Çakır, KKTC?de 1957 yılında Türklere yapılan zulümleri engellemek amacıyla kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı?nın bir dönem koordinatörlüğünü yapan emekli Albay İsmail Tansu?nun antidemokratik yapılanma hakkında çok şey bildiğini söyledi.
Tansu?nun eski KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı yakından tanıyan bir isim olduğunu belirten Çakır, ?Tansu, daha önce yaptığı bir açıklamada Denktaş?ın yabancı istihbaratlara çalıştığını ?Rauf Denktaş İngiltere'de hukuk okumuş ve yine İngilizler adına savcı yardımcılığı yapmıştır. Aslında Kıbrıs'ta mücadelesine başlamadan önce İngilizler kendisini o sırada kendi kontrolleri altında bulunan Hong Kong'da görevlendirmek istedi. Hukukî değil siyasî bir görevdi bu. Ancak Denktaş parayı az buldu, gitmek istemedi? sözleri ile ortaya koymuştur. O zaman şimdi davanın derinleşmesi için Tansu?nun konuşması lazım. Tansu bildiklerini ve gördüklerini açıklarsa, çetenin KKTC ayağı çöker. Hücre yapılanması da ortaya çıkar? dedi.
?TÜRK MUKAVEMET TEŞKİLATI MASAYA YATIRILMALI?
KKTC?deki Ergenekon yapılanmasını anlayabilmek ve çözebilmek için Denktaş?tan sonra muhakkak Türk Mukavemet Teşkilatı?nın da masaya yatırılması gerektiğini savunan Çakır, ?Bu teşkilatın üst düzey yöneticilerinin karanlık örgütler ile açık temasları vardı. Tamam KKTC çıkarına kurulmuş olabilir ancak sonradan antidemokratik yapılar ile farklı işler yapıldığını düşünüyorum. Teşkilat hukuki bir yapıya dayandırılmadığı için uluslararası istihbarat teşkilatlarına angaje olmuştur. Bu angaje olan isimler deşifre olmadan sonuca ulaşılamaz. KKTC ve Türkiye?de kahraman ilan edilenlerin geçmişte kimler ile birlikte olduğu artık açıklanmalıdır. Bu ilişkilerin amacı ise çözümsüzlük üretmektedir. Bunda başarılı olmuşlardır. Çözümsüzlük sonucunda ortaya çıkartılan küçük bir Kıbrıs?tır. Küçük Kıbrıs?ta istenilen güçler tarafından kontrol altına alınmıştır. KKTC sorunlarını 30 yıl önce çözmüş olsaydı bugün karanlık güçlerin oradaki eylemlerinden söz etmek mümkün olmazdı. Çözümsüzlük orada sadece illegal örgütlere ve koltuk sahiplerine yaramıştır? diye konuştu.
?FİNANSMAN KAYNAĞI KUMARHANELER?
KKTC?deki Ergenekon yapılanmasının Türkiye?de deşifre olan çetenin finansmanı konumunda olduğunu vurgulayan Çakır, ?KKTC?de kurulu olan kumarhanelere iyi bakmak lazım... Çünkü Ergenekon?un en büyük finansman kaynağı bu kumarhanelerdir. Türkiye?deki bir sendika başkanının KKTC üzerinde etki kurarak nasıl çalıştığı da iddianame ile ortaya çıkmış durumda. Ergenekon?a lojistik destek sağlamak amacıyla KKTC?de hücre tipi örgütlenme sağlanmıştır? dedi.
?3. VE 4. İDDİANAMELER DE GELECEK?
Ergenekon operasyonunun KKTC?ye sıçramasının sürpriz olmadığını belirten Çakır, ?Açık söylemek gerekirse savcılar Ergenekon operasyonu başlamadan önce bile bu yapılanmanın KKTC ayağından haberdar idiler. Hatta savcılar Ergenekon?un hücre yapılanmasının KKTC?ye yansıdığını da biliyorlardı. 3. iddianamede kesinlikle köprüler aşılırsa Ergenekon?un hücre yapılanması ortaya çıkacak ve KKTC ayağı tamamen deşifre olacaktır. Engellemeler olmaz ise kesinlikle 3. iddianame 4. iddianameyi getirecektir.
4. iddianame de şok belgeler ortaya çıkacak ve Ergenekon ile yabancı istihbarat birimlerinin ilişkileri gözler önüne serilecektir. Sadece Ergenekoncuların KKTC ile değil, Hollanda, Almanya, Moldova ve Azerbaycan ile bağları netleştiğinde ise verilen mücadelenin boyutunu da görmüş olacağız. Avrupa?daki faşist liderler ile Ergenekon?un yöneticileri arasında bağ da ortaya çıkacaktır. Ergenekon kontrolden çıkmış derin bir yapıdır ve soruşturma bunu her geçen gün doğrulamaktadır? dedi
?AZERBAYCAN?A KADAR UZANIYOR?
Çakır, Ergenekon?un en önemli hücre yapılanmasının ise Azerbaycan da olduğunu vurgulayarak, ?Ergenekon?un Azerbaycan ayağı var. Asla Azerbaycan unutulmamalıdır. Unutulursa Ergenekon?un bir ayağını dışarıda bırakmış oluruz.? diye konuştu.
Vakit-