Haber Merkezi / TİMETURK
Hindistan?da yarın gerçekleşmesi kararlaştırılan genel seçimler, ülkede durumları gittikçe kötüleşen Müslümanlar tarafında ümit ve korku arasında bekleniyor. Kendilerinin sadece bir mesele olarak görüldüklerini ve insan muamelesi görmediklerini dile getiren Müslümanlar, bu seçimlerin sıkıntılarını dile getirebilmek için bir fırsat olabileceğini söylüyorlar. Parlamentoda çoğunluğu oluşturan parti bundan önceki seçimlerde Müslümanların büyük kısmının oyunu toplamışsa da bugün Müslümanlar, kendilerine verilen vaadler gerçekleşmemiş olduğu için oylarını farklı farklı partilere vermeyi düşünüyorlar. Ürkütücü olan nokta ise siyasi arenada Müslüman düşmanlığıyla bilinen radikal bir partinin güçlü bir şekilde boy gösteriyor olması.
Hindistan Müslümanlarından Eftab Ahmet Hindistan?daki siyasi partilerin Müslümanlara bakış açılarını,?Bazı siyasi partiler bize sempatik davranıyorlar. Bazıları ise bizim kenara itilmemizden bahsediyorlar? sözleriyle ortaya koydu.
Hindistan?ın en büyük camilerinden bir tanesi olan Jama Camii?nin yakınında bir alışveriş merkezi sahibi olan Ahmet ekliyor: ?Bizimle muameleleri sadece bizi bir mesele olarak görmelerinden kaynaklanıyor. Yoksa bizimle insan olduğumuz gerekçesiyle ilişki kurmuyorlar.?
Sıkıntıların dile getirilebilmesi için bir fırsat olabilir
16 Nisan tarihinde yapılması kararlaştırılan seçimleri bazıları, Hindistan?ın 1.17 milyarı aşkın nüfusundan yüzde 13?ünü oluşturan Müslümanların kenara itilme ve ihmal sorunlarını vurgulayabilecekleri bir fırsat olarak görüyorlar.
Geçtiğimiz senelerde Hindistan?da çeşitli dinler arasında sıcak noktalardan oluşan hususlarda gerilimler yaşandı. Dahası bazı siyasi liderler ve köktenciler bu meseleyi kullandılar.
5 aşamalı olacak, 35 eyalet ve federal bölgeden 543 parlamento üyesinin seçileceği bu seçimlere 714 aday katılıyor.
Seçimlere ulusal düzeyde 7, eyaletler düzeyinde ise 39 parti katılıyor. Oylar 89 bin seçim merkezinde, 1.3 milyon elektronik seçim cihazı aracılığıyla önümüzdeki 13 Mayıs tarihine kadar verilecek. Sonuçlar ise 16 Mayıs?ta açıklanacak.
Müslüman seçmenler önemli bir oy kitlesini oluştursa da çok az parti, oylarını toplamak için kendilerine ilgi gösterdi.
Hindistan Parlamentosundaki çoğunluğu oluşturan parti, Müslümanlarla barış ve onları hoşnut etme siyasetini benimsemesiyle daha çok iş bulma, daha iyi fırsatlar ve daha çok güven sunma vaatleri vesilesiyle Müslümanların birçoğunun oyunu almayı başarmıştı.
Müslümanların Hindistan?da yaşamaları için hiçbir gerekçe yok
Ancak bazı Müslüman liderler, bu vaatlerin, tutumların fiile dökülmediğini vurguluyorlar. Bu nedenle bugün Müslümanların oyları çeşitli partilere bölünmüş durumda.
Diğer yandan muhalefetin önderliğini yapan Bharatiya Janata Partisi, radikal Hindu milliyetçi politikaları sayesinde siyasi sahada güçlü bir varlık olmayı başardı. Bu gücüne ek olarak parti, Müslümanlara karşı radikal fikirler benimsemekte. Partinin programı arasında da zaten 1992 yılında radikal Hinduslar tarafından yıkılan caminin enkazı üzerine bir Hindus tapınağı yapılması planı yer almakta.
Müslüman Avukat Miherod Bano, ?Bana Müslümanların Hindistan?da uğruna yaşayacakları sadece bir şey gösterin!? diyor.
Bano, 2002 yılında 59 Hindus?un öldüğü tren yangını hadisesiyle suçlanan Müslümanların salınmalarını isteyen avukatlardan bir tanesiydi. Bu tren olayının akabinde çıkan ırkçı şiddet olaylarında yaklaşık 2000 Müslüman, intikam gayesiyle öldürüldü, yakıldı, kundaklama olaylarına maruz kaldı.
Bano devam ediyor: 'Hedef olan, hakarete uğrayan biz Müslümanlarız, sonra da teröristler diye vasıflandırılan yine bizler oluyoruz. Dahası hiçbir yargılama olmaksızın senelerce hapislerde tutuluyoruz.'
Radikal Bharatiya Janata Partisi korkutuyor
Bu yılki seçim kampanyaları çatışma ve dini farklılıkların damgasını vurduğu genel bir bağlamda; özellikle de Hindistan?ın ilk başbakanı Jawaharlal Nehru?nun torunu anti-Müslüman Varenne Gandhi?nin ?Hindusları tehdid eden tüm Müslümanların kafalarının kesilmesi, Usame Bin Laden ismiyle seçimlerde yarışan Müslüman adaya işaret ederekten Müslümanların Hindistan?dan kovulmaları? çağrısında bulunmasının ardından geldi. Gandhi daha sonra bu açıklamalarından geri adım atarak sözlerinin kastettiğinin dışında başka yöne çekildiğini ifade etti.
Yüksek Kongre Yönetimi tarafından tesis edilen komisyon, Hindistan?da Müslümanların ekonomik ve eğitim koşullarının büyük oranda yoksunluk ve gerileme sıkıntıları ile karşı karşıya olduğunu, bu halde Müslümanların, Hindistan?da en alt Hindus tabakası olan ve resmi olarak Paryalar diye bilinen dravidlerden hiçbir farkı olmadığını açıkladı.
Ayrıca Müslümanlar Hindistan?da kendilerine kredi vermek istemeyen bankalarla ilişki kurmak zorundalar. Bazı Müslümanların isimleri ise seçmen listesinde yazılı bile değil.
Fransa haber ajansı AP?ye göre Hindistan?da Müslümanlara karşı duyulan nefret 2008 Mumbai hadiselerinin akabinde artış gösterdi.
