Haber Merkezi / TİMETURK
Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan Saadet Partisi Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, yeni kanun değişiklikleriyle hiçbir siyasi yasağının söz konusu olmadığını, herhangi bir engel bulunmadığını, bütün siyasi haklarının iade edildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından cezası affedilen eski Başbakan ve kapatılan Refah Partisi'nin (RP) son genel başkanı Necmettin Erbakan, Ankara 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından memnu haklarının iade edilmesinden sonra bugün bir basın toplantısı düzenleyor.
Erbakan'ın, memnu haklarının iade edişlmesini siyaset yasağının kalkması olarak yorumladığı ve bu yorumunun doğruluğunu test için aktif siyasete dönüş sinyali verip tepkileri ölçeceği bildiriliyor.
İşte Erbakan'ın konuşması:
5237 saylı kanuna göre: Bir kişi herhangi bir cezaya makkum olduğu takdir, seçilmekten yoksun bırakılabilir. Seçme ve seçilme haklarından da mahrum bırakılabilir. Ancak bu ceza bittiği zaman yasak da kalkar.
Tam 11 yıl sonra tekrar norla b,r vatandaş olma hakkına kavuşmuş oluyorum.
Dış güçler bizim çalışmalarımızı engellemek için ellerinden geleni yapmıştır. Biz Allah'ın yardımızyla insanlığımızın ve Türkiye'mizin hizmeti için elimizden geleni yapma düşüncesindeyiz.
Dış güçler sizden daha çok merak ediyor. Şimdi Ne olacak diyorlar? Yaşanabilir bir Türkiye ve yeni bir dünya için bu zamana kadar nasıl çalışıldıysa bundan sonra da daha da gayretle çalışacağız.
Bu çalışma nasıl yapılacaktır. Bunun için 29 Mart seçimlerine göz etmek gerekiyor.
Saadet Partesi bu seçimlerde kazanan tek parti olmuştur. 2004 seçimlerde hiç bir il kazanmamışken şimdi Şanlıurfa gibi bir ili kazanmıştır.
40 yıl boyunca alınmış olan oy oranlarına baktığımızda inişli çıkışlı bir sonuç tablosu görüyoruz. Bu tablo çok büyük bir değer taşıyor. 40 yıllık Milli Görüş tarihini özetleyen ve çok büyük dersler alınması gerekn tablodur.
40 yıl içinde neler olmuştur. Önce Türkiye çok partili hayata geçmiştir, dış güçlerin baskısıyla. Kurulan partilerin ana politikaları Milli Görüş olmadığı için milletim aradığını bulamamıştır. 1973 - 78 yılları arasında Milli Görüş 4 büyük hükümet kurarak büyük hamleler yapmıştır. Milli Görüş kimseye baskı yapmamış, her tarafla ittifakla hareket ederek sonuç elde edilmiştir. Peki bütün bunlar yapıldı da ne oldu. Türkiye'nin güçlenmesini istemeyn dış güçler, ellerinden gelen gayreti göstermiştir. Biz Kıbrıs Savaşı'nı kazanıp ağır sanayi hamleleri gerçekleştireceğimizi söylediğimizde dönemin ABD Dışişleri Bakanı Türkiye'ye gelerek, sabah sayın Demirel'le kahvaltı yaptı, akşam Ecevitle yemek yedi ve seçimler öne alındı. Buna rağmen seçimlerde Milli Görüş'ü yenemediler. Ardından 'Güneş Motel oyunu' oynandı. 1979 yılında gerek cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclis'in en büyük gücü olduk. Baktılar olmuyor. İhtilal yapılarak partiler kapatıldı. 1983'de partiler tekrar kurulmaya başladığı zaman Refah Partisi kapatıldı. Bu ikinci şahlanıştır. Oy oranımız hızla yukarı çıktı. Ve 1995'te hükümet olduk. Efsane hizmetler yaptık. Baktılar yine olmuyor. 28 Şubat oyunu oynandı. Partimiz kapatıldı, bölündü. Sonra tekrar yüzde 2.5'e düştü. Şimdi 3'üncü şahlanışı yapıyoruz. Süratle önümüzdeki seçimde iktidara geleceğiz Allah'ın izniyle. 26 Ekim 2008'de yaptığımız kongreyle 3'üncü şahlanışımızı yapmışızdır. Saadet Partisi yeniden Türkiye'nin iktidarına yürümektedir. Önümüzdeki seçimde Saadet Partisi'nin amacı barajı geçirmek değil, iktidar olmaktır, İnşallah.
AKP'nin aldığı oylar, Milli Görüş'e verilyoruz diye verilen oylardır. Dış güçler napıyorlar; 'demokratör' oyunu oynuyorlar, demokrasi değil. Think Thank müesseseleriyle dünyanın dengesiyle oynuyorlar. Halkı narkozluyorlar. Halkı kendi hallerine bıraksalar Milli Görüş'i iktidar yapacak. Demokratör, halkı alet etmek demektir. Bu nasıl seçimdir. Sanki iki parti varmış gibi seçim yapılıyor. Şimdi biz önümüzdeki dönemde teşkilatlarımız bir taraftan Milli Görüş'ü iktidara getirmek için çalışmalar yaparken bir taraftan da milletimize narkozda olduğunu anlatıyor. Efendim siz hep çalışıyorsunuz, milletimiz sizi iktidar yapıyor amma bir takım oyunlar yapılıyor, indiriliyorsunuz. Bakın 40 yıllık tecrübemizle geliyoruz. Dış güçlerin oyunlarına karşı milletimiz aydınlanacak. Yeniden büyük Türkiye ve dünya kurmak sözlerimiz boşuna söylenmiş sözler değil. Öbür partiler dış güçlerin kuklalarıdır. Biz onlardan farklıyız. Biz milletin kendisiyiz. Tarihindeki şerefli yerini yeniden kazandırmaktır. Peki şimdi ne olacak, partideki göreviniz ne sualine cevabını da vereyim: 'Kapıda yazılan levhanın kıymeti yoktur.'
SORULAR
Numan bey neden burda değil, aktif siyasete dönecek misiniz?
Kendisi şimdi İstanbul'da, bizi televizyondan izliyor. Biz aktif, pasif siyaset diye bir şeyi kabul etmiyoruz. Biz bunu vatan sevgisiyle, ibadet aşkıyla yapmıyoruz. Efendim siyasete girdim, çıktım diye bir şey yok. Bütün gücümüzle çalışmaya mecburuz.
Şartlar uygun olursa, Saadet Partisi'nde yeniden liderlik düşünceniz var mı?
Yeni kanun değişiklikleriyle bu sebebpten dolayı hiçbir engel yoktur. Bizim için neferlikle, liderliğin hiçbir farkı yok, Saadet Partisi böyle bir partiyiz.
Rasmussen'in NATO'ya seçilmesiyle ilgili bir sancılı süreç yaşandı. Nasıl yorumladınız?
NATO 1990'de Soveytlerin dağılması, Komizm'in çökmesiyle yapısı değişmiştir. Margareth Teacher, bir konuşmasında, NATO'yu lağvetmeyeceğiz, bizim her zaman bir düşmanımız olması lazım. Yeni bir düşmanımız olmalıdır o da İslam'dır. NATO şimdi İslam'a düşman hale getirildi. Bosna'da böyle çalışmışlardır, Afganistan'da çalışıyorlar. Rasmussen denen insanın üzerinde konuşmaya lüzum yoktur. Fikir hürriyeti adı altında akla hayal etmeyen sözler söylemiş bir insan. AKP bu hususta bu olamaz dedi, ama ne zaman AKP hayır dediği bir konuda sözünü yerine getirdi. Bu yaptıkları çocukluktur. Türkiye'nin onuru kırılmıştır.
Artık eskisi gibi televizyonlarda tartışmalar olmuyor. Neden sizce?
7-8 sene öncesine kadar parti başkanları televizyonlara çıkarak tartışıyorlardır. Sonra o toplantılar trafolar patladı diye kesiyorlar elektiriği. Milli Görüş hak olduğu için her zaman haklı çıkar. Sultan Fatih liberal miydi, ortanın solu mu?
Numan Kurtulmuş'un liderliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Numan bey kardeşim canıyla başıyla çalışan bir kardeşimizdir. Kendisi 2 milyona yakın oy almıştır. Saadet Partisi'nde herkes ibadet aşkıyla çalışmıştır.
Obama'nın kişiliği ve mesajlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hiç şüphesiz rahatsız ediciydi. ABD'nin etrafı ırkçı emperyalistleriyle çevrildiri. Söyledikleri sözlere bakınca, 'Ruhban okulunu açın, İran'ın atom bombası yapmasına izin vermeyin...' Geldi, güldü, kolunu Erdoğan'ın boynuna attı, çocukça şeyler bunlar. Daha iki asır önceye kadar elbisemiz korkmalarına yetiyordu. Şimdi Obama gelmiş, elini kaldırmış, ayağını kaldırmış... Ne bu ya?.. Tarihimizi çok iyi bir bilmek zorundayız. Obama kimmiş, neymiş? Hayır gelmez! Bugün sömürülen ABD'nin hakkını biz vereceğiz. Faiz düzeni yüzünden Afrika'da insanlar açlıktan ölüyor. Biz buna son vereceğiz. Bu ancak adil bir düzenle olur. Kominizmle kapitalizm birer kardeştir, ikisi de ezen güçlerdir. Birinde para, diğerinde devlet ezer. Papalık ne diyor? Gelin adil düzen kuralım. Bu böyle gitmez... Milli Görüş'ün yeni bir dünya kurmasından başka çare yok.
Başı açık insanları belediye başkan adayı yapıyorsunuz. Neden?
Biz kimseye baskı yapmayız. Camiamıza katmak için böyle bir adım atılmıştır. AK Parti'deki kardeşlerimizdir. Bizim tenkitimiz politikalarınadır. Kişiliklerine değil. Nasıl bir baba evladına şefkatle uyarılarda bulunur, bizde o niyetle sesleniyoruz. Bu meseleleri bu politikalarla çözemezler. Mutalak yuvaya dönecekler.
Partiye dönüşünüzde, Numan beyle sizin konumunuz tam olarak ne olacak?
Deminden beri kaç defa söyledim. Numan Kurtulmuş Saadet Partisi'nin genel başkanıdır.
İRAN YOLCUSU
Erbakan konuşmasının ardından bir açıklama yaparak, Hamaney, Ahmedinejad ve Rafsancani tarafından yapılan bir davet üzerine İran'a gideceğini duyurdu.
TİMETURK