Kimsesizler mezarlığına gömüldüğü belirlenen Ergül'ün kimliği, oğlundan alınacak kan örneğine DNA testi uygulanmasıyla ortaya çıkacak.
Şırnak'ın Silopi ilçesinin Çukurca köyüne bağlı Yeniköy mezrasında yaşayan Hasan Ergül, 23 Mayıs 1995'te kayboldu. Kardeşleri, o dönemde yetkili mercilere yaptıkları müracaatlara rağmen hiçbir sonuç alamadı. Buna rağmen yılmadan yolunu gözledi. Ta ki, JİTEM ve PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan'ın Güneydoğu'daki kayıplarla ilgili yaptığı açıklamalara kadar. Birçok kimse gibi Ergül ailesi için de umut olan Aygan, mezarı bulunan Hasan Ergül'ün öldürülmesine ilişkin şu bilgileri vermişti: 'Hasan isimli Silopili bir şahıs, Çukurca köyünden olması gerekir. JİTEM'de çalışan ve maddî durumu iyi olan, ismi Cindi soyadı Acut veya Acet olan 'Koçero' lakaplı kişi, Hasan adlı kişiyi alarak, Silopi timine götürdü. Ardından Diyarbakır timine, sonra da Elazığ timine götürülen Hasan öldürüldü. Burada da cesedi çuval içerisine konularak Hazar Gölü'ne atıldı.'
Hasan Ergül'ün kardeşleri Hadi ve Arto Ergül, Aygan'ın bu açıklamalarından yola çıkarak cesedini bulmak için girişimlere başladı. Güneydoğu'da kayıplar ve faili meçhullerle ilgili soruşturmanın başlaması da Ergül kardeşlere cesaret verdi. İki kardeş önce Silopi Savcılığı'na dilekçe verdi. Geçtiğimiz hafta ise Elazığ'a giderek Aygan'ın tarif ettiği Hazar Gölü çevresinde kardeşlerinin akıbetini araştırdı. Hazar Gölü'nde balıkçılık yapan bazı görgü tanıkları, 1995 yılında biri torba içinde, diğeri çıplak halde iki erkek cesedi bulduklarını anlattı. Ergül kardeşler bu bilgi üzerine 9 Nisan 2009'da Elazığ Cumhuriyet Savcılığı'na başvurdu. Edinilen bilgiye göre, balıkçıların buldukları cesetleri Elazığ Emniyeti'ne bildirmeleri üzerine savcılık devreye girmiş. Cesetler, fotoğrafları çekilip, Adli Tıp Kurumu'nda otopsi yapıldıktan sonra kimlikleri tespit edilemediği için kimsesizler mezarlığına gömülmüş. Elazığ cumhuriyet savcısı, 1995 yılına ait sahipsiz cesetlerle ilgili dosyaları tek tek çıkararak Hadi ve Arto Ergül kardeşlere gösterdi. Ergül kardeşler, kardeşleri Hasan Ergül'ü dosyadaki fotoğraflardan teşhis etti. Hadi Ergül, savcının odasındaki teşhis sırasında baygınlık geçirdi. Elazığ cumhuriyet savcısı, Hasan Ergül'ün oğlunu da kan örneği alınması için savcılığa çağırdı.
Beyaz otomobile zorla bindirmişler
Arto Ergül, savcılığa verdiği dilekçede kaçırılma olayını şöyle anlatıyor: 'Hasan'ın Silopi'de bir ortağı vardı. Traktöre buğday doldurup, ortağın payını götürmek için çocuğu ile beraber Silopi'ye gidiyor. Buğdayı boşalttıktan sonra dönmek için yola çıkıyor. Silopi çıkışında, yol üstünde biri siyah, biri beyaz Toros durdurup, almak istiyor. Gitmemek için mücadele veriyor ama silahları çekip götürüyorlar. Bütün aramalarımıza rağmen hiçbir haberini alamadık. Kardeşimin çocuğunu ise orada bırakıyorlar. O zamanlar 5-6 yaşlarındaydı. Tanıdık bir köylü görüp, çocuğu yanına alıp götürüyor. Zaten abim götürülürken başka gören köylüler de oluyor. Onu götüren taksilerin JİTEM araçları olduğunu söylediler.'
JİTEM, kayıplardan sorumlu tutuluyor
Güneydoğu'da sayısı 17 bin 500 olarak ifade edilen faili meçhul ve kayıplar, 'JİTEM'in, sorguladığı kişileri asit kuyularına attığı' iddiası ile yeniden gündeme gelmişti. Kayıp yakınları, Ergenekon soruşturması üzerine savcılıklara akın etmeye başladı. Kayıplarla ilgili kazı çalışmaları ilk olarak Şırnak Silopi'deki BOTAŞ tesislerinde gerçekleştirildi. 9 Mart'taki kazılarda 2 kemik ve birkaç bez parçası bulundu. 11 Mart'ta eski Sinan Lokantası'nın arkasındaki kuyularda kazı yapıldı. 17 kemik ve bir insana ait olduğu belirtilen kafatası bulundu. 16 Mart'ta bu kez Kuştepe köyünde kazı yapıldı. Bu olaylarla ilgili olarak korucubaşı Kamil Atak, Kayseri İl Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz, eski itirafçılar Koçero Saluci, Adem Yakın ve Abdulhakim Güven tutuklanarak cezaevine konuldu.
ZAMAN