Küçülmede özel yatırım ve özel tüketim harcamalarındaki gerileme belirleyici olacak. AB'ye sunulacak programda, krizin etkisinin azalmasıyla birlikte ekonominin 2010'da yüzde 3,3, 2011 yılında ise yüzde 4,5 oranında büyümesi öngörülüyor. Merkez Bankası tarafından açıklanan yıl sonu tüketici enflasyonu hedefinde herhangi bir revizyona gidilmedi. Bu yıl cari işlemler açığı 11 milyar dolar olacak. İşsizlik oranı ise yüzde 13,5 düzeyine yükselecek. Ekren, verilerin oluşturulmasında 2008 yılı son çeyreği ve bu yılın ilk çeyreğindeki rakamların etkili olduğunu söyledi.
Katılım Öncesi Ekonomik Program, Başbakan Yardımıcısı Ekren'in yanı sıra Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından açıklandı. Programa göre önümüzdeki yıldan itibaren küresel şartların düzelmeye başlamasıyla birlikte Türkiye ekonomisi toparlanma sürecine girecek. Programda yapılan tahmin ve öngörülerin gerçekleşmesi, kullanılan varsayımların gerçekleşmesine ve dünya ekonomisindeki şartlara bağlı olacak. Dünya ekonomisinin, mevcut durumda öngörülenden daha kötüye gitmesi durumunda, bu tahminler aşağı yönlü riskler içerecek.
Programa göre, dış talepteki daralma en fazla sanayi sektörünü etkileyecek. Bu yıl sanayi sektörü üretiminin yüzde 9,7 daralması beklenirken, 2010 ve 2011 yıllarında üretimde sırasıyla yüzde 3 ve yüzde 4,7 oranlarında büyüme kaydedileceği tahmin ediliyor. 2009'daki küçülmenin, işgücüne yansıyacağına da dikkat çekilen programda, bu çerçevede işsizlik oranının bu yıl yüzde 13,5 düzeyine yükseleceği belirtiliyor. 2009 yılı için öngörülen 11 milyar dolarlık cari açık 2010 ve 2011 yıllarında ekonominin toparlanmasıyla birlikte bir miktar artacak. Söz konusu rakam 2010'da 18,6 milyar dolar, 2011'de ise 26,4 milyar dolar olacak. Geçen yıl yüzde 1,5 olarak gerçekleşen genel devlet açığının gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının bu yıl yüzde 4,6'ya yükseleceği ifade edilen programda, 2010 ve 2011 yılları için de söz konusu oran için yüzde 3,2 ve yüzde 2,8 düzeyinde olacağı tahminlerine yer verildi.
Programda ihracat verileri de revize edildi. Buna göre bu yıl ihracatın 104 milyar dolar, 2010 yılında 111, 2011'de ise 120 milyar dolar olması bekleniyor. Dış ticaret açığının da aynı dönemde sırayla 34, 43 ve 54 milyar dolar olacağı öngörülüyor. Devlet brüt borç stokunun gayri safi yurtiçi hasılaya oranının bu yıl yüzde 43,1'e yükselmesi bekleniyor. Program kapsamında GAP eylem planına 2008-2012 döneminde toplam 12,2 milyar Euro kaynak aktarılacak. Vergi ve kamu maaş politikalarıyla KİT fiyatları kamu hedefleriyle uyumlu şekilde ayarlanacak. Maktu vergi ve harçlar, genel ekonomik şartlar göz önüne alınarak güncellenecek ve gelir kaybına yol açacak düzenlemeye gidilmeyecek.
Yeni paket kredi garanti fonu
Bakan Ekren, küresel krizin etkilerini azaltmak amacıyla 53 tedbirden oluşan kriz önlem paketleri hazırladıklarını hatırlatarak, bunların toplam büyüklüğünün 36,3 milyar TL olduğunu kaydetti. Ekren, kısa sürede tamamlanacak bir diğer paketin kredi garanti fonunu güçlendirecek adım olacağını bildirdi. Kredi Garanti Fonu'nun banka bilançolarını bozmadan en kısa sürede hayata geçeceğini belirten Ekren, paketlerden bir diğerinin de istihdamla ilgili olacağını ifade etti. Küresel sermaye çekmek için ek adımlar atılacağını aktaran Başbakan Yardımcısı, aynı zamanda IMF ile yapmaya hazırlanılan anlaşmanın da temel bileşenlerini içerdiğini dile getirdi.Unakıtan: Bütçe açığı 48 milyar lira civarında olacak
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, küresel krizin etkisiyle bütçede açığın yılın başında öngörülenden yüksek ve 48 milyar lira civarında olacağını bildirdi. Bu yıl bütçe açığı mevcut 2009 bütçesinde 10,398 milyar lira olarak öngörülmüştü. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Unakıtan, 'Bütçe açıkları eskisinden çok daha fazla olacak, alınan tedbirlerle beraber 2009 bütçe açığı 48 küsür milyar lira olacak; 2010'da 39 milyar, 2011'de 40 milyar lira. Bu rakamların küsüratları da var.' dedi. Hazine'nin borçlanma programı dışında vergi gelirlerindeki azalma ve ödeneklerde yetersizlik olması nedeniyle TBMM'ye ek bütçe için gitmeye gerek olmadığını kaydeden Unakıtan, bunu zamanın göstereceğini bildirdi. Unakıtan ayrıca, tedbirler paketinde gelirleri artırmanın, harcamaları kısmanın kendisinin tek başına vereceği bir karar olmadığını ve bunun Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda, hükümet politikaları çerçevesinde belirleneceğini kaydetti.
KEP'te yer alan bilgilere göre, genel devlet gelir ve harcamaları kapsamında 2008 yılında GSYH'ye oranı yüzde 18,1 olan vergilerin payı, bu yıl yüzde 18'e gerileyecek. Bu kapsamda vasıtasız vergiler sırasıyla yüzde 5,7, yüzde 5,8, vasıtalı vergiler yüzde 11,8, yüzde 11,6, servette ise yüzde 0,6, yüzde 0,7 olarak öngörüldü. Özelleştirme gelirlerinin GSYH içindeki payı 2008 yılında yüzde 0,8 iken bu oran 2009 yılında yüzde 1 olarak yer aldı.IMF ile 3 yıllık anlaşma hazırlığı
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, IMF ile 3 yıllık bir stand-by anlaşması olmasını öngördüklerini söyledi. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Şimşek, IMF ile ya bahar toplantılarında yüz yüze görüşmelere devam edileceğini veya ondan önce Ankara'da görüşmelerin olabileceğini aktardı. Dış finansman açığının ortak çalışmayla ortaya çıkacağını, kendilerinin ortaya koyduğu makro çerçeve ile IMF arasında yüzde 100 mutabakat var diyemeyeceklerini belirten Şimşek, 'Milli gelirin yüzde 0,7-0,8'i olarak ocak ayında belirlenen tedbir rakamı bir miktar daha yukarıda olabilir, değerlendireceğiz. Bahar toplantılarında Türkiye ayağını bitirebiliriz ama yüzyüze görüşmeler için tarih belli değil; ama 1-2 hafta içinde o süreç de yaşanmış olacak.' diye konuştu.