AB'den Ergenekon davasına destek

Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından hazırlanan bir belgede Ergenekon davasının Türkiye'ye önemli bir fırsat sunduğu belirtiliyor. Bugün başlayacak Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) toplantısı için hazırlanan bilgi notunun ilk maddesinin Ergenekon'a ayrılmış olması dikkat çekiyor. Zaman'ın ulaştığı 29 sayfalık belgede Ergenekon'dan Davos krizine kadar birçok gelişmeye ilişkin bilgi veriliyor. AP Dış İlişkiler Daire Başkanlığı'nın kaleme aldığı belgede Ergenekon davasının siyasî cinayetlerin aydınlatılması ve devlet adına yapılan terör eylemlerinin ortaya çıkarılması için taşıdığı öneme dikkat çekiliyor. Ayrıca suçlama bölümünde, terör örgütünün, hükümeti devirmek ve işleyişini şiddet yoluyla sekteye uğratmak istediğinin altı çiziliyor.

Nabucco projesine geniş yer ayıran bilgi notu, Türkiye'nin Hamas ile İsrail arasındaki ateşkesin sağlanmasında faal rol oynadığını kaydediyor. 'Ekim 2008'de başlayan dava nihayet kapalı kapılar ardında planlanan siyasi cinayetlerin ve on yıllardır devlet adına işlenen terör eylemlerinin aydınlatılması için bir fırsat sunuyor.' diyen bilgi notunda, Ergenekon'a ilişkin suçlamaların terör örgütü oluşturmak, hükümeti devirmek ve hükümetin işleyişini şiddet kullanarak sekteye uğratmak olduğuna işaret ediliyor. Sanık hakları ve gözaltı sürelerine ilişkin endişelerin olduğuna dikkat çeken belge, sanık sayısının fazla olması dolayısıyla davanın nasıl neticeleneceğini tahmin etmenin zor olduğunu vurguluyor.

CHP'nin davayı askeriye ve adliyede kuvvetlice temsil edilen 'laik Kemalist-milliyetçi' cephe ile İslamcı AK Parti arasında süren mücadele olarak gördüğüne işaret eden AB belgesi, AP Türkiye Raportörü Ria Oomen Ruijten'in Ergenekon soruşturmasına destek verdiğini hatırlatıyor. Bilgi notu 12 Mart'ta kabul edilen Oomen Ruijten'in Türkiye raporunda soruşturmanın derinleştirilmesi çağrısı yaptığına dikkat çekiyor. Belgede öne çıkan diğer noktalar şöyle:

Ekonomik durum

2009, Türk ekonomisi için zor bir yıl olacak ve muhtemelen ekonomi küçülecek. IMF yardımı ile ciddi bir iktisadi kriz ihtimali azalırken, 2010'da ekonominin tekrar büyümeye başlaması bekleniyor.

Ortadoğu

Türkiye'nin Ortadoğu'da oynadığı rol AB'nin bölgede varlığını artırması ve amaçlarını yerine getirmesi için büyük bir imkân sunuyor. Arapların Türkiye'ye yönelik bakışını olumlu hale getiren gelişmeler şunlar:

AK Parti'nin iktidara gelişi

AB adaylığı çerçevesinde reform sürecinin güçlenmesinin Arap âleminde siyasi reform dinamiğini güçlendirmesi.

Türkiye'nin Irak işgali öncesi Amerikan askerlerine topraklarını kapatması Arap âleminde Ankara'nın itibarını artırırken, Türkiye'nin bölgede ABD'nin kuklası olduğu imajını da dağıttı. Türkiye-İsrail ilişkileri İsrail, 'Abdullah Planı'nı reddetti; ancak Türkiye'nin bölgede artan rolünü hesaba katmak mecburiyetinde. Ayrıca ABD, Türkiye'nin bölgede daha faal bir rol oynamasını istiyor. Aslında Türkiye, Hamas ile doğrudan görüşen tek aktördü ve ateşkesin ilanında faal bir rol oynadı.

Türkiye-İran ilişkileri

İran'ın ABD ile ilişkilerinde Türkiye'nin arabuluculuğuna soğuk bakmasının temel sebeplerinden biri, bu talebin İran'ın bölgesel kuvvet olma iddiasına gölge düşürmesi ihtimalidir. Eğer Türkiye, İran ve ABD'nin arasında müzakereleri başlatabilirse İran'ın tabi olduğu bir bölgesel güç olarak ortaya çıkacaktır. Bu yüzden İran, doğrudan milli menfaatlerine hizmet etmesi durumunda ABD ile doğrudan müzakereleri tercih edecektir.

İran, Türkiye'nin arabuluculuğunu reddetmesine rağmen Ankara ile ilişkilere büyük ehemmiyet atfetmektedir. İran'daki temaslarının ardından Cumhurbaşkanı Gül, NATO Zirvesi'ne katılarak İran'daki havayı ABD ve Batılı müttefiklerine aktaracaktır. Arabulucu olmasa da Türkiye, NATO'da hem Ahmedinejad hem de Hamaney ile görüşebilen az sayıda ülkeden biridir.

ZAMAN