Dolar

34,9484

Euro

36,7790

Altın

2.996,57

Bist

10.043,50

Alaton'a suikast yapılacaktı

Kuva-i Milliye Derneği'nde ele geçirilen belgelerde suikast listesinde kimler var?

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-04-14 00:35:00

 Alaton'a suikast yapılacaktı

Ülke çıkarları ve mevcut rejim ilkelerine aykırı ideolojilere sahip siyasilerin engellenebilmesi için 'suikast'i de mubah sayan Ergenekon örgütünün en büyük hedefi Başbakan Erdoğan'dı.

Kuva-i Milliye Derneği'nin Ankara'daki genel merkezinde yapılan aramada Bekir Öztürk'e ait bilgisayarda ele geçen belgede; AK Parti'den herhangi birinin Cumhurbaşkanı olması durumunda; Fener Patriği Bartholomeos, Ermeni Patriği Mutayfan ve İshak Alaton'a suikast yapılacağı kaydediliyor.

Emin Şirin'in 17 Mart 2008 tarihinde G. Hatice Ü. ile yaptığı görüşmede Erdoğan'ın ancak bir darbe ile düşürülebileceği kaydediliyor; Emin Şirin: Hukukla fazla oynarlarsa bu askeri bir darbeyi daha da meşru gibi gösterecek bir zemin hazırlayabilir... Tayyip Erdoğan'ı bi beş sene geriye çekersen Erdoğan'ın canlanması çok zordur.

Süleyman Demirel'i 12 Eylülde geriye çekip beş sene yasakladıktan sonra Süleyman Demirel'in geri gelmesi kaç sene sürdü anlatabiliyor muyum. Ele geçirilen diğer belgelerde ise Erdoğan ve hükümetinin kamuoyunca küçük düşürülmesi için planlar yer alıyor. Buna göre; Erdoğan'ın Uzan grubuna yönelik sözlerinin sık sık gündeme getirilmesi planlanıyor.

Lider arayışı içindeydiler...
Aytunç A. ile Emin Şirin arasındaki konuşmada Erdoğan'a alternatif bir lider arayışı göze çarpıyor:

Aytunç A: Emin abi platformun başında genç bi lider olmalı.
Emin Şirin: Tabi yani, kırk ile elli arası karizma ve propaganda açısından Tayyip Erdoğan'la başa çıkabilecek bir adam lazım.

Çünkü Erdoğan'ın dünyadaki en sayılı halka dönük propaganda uzmanlarından biri olduğunu unutmamak gerekiyor. Yani bu lider ne ben olurum, ne Sadettin Tantan olur.

SEBEP 'TÜRBAN' DEĞİL

Yılmaz D: AK Parti, üç hükümet kurdu biliyorsunuz. Birisi Abdullah Gül, ikisi de Tayyip Erdoğan'ın... Benim gördüğüm kadarıyla, ulaşabildiğim kadarıyla bu son üç hükümette mason bakan yok. Sanki Türkiye'de son dönemde gördüğümüz laik-antilaik türban kavgalarının altında bir masonlarla mason olmayanların kavgası var gibi gözüküyor bana. Şimdi acaba diyorum bu benim görüşüm tezim; Tayyip Erdoğan'ın hükümetleri mason bakan koymadıkları gibi hükümete acaba devletin içindeki üst düzey bürokrat masonları da mı işlerinden ettiler, bu kavganın altında yatan asıl sebep bu mu?

MUHALEFET İÇİNDE VAR

Durmuş Ali: Masonlar daha bir geri plana çekildiler, hem kendilerini garantiye aldıklarını düşünüyorum ben.

Yılmaz D: Evet ama neden yakın zamana kadar hep etkileri vardı. Resmen mason olanları bakan ve başbakan yapıyorlardı da son 7-8 senedir neden devlet yönetiminde resmen masonlar yok...
Durmuş Ali: Türkiye'de masonlara karşı hiçbir tavır olmadı.

Yılmaz D: Siz kitap yazdınız işte bunlar onlar için çok da önemli değil, onları ürkütecek olaylar değil. Türkiye çapında halkın dikkatini çekecek halkın nefretini çekecek masonlara karşı bir duyarlılık yok, çünkü bunu muhalefet de seslendirmedi. Çünkü muhalefetin içinde de masonlar vardı hep, hâlâ da var.

BÜROKRATLARA TASFİYE

Durmuş Ali: Cumhuriyeti tasviye etmede doğal olarak bunları getirdiler.
Yılmaz D: Demek ki; o eski bürokratlar gitti, müsteşarlar gitti, daire başkanları genel müdürler gitti. Çünkü eskilerini biliyoruz, onların bazılarının listeleri de var bizde. Demek ki onlar da masondu ki temizlediler.

Çünkü birden nasıl oluyor Abdüllatif Şener'i sanki Tayyip'e alternatif olarak ortaya çıkarma çabaları ve Abdüllatif Şener'in de masonculuk oynaması bana sanki bu tezi güçlendiriyor. Demek ki bu masonları temizledi, öyleyse onun karşısına bir mason çıkartacaklar gibi geliyor bana... Bilmiyorum yani bu çok basit bir laik-antilaik işi değil.

Yani bu türban mürban işin hikâyesi... Altta neler oluyor, hangi çıkarlar bölüşülemedi, hangi paylaşım yapılamadı, nerede kavga çıktı bilmiyorum

SON VİDEO HABER

Suriyeliler gitti, atölyeler boş kaldı!

Haber Ara