Beyaz Saray?da başörtülü bir Müslüman

Sadece Amerika?nın değil, dünyanın Rashad?lara ihtiyacı var: Barack Obama?nın başkanlık andını içme töreninin arifesinde, akşam 9.30 sularıydı. Telefonum çaldı. Hattın diğer ucunda Lubna vardı. Heyecanlıydı. ?Rashad aradı mı Merve? dedi, ?Hayır aramadı, hayırdır?? dedim. ?Çok güzel bir haberi var ama kendisi vermek istiyor? dedi. Telefonu kapatmamdan bir kaç dakika sonra tekrar çaldı, karşımdaki Rashad?tı. Müjdesini her zamanki sakin ve heyecansız diye tasvir edilebilecek bir ağır başlılıkla paylaştı:

Merve Kavakçı'nın yazısı...

?Beyaz Saray?a alıyorlar beni de. Obama?ya danışman olarak!.? Sanki Rashad?ın göstermesi gereken heyecanı ben gösterdim ve ilk ağzımdan çıkan ?Ne! Harika! Tebrikler! Biliyorsun seninle gurur duyuyoruz Rashad!? oldu. Aslında bu çok da sürpriz değildi bizim için. Bir süredir ABD?nin yeni başkanı Obama?nın geçiş dönemi ekibinde çalışıyordu. En son geçtiğimiz ay bizim evde akşam yemeğinde toplandığımızda onun yoğun temposuna uymak adına akşam yemeğini gece yemeğine dönüştürmüştük. Rashad?ın ablası Lubna, kardeşi Saad dışında, kızlarımın arkadaşları ile oldukça eklektik ve enternasyonel bir gruptuk. O akşam da yorgun olmasına rağmen yaptığı işten memnun görünüyordu, Rashad. Konuştuklarımız arasında tam da o günlerde gündeme düşen Colin Powell?ın çıkışı vardı. Hani, şu, ?Velev ki bir Müslüman çocuk ileride başkan seçilmeyi hayal etsin, bunda bir yanlışlık mı var?? türündeki eleştirisi. İşte Powell?ın dikkatini bu konuya çeviren ve sonuç olarak da yorumları arasına aldırtan, aralarında yine Rashad?ın da bulunduğu bir grup Amerikalı aktivist Müslümandı. Sohbetimizin bu gecelik ana teması Müslümanların pasif kalıp köşelerine çekilmek yerine proaktif olmaları ve bunu hayatlarının her alanına yansıtmaları gerektiği yönündeydi.
Şimdi Rashad proaktif bir hayat tarzı seçmiş olmasının semeresini de topluyordu. Şüphesiz sıradan biri değildi. Ben, daha doğrusu, biz ailecek Rashad?ı ve ailesini tanıdığımızda o henüz ilkokuldaydı. Annesi Doktor Rukiye ailemizin hem doktoru hem de iyi ve kötü gün dostuydu. Bu diyarı küfürde çocuklarımızın dünyaya gözlerini açtıklarında onları Müslüman bir doktorun karşılaması bizim için önemli olduğundan, aileye yeni katılan bütün fertlerde Rashad?ın annesinin emeği vardı. Bu yakınlığımızın ötesinde Lubna, Rashad ve Saad babamın kurduğu, o yıllarda annemin de idareciliğini yaptığı İslâmi okulun öğrencileriydiler. Lubna?nın ağır başlılığı kadar, Rashad?ın haylazlığı meşhurdu okulda. Zira hemen hemen her gün şikâyetle sınıftan atılır, öğretmenlerini çileden çıkarttığı için soluğu annemin yanında alırdı. Üç kardeş Arapçayı ve İslâmi ilimlerin tamamını babamın tedrisatında aldılar. Ağır dille yazılan Arapça metinleri rahatlıkla tercüme edebilmesine hayran kalmamak mümkün değildi. Ancak Rashad hiçbir zaman kalem defter kullanmaz, derste hiçbir şey yazmazdı. Bu da öğretmenleri için son derece can sıkıcı olurdu. O günlerde haylazlık ve baştansavmazlık gibi görünen tutumu aslında onun üstün zekasının da bir habercisiydi.
