Dursun, hava yollarının kronik iltihaplanmasının astım hastalığına yol açtığını belirterek, nefes darlığı, 3 haftadan uzun süren öksürük, göğüste ıslık sesi ve tıkanıklık hissinin hastalığın en önemli belirtileri olduğunu bildirdi.
Astımın mikrobik bir iltihaplanmaya bağlı gelişmediğini ve bulaşıcı bir hastalık olmadığını vurgulayan Dursun, hastalığın sürekli olduğunu, zaman zaman ataklarla ağırlaşarak krizler şeklinde acil müdahaleye neden olabildiğini, kimi zaman da tedavi gerektirmeksizin kendiliğinden geçebildiğini kaydetti.
Ailesinde astım hastası bulunanlarda risk faktörünün yüksek olduğuna dikkati çeken Dursun, ''Bu kişilerde astım görülme oranı yüzde 30'dur. Birden fazla kişinin astım hastası olması halinde genetik yatkınlık yüzde 60-70'lere çıkmaktadır'' dedi. Dursun, astımın her hastada kendine özgü bir seyir izlediğini vurgulayarak, ''Aynı ailede birden fazla kişide olsa bile astım aynı şiddette, aynı karakterde ve aynı seyirde olmayabiliyor. Her kişinin astımının kendine özgü tetikleyicileri bulunmaktadır'' dedi.
Dursun, kişiye ait faktörlerde obezitenin ve beslenme biçiminin çok etkili olduğunu, obezitenin astıma yol açabildiğini söyledi.
ÇEVRESEL ETKENLER ASTIMI TETİKLİYOR
Hava kirliliğinin çok önemli bir faktör olduğuna işaret eden Dursun, sigara tüketimi ya da pasif içiciliğin astımı tetiklediğini kaydetti.
Dursun, hava kirliliği, sigara, çeşitli toz ve dumana maruziyet, iklim değişiklikleri, polen, ev tozu akarları, hamam böceği, küf mantarları, kedi, köpek ve kuş gibi hayvanların tüylerinin astımı tetiklediğini dile getirerek, ''Özellikle bahar aylarında artan polenler astım hastaları için risk faktörüdür. Kırlık alanların dışında büyük şehirlerde de polen sorunu vardır. Çünkü polenler, 300 kilometre kadar uzağa gelebiliyor'' diye konuştu. Dursun, polenlerin kişilerin bağışıklık sistemlerini uyararak, astım ya da alerjik bazı hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabildiğini bildirdi.
Bu aylarda mevsim özelliklerine bağlı polen alerjisinin sık görüldüğünü anlatan Dursun, Ege ve Akdeniz'de daha erken başladığını ve daha uzun sürdüğünü, İç Anadolu Bölgesi'nde ise özellikle Mayıs-Haziran aylarında etkili olduğunu söyledi.
Dursun, polen artışı görülen dönemlerde, alerjisi olan kişilerin şikayetlerinin arttığını dile getirerek, ''Gözlerde ve burunda akıntı, sulanma, kaşıntı olabilir, hapşırık ile özellikle gece uyandıran öksürük olabilir. İlaçların düzenli kullanılmasına rağmen öksürük azalmayabilir. Hırıltılı solunum ya da nefes darlığı görülebilir'' dedi.
Astımın tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiği uyarısında bulunan Dursun, ''Zamanla akciğer fonksiyonları bozulabilir, solunum yollarındaki daralma daha belirginleşir, ilaç bağımlılığı artar ve bir süre sonra yeterli olmayabilir. Bunlara bağlı olarak sık hastane yatışları görülebilir. Uyku bozukluğuna ve iş gücü kaybına yol açar'' diye konuştu.
'MEVSİM GEÇİŞLERİNDE KLİNİK TAKİP YAPILMALI'
''Astım hastalarının, mevsim geçişlerinde şikayetlerinin artmaması ve mevcut hastalıklarının daha ciddi sorunlara yol açmaması için mutlaka tedavi altında tutuldukları kliniklerde takip edilmesi'' gerektiğini vurgulayan Dursun, bahar dönemine ilişkin şu önerilerde bulundu:
-Polen mevsiminde dışarıda çok vakit geçirilmemesine özen gösterilmeli.
-Eve dönüşte kıyafetler değiştirilmeli ve duş alınmalı.
-Rüzgarlı havada polenler yapışabileceği için çamaşırlar dışarıda kurutulmamalı.
-Klima filtresi her yıl yenilenmeli.
-Arabayla seyahat edilirken camlar kapalı tutulmalı.
-Açık havada geniş kenarlı gözlük takılmalı.
-Ev ve araba içerisinde hepa filtreli hava temizleme cihazları kullanılmalı.
-İlaçlar aksatılmamalı
'Polenler' astımı tetikliyor
Doç. Dr. Berna Dursun, mevsim değişikliğine bağlı olarak bahar aylarındaki polen artışının astımı tetikleyebildiğini söyledi...
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-04-09 11:36:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara