Akaydın'ın ilk ziyaretçisi Baykal

Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Antalya'ya desteklerinden dolayı teşekkür etti

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ı mazbatasını alarak görevi devralmasından sonra makamında ilk ziyaret eden CHP Genel Başkanı Deniz Baykal oldu. Burada açıklamalarda bulunan Baykal, Akaydın'ın rozetini çıkardığını ve artık Antalya'nın başkanı olduğunu söyledi. Baykal, 'Antalya halkı Mustafa Akaydın'ı şimdi belediye başkanı olarak görevlendirmiştir. Bu seçimlerde Türkiye için de en büyük ilgiyi çeken Antalya'daki seçim oldu. Birçok kişi Antalya'da CHP'nin seçilmesini sevinçle karşıladı. Mutlu sonucun bu aşamasında, biz de ziyaret ediyoruz belediye başkanımızı. Pek çok kişi bu başarı için katkı vermiştir. Bütün Antalya bu işe sahip çıkmıştır. Bütün Antalya'da sağ sol ayrımı aşılmıştır. Kadınlarımız, gençlerimiz bu mücadeleye destek vermiştir. Antalya örgütümüz dayanışma içine girmiştir, bu işe inanmıştır ve etkili bir çalışma yapmıştır. Bu biçimde parlak sonuç ortaya çıkmıştır. Çok güzel bir demokrasi sınavı vermiştir. Umarım yeni belediye başkanımız Antalya'ya en güzel hizmetleri yapacaktır. Bu odaya bir kez daha seçim sonrasında gelmiş olmaktan heyecan duyuyorum. Demokrasi çok güzel bir olay. Demokraside en güzel olan 'Millet ne isterse o olur' anlayışıdır. Bu demokratik deneyim bir kez daha ortaya çıkmıştır' dedi.

Kavga ve tartışma ortamını sürdürmenin anlamı olmadığını kaydeden Baykal, 'Şimdi yeni bir dönem açılıyor. Bu konuda atacağımız adımlarla hizmetlerimizi sürdüreceğiz. Başbakan Antalya ile yakından ilgilendiğini söyledi. Antalya bu ilgiye layık olan bir kent. Antalya'nın ekonomiye büyük katkısı var. Böyle bir kente sahip olmak hükümetlerin görevidir. Bu sadece Antalya'ya değil Türkiye'ye hizmet etmektir. Başbakan'a da Antalya ile ilgilendiği için teşekkür ederim' diye konuştu.

Bir gazetecinin Fazıl Say'ın mektubunu hatırlatması üzerine Baykal, şunları söyledi:

'Son seçimde CHP'ye destek veren 9 milyonun çok üzerinde yurttaşın her birinin niçin oy verdiği ve partiden ne beklediği konusunda yapacağı her değerlendirmeyi biz büyük bir ilgiyle izleriz. Herkesin kendine göre sebepleri vardır. Onları dinler, anlamaya çalışırız. Fazıl Say gibi çok değerli bir sanatçının düşüncelerini daha bir dikkatle değerlendiririz. Bu seçimlerde CHP olarak biz Türkiye'yi birbirinden farklı kültürleri, değerleri, yaşam tarzları olan insanların huzur içinde, kardeşlik içinde, güven
duygusu içinde birlikte yaşamalarını sağlamayı amaçladık. Bu konuda kendisini mağdur, dışlanmış hissedenlere güven vermeye çalıştık. Türkiye'nin bütünlüğü içinde kucaklama anlayışındayız. Önemli bir başarı da gerçekleştirdik. Yeni bir noktaya gelindi. Demokratik süreçler işlemeye başladı. Herkesin birbirini anlaması gereği ortak kabule yöneldi. Henüz arzu ettiğimiz aşamaya gelmiş değiliz. Bu doğrultuda bir açılım sağlandı. Daha katedilmesi gereken çok mesafe var. Çok daha ileriye götürmemiz gerekiyor. Güç bir mücadeleyi zorunlu kılıyor. Karmaşık bir iş. Daha yüksek hedeflere ulaşmanın bir sihirli reçetesi, mucizevi bir çözümü ne yazık ki yok. Eğer böyle mucizevi bir değnek dokunuşuyla, küçük adım atmakla büyük sıkıntıları çözmek imkanı olsa çoktan çözülürdü. Biz bunun karmaşık, güç olduğunu biliyoruz. O doğrultuda çalıştık. Geldiğimiz nokta tatmin edici değil, ama bunun yolu da aynı sabır ve dayanışmayla çalışmayı sürdürmektir. Ani ilhamla, Türkiye'de her şeyin birden bire yeni bir noktaya geleceği varsayımına dayalı tahlillerin hiçbir geçerliliği olmadığını bilecek kadar deneyime, bilgiye sahibiz. Türkiye'nin buraya hangi süreçle geldiğini, buradan nasıl çıkacağını çok düşünmüş insanlar olarak, geldiğimiz noktanın çok daha ilerisine gitmek için sergilediğimiz kararlı ve ani heyecanlar yaratmayan ama kararlılıkla yürüyen çizgimizi, kırılmadan sürdürmek zorundayız.'

'Murat Karayalçın'ın genel başkan danışmanlığı bu doğrultu da mı?' sorusuna da yanıt veren Baykal, 'Ortaya çıkan verimli işbirliğinin bundan sonra da devam ettirilmemesi için neden yok. Bu anlayıştayız. Türkiye'ye sahip çıkma konusunda, işbirliğini gerçekleştireceğimizi düşünüyorum. Seçimden sonra telefonla konuştum. Sonucun iyi olduğunu söyledim. Önümüzdeki günlerde biraraya gelip, birbirimizi daha kapsamlı şekilde dinleme imkanı bulacağız' şeklinde konuştu.

Seçim sonuçlarının erken bir genel seçim getirip getirmeyeceği yönündeki soru üzerine ise Baykal, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik krize dikkat çekti. Seçim kampanyasında da ısrarla ekonomik durum ve işsizlik üzerinde durduklarını belirten Deniz Baykal, 'Böyle bir ortamda ana muhalefet partisi olarak Türkiye'nin gündemini tekrar siyasi tartışmalara teslim etmeyi doğrusu çok uygun görmüyoruz. Türkiye'nin bir an önce gerçek gündemine sahip çıkması ve ekonomiye ilişkin önerileri hayata geçirmesi lazım. Bu doğrultuda öneriler yaptık. Başta reddeden iktidar, daha sonra bazılarını değerlendirmeye yöneldi. Toplumu bu doğrultuda biraraya getirmelerini istiyoruz. Böyle bir ana gündemi bizim bir erken seçim talebiyle bozmaya kalkmamız, ağır bir sorumluluk olur. Türkiye'nin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, iktidarın harekete geçmesini bekliyorum' ifadesinin kullandı.

Başbakan Erdoğan'ın '6 bakan' açıklamasının sorulması üzerine de polemiklerden uzak durmaya kararlı olduğunu belirten Baykal, 'Çok cazip teklifler yapıyorsunuz. Çok güzel sorular soruyorsunuz. Ama hepimize düşen alçakgönüllü olmaktır. Kazandığını, kaybettiğini zannedenler, herkes mutluğunu yaşayacak. Birbirimize daha anlayışlı davranıp, empati yapacağız. İnsanlar sinirlenebilir, haklı nedenleri olabilir. Onların üzerinde durmayalım' diye konuştu.

Baykal ayrıca, eski Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'e hizmetleri, Başbakan Erdoğan'a da destekleri için teşekkür edip, desteklerin artarak devam etmesini beklediklerini söyledi.