Erdoğan, dünya vicdanının sesi oldu

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 'Medeniyetler İttifakı İkinci Forumu' kapsamında Avusturya Dışişleri Bakanı Michael Spindelegger ve Lüksemburg Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Göç Bakanı Jean Asselborn ile ikili görüşmeler yaptı. Forumun yapıldığı Çırağan Sarayındaki görüşmelerden, basın mensuplarının sadece görüntü almalarına izin verildi.

Bağış, forum kapsamında düzenlenen ve basın mensuplarının alınmadığı 'Cost of Conflict in the Middle East' adlı çalıştayda konuştu.

Alınan bilgiye göre Bağış, burada yaptığı konuşmada, 'Cost of Conflict in the Middle East' raporunun Birleşmiş Milletler tarafından Ocak 2009'da başlatıldığını ve 'Medeniyetler İttifakı İkinci Forumu' kapsamında raporun bulgularının tartışılmasının yerinde olduğunu belirtti.

'Medeniyetler İttifakı'nın temel felsefesine değinen Bağış, bu felsefi temele dayanarak farklı ülkelerin, inançların ve kültürlerin bir arada var olabileceğine inandıklarını bildirdi.

Yakın bir tarihte Gazze'de bir insanlık trajedisine tanıklık edildiğini söyleyen Bağış, Gazze'deki trajedinin, Orta Doğu'daki barış sürecini gölgelediğini ve son zamanlarda gayretlerin sürekli bir barış anlaşmasından ziyade ateşkes uzlaşmasına odaklandığını ifade etti.

Bağış, barış sürecinin bir an önce tazelenmesi gerektiğini vurgulayarak, kriz boyunca Türkiye'nin, ateşkes sağlanmasına yardımcı olmak için proaktif diplomasi izlediğini ve bölgeye insani ve tıbbi yardımlarını artırdığını kaydetti.

Türkiye'nin bu bölgede kapsamlı barış hedefine tamamen bağlı olduğunun altını çizen Bağış, İsrail-Filistin çatışmasında Türkiye'nin, güvenlik ve tanınmış sınırlarla iki devletin barış içinde var olmasını sağlayan iki devletli çözümün destekçisi olduğunu anlattı.

Bağış, bölgedeki çatışmaların çözümünde Türkiye'nin AB üyeliğinin önemine işaret ederek, AB üyeliğinin Müslüman dünya için önemli olduğunu belirtti.

Egemen Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos çıkışına ilişkin bir soru üzerine, kendisinin de Erdoğan ile birlikte Davos'ta bulunduğunu hatırlatarak, 'Başbakan, dünyanın vicdanının sesi oldu. Herkesin söylemek isteyip de söyleyemediğini söyledi. Başka liderlerin de aynı şeyleri söylemesini isterdik' dedi.