Rashad, Türkiye?ye üç defa gelme imkanı buldu. İlki kardeşim Ravza?nın düğünü içindi. Türkiye?nin bugünkü başbakanıyla da ilk olarak orada tanışacaktı Rashad. Zira nikah Sayın Erdoğan?ın Belediye Başkanı sıfatıyla katıldığı ilk nikahtı ve Rashad misafirler arasında oynayan bir çocuktu daha. Takdir denen hikmet abidesi ne kadar ilginçti ki o gün hiçbirimizin aklından Hidiv Kasrı?ndaki bu buluşmada ne Erdoğan?ın başbakan olacağını, ne de Rashad?la bir dahaki karşılaşmalarının muhtemelen Beyaz Saray?da olacağını geçiremezdik. Rashad?ın ilk Türkiye hatıraları arasında Ankara?da Mebusevleri?ndeki evimizde kalırken sabah yürüyüşüne çıktığında, Anıtkabir alanında dolaşıp, oradaki askerler tarafından biraz sorgu suale tabi tutulması da vardı. En çok etkilendiği yerlerden biri de Topkapı Müzesi Mukaddes Emanetleri olmuştu, hatırlarım. İkinci gelişinde Boğaziçi Üniversitelileri Mezunları Derneği?nin davetlisiydi. Son gelişi ise henüz geçen seneydi ve bu sefer yalnız değil, eşi Isra ile birlikteydi. İstanbul?u çiçeği burnunda eşine göstermek istemişti.
Rashad?ı yaşıtı gençlerden ayırt eden ve öne çıkartan en önemli özelliklerinden biri hiç şüphesiz eğitimiydi. Yuvadan, Dallas?dan ayrıldıktan sonra lisans eğitimini North Carolina?da yaptıktan sonra, Harvard?da iki tane yüksek lisans yaptı. Biri kamu yönetimi, diğeri Arapça üzerine. Aynı zamanda da Yale Hukuk Fakültesi?ni bitirdi. Üniversite yıllarını ABD Kongresi?nde çalışarak, Grup Başkanı Senatör Gephardt?ın konuşmalarını yazarak değerlendirdi. Mecburi hizmetini Michigan?da yaparken iş hayatına bir süre ara vererek hafızlığına çalıştı. Bu arada zaman ilerliyor, Rashad başarıdan başarıya koşuyor, Dallas?a her gelişinde soluğu hocasının yanında alıyor, ona havadisleri veriyor, babam da onunla ne kadar gurur duyduğumuzu söylüyordu. Ancak Rashad?ın iyi bir hayat arkadaşı bulmasını hem küçük ailesi olarak anne ve babası, hem de büyük ailesi olarak bizler de istiyorduk. Sonunda o da oldu. Uzun aramalar, kollektif gayretlerden sonra Rashad kendi gibi birini Chicago?da buldu. Isra da Rashad?ı aratmayacak özelliklerdeydi. Hatta bir defasında yarı ciddi yarı şaka ?Merve, bu kız benden daha zeki galiba,? diyerek tedirginliğini dile getirmişti de. İsra da Rashad gibi hafızlık çalışıyordu. Zaten o arada Chicago?da tanışmışlardı. İsra da Rashad gibi Yale Üniversitesi Hukuk Fakültesi?ne gidiyordu. Ancak bu arada dünyaca prestijli Rhodes Scholar olarak seçildiğinden bir seneliğine Oxford Üniversitesi?nde de okuyacaktı.
Rashad telefonun diğer ucunda müjdesini paylaştıktan sonra bir kaç gün içinde bir araya gelmek üzere sözleştik. Rashad ve Lubna?nın bize de çok yakın olan Pentagon yakınlarındaki evlerinde akşam yemeği için buluştuk. Bu sefer bir değil iki kutlamamız vardı. Annesi gibi doktor olan Lubna da yeni nişanlanmıştı. İçeri girerken, elimizdeki pastalardan üzerinde ?Seninle gurur duyuyoruz Rashad? yazılı olanı Rashad?a, ?Tebrikler Lubna? yazılı olanı da ablasına verdi, kızlarım Fatıma ve Meryem. Oxford?tan Obama?nın ant içme merasimi için gelen Isra da aramızdaydı o akşam. Washington?a adeta tepeden bakan evlerinde sofra başında gecenin ilerleyen saatlerine kadar eskileri ve yenileri konuştuk. Yeni görevinin içine sindiği belliydi Rashad?ın.
?Bundan sonra herşey daha iyi olacak, inşaallah? dediğinde bunu içtenlikle söylediğine şüphemiz yoktu. ?Bu yönetim? dedi, mesela ?En ufak detaylı ve belki de çok da önemli olmayan işlerin bile hukuka uygun olmasına özel bir itina gösteriyor, bunu farkettim? dedi ve ekledi: ?Olur ya, canım bu hukuka uygundur nasıl olsa, veya değilse de biz eğeriz bükeriz olur gider, denmiyor asla. İlle de yapılacak işler Anayasal çerçevede mi değil mi, araştırılıyor.? Memnuniyetle dinledik. ?Bir de? dedi, Rashad ?Kişisel seviyede benim için şöyle bir şey vardı eskiden: Adım Rashad, soyadım Hussain. Bir yerde adın ne diye sorduklarında her an, ne düşünecekler acaba diye tedirgin olurdum. Ama şimdi öyle değil. Dün, yeni görevime başlamak için gerekli işlemleri yaptırmaya gittiğimde, görevli ?İsminiz Hussain!? dedi, heyecanla. ?Evet? diye cevap verdim, önceden alıştığım tedirginlikle. Bunun üzerine görevli gülümseyerek devam etti: ?Tıpkı başkanımız gibi!?
Eve dönüş yolunda Rashad?ın bu satırların yazarı milletvekili seçildiği zaman söylediği bir şeyi hatırladım: ?Ben, senin yaşına geldiğimde senin olduğun yerde olabilsem başka bir şey istemem? demişti.
O zaman gülümsediğim gibi şimdi de gülümsedim. Şimdi Rashad benim seçildiğim yaştaydı. Ve Allah Celle Celaluhu onu temennisinin daha üstünde bir yere getirmişti bile.
Sadece Amerika?nın değil, dünyanın Rashad?lara ihtiyacı var.
Obama?nın danışmanı
Barack Hüseyin Obama, ABD Başkanlığına seçildiğinde, Rashad Hussain?i kendine danışman olarak seçerek Beyaz Saray?a dahil etti. Obama?nın yardımcı hukuk danışmanı olarak göreve başlayan Rashad Hussain?ın göz kamaştıran biyografisi şöyle:
1978 doğumlu olan Rashad Hussain, doktorasını Yale Üniversitesi?nde, master egitimini kamu yönetimi üzerine Harvard Üniversitesi?nde, 4 yıllık lisans eğitimini ise yüksek dereceyle psikoloji ve siyasal bilimler üzerine Kuzey Karolina Üniversitesi?nde 2 yıl içersinde aldı. Aslen Hindistanlı olan Hussain, Teksas eyaletinin Plano şehrinde yaşıyor. Rashad Hussain lisans eğitimi olan psikoloji alanındaki yapmış olduğu araştırma tezini (Bing bang evrensel bilim teorisindeki Allah?ın varlığını ima etme üzerine) yüksek başarıyla aldı. Rashad Hussain ayrıca Harvard Üniversitesi?nde Yakın Doğu lisanları ve medeniyetleri üzerine ayrı bir mastır da aldı.
2000 senesinde Demokratik Parti eski lideri olan Richard Gephardt?ın yanında stajını tamamladı ve aynı zamanda hakimler heyeti komisyonunda kanun yapan kurumda yardımcı olarak görev aldı. Bu görevini Harvard ve Yale üniversitelerinde okurken yaptı. Rashad Hussain, Hakim Damon Keith?in sekreteri olarak Detroit?teki altıncı temyiz mahkemesinde de çalışmaktadır. (Vakit)