Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Tek ?Gülen? Meryem Ana Türkiye'de

Niğde'nin Gümüşler Beldesi'ndeki manastırda bulunan günümüze kadar gelebilen en canlı fresk ola 'gülen' Meryem Ana freski, keşfedilmeyi bekliyor.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-04-05 13:58:00

Tek ?Gülen? Meryem Ana Türkiye'de

Haber Merkezi / TİMETURK

Merkeze bağlı Gümüşler Beldesi'ndeki Gümüşler Manastırı'nda bulunan ve dünyanın gülümseyen tek Meryem Ana freski olduğu belirtilen eser, Bizans döneminden günümüze kadar gelebilen en canlı fresk olarak nitelendiriliyor. Ancak ortak görüş bu eşsiz eserin yeterince tanıtılamadığı yönünde. 

Eski Gümüşler Manastırı 

Niğde ilinin 8 km. kuzeydoğusundaki Eski Gümüşler Köyü?nde günümüze iyi bir durumda gelebilen Gümüşler Manastırı tüf kayalıklar içerisine oyularak yapılmıştır. Bu manastır içerisindeki fresklerin Ihlara ve Göreme Kaya Kiliseleri ile karşılaştırılması sonucunda, bu manastırın XI.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. 

 


Manastırın içerisine 7 m. uzunluğunda, üzeri tonoz şeklinde oyulmuş bir geçit ile girilmektedir. Bu geçidin iki yanında açılmış birer kapı ile kayalara oyulmuş iki odaya girilmektedir. Bu geçitten 14.00x14.00 m. ölçüsünde kare şeklinde ve çevresi dik kaya duvarları ile çevrili bir avluya geçilmektedir. Avlunun kuzey duvarında kayalara oyularak yapılmış ve birbirlerine yuvarlak kemerlerle bağlanmış 9 sütun dikkati çekmektedir. Bu sütunların kemerlere yakın yerlerine de spiral ve geometrik motifler işlenmiştir. Kuzeydoğudaki kemerlerin içerisine de bir niş şeklinde Malta haçı işlenmiştir. 

Avlunun batı ve doğu duvarlarına güvercinlikler oyulmuştur. Buradaki kapılar ise, manastırda yaşayanların günlük yaşamlarında yapılan işlere ayrılan odalara açılmaktadır. Avlunun kuzey duvarı üzerinde de kemer dizilerinin ortasındaki bir kapıdan başka bir odaya geçilmektedir. Manastırın asıl kilisesine kuzeybatıdaki kapı boşluğundan girilmektedir. 

Haç planlı olan kilisenin 5.50x3.50 m. ölçüsünde tonozlu bir narteksi vardır. Toprak zeminli ön narteksin olduğu yerde, yere gömülmüş birkaç büyük küp dikkati çekmektedir. Buradan bir kapı boşluğu ile asıl nartekse geçilir. Burası yuvarlak tonozla örtülmüş, duvarlar birbirlerine kemerlerle bağlanmış yalancı sütunların üzerine oturtulmuştur. Bezeme olarak kırmızı ve siyah çizgiler alternatifli olarak sıralanmıştır. Bunlar yer yer yılankavi şekilde olup, değişik bir görünüm ortaya koymuştur. Kilisenin naos kısmı yaklaşık 5.00x5.00 m. ölçüsünde olup, burası da kayalara oyularak oluşturulmuştur. Naosta dört kalın sütun üst örtüyü taşımaktadır. Üzerine sembolik bir kubbe yapılmıştır. Kilisenin doğusunda büyük, yanlarında da küçük birer apsisi vardır. Kilisenin kuzey duvarındaki bir kapı boşluğundan ise içerisinde iki mezarın bulunduğu bir odaya geçilir. Bu odaya bitişik ikinci odada da yine bir mezar bulunmaktadır. Bu odanın doğu duvarına da küçük bir apsis oyulmuştur. Batı duvarının iki yanında da küçük bölümler halinde mezarlara yer verilmiştir. 

Kilise duvarları, kapı boşluklarının çevreleri zengin fresklerle bezenmiştir. Buradaki kırmızı ve koyu yeşil renkteki koyu zeminlere yapılan figürlerde çeşitli renkler uygulanmıştır. Kuzey duvarında oturur durumda Meryem tasvir edilmiştir. Kucağında ise Çocuk İsa görülmektedir. Bu kompozisyonun altında St.Joseph, Mea ve Salome yeni doğmuş olan İsa?yı yıkamaktadır. Bu kompozisyonların üzerinde Hz.İsa?nın doğuşunu müjdeleyen melekler, kaya üzerinde Çoban Sator, ihtiyar biri, genç Arepo resmedilmiştir.  

Kilisenin ortadaki büyük apsisinde Hz.Meryem kilisenin önde gelen kişileri arasında dua eder şekilde görülmektedir. St.George, St.Gregory, St.Basil, St.Jason, St.Athenogenes ve St.Nicolas ayakta ellerinde İncil tutarak tasvir edilmiştir. Bu tasvirlerin üzerinde de 12 havarinin belden yukarı tasvirleri bulunmaktadır. Apsid yarım kubbesinde Hz.İsa, Hz.Meryem, Başmelek Michael, St.John ve Gabriel resmedilmiştir. Kuzeydeki nişte ise Hz.İsa?yı kucağında tutan Meryem görülmektedir. 

Avlunun kuzey duvarından girilen üstteki odanın duvarları da fresklerle bezenmiştir. Buradaki fresklerin konusu diğerlerinden farklıdır. Bu bölümde Eshopos?un hayvanlarını konu alan hikâyelere yer verilmiştir. 

Manastırın duvarları çıra ve yağ kandillerinin islerinden ötürü siyah bir tabaka ile kaplanmış, Kültür Bakanlığı, Niğde Müze Müdürlüğü tarafından 1962 yılından sonra başlayan çalışmalarla fresklerin temizliği, dökülen kısımların restorasyonu yapılmıştır. Fresklerin konservasyonunun büyük bir bölümü Michael Gough başkanlığında bir İngiliz heyeti tarafından 1964-1965 yıllarında yapılmıştır. 
 

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara