Kadir Topbaş'dan suç duyurusu

Topbaş'ın avukatı Abdullah Pehlivan, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği dilekçede, Dalyan Karadaş'ın, 24 Mart 2009 tarihli şikayet dilekçesiyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına, müvekkili Kadir Topbaş'ı da şüpheli olarak gösterip, irtikap ve dolandırıcılık iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğunu belirtti.

Pehlivan, dilekçesinde, Ahmet İlbar'ın da Karadaş'ın şikayet dilekçesinde şüpheli olarak gösterilen ve kendisine verilen paranın Kadir Topbaş'a iletildiğini iddia eden kişi olduğunu kaydetti.

Müvekkili Topbaş'ın, Dalyan Karadaş'ı tanımadığını ve iddia ettiği hiçbir olayın muhatabı, tarafı da olmadığını dile getiren Pehlivan, Karadaş'ın şikayet dilekçesinde ve savcılığa verdiği ifadelerde, Topbaş hakkında birtakım yolsuzluk içeren fiiller isnat ettiğini ve kendisine iş-ihale verilmesi yönünde talimat verdiğini iddia ettiğini belirtti.

Pehlivan, Karadaş'ın dilekçesinde ayrıca, Topbaş'ın da içinde bulunduğu şüpheliler tarafından toplamda 430 bin dolar dolandırıldığını ve tehdit edildiğini iddia ettiğini kaydetti.

Ahmet İlbar'ın ise Dalyan Karadaş'ın iddialarına göre, Topbaş'ın nüfuzunu ve adını kullanarak üçüncü kişilerle birtakım hukuka aykırı ilişkiler içerisinde olduğunun tahmin edildiğini öne süren Pehlivan, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:

''Ahmet İlbar hakkındaki iddialarda, müvekkile iftira atarak aldığı paranın Kadir Topbaş'a gönderildiğini, müvekkilin de iki şüpheli arasında yaşananlardan haberdar olduğunu, işlerin de şüpheliye verileceğini, bu konuda talimat verildiğini iddia ve isnat etmişlerdir.

Şüphelilerden Dalyan Karadaş'ın müvekkil hakkında iddia ve isnat ettiği tüm sözler gerçek dışıdır. Ahmet İlbar ile arasında iddia ve isnat edildiği gibi hiçbir görüşme, para alışverişi, ihale ve iş verileceği yönünde bir beyanı olmamıştır.''

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve 29 Martta yapılacak yerel seçimlerde yeniden aday olan Kadir Topbaş hakkında gündeme getirilen iddia ve şikayetlerin basına da yansıdığını hatırlatan Pehlivan, Topbaş hakkındaki iddia ve isnatların siyasi sebepleri olduğu kanaatine vardıklarını belirtti.

Pehlivan, gerçeğe ve akla aykırı, gerçekliği konusