krizden 2010 yılın ilk veya ikinci çeyreğinde çıkılacağını belirterek, '2009 yılı kar etme değil ayakta kalma yılıdır' dedi.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-04-17 09:48:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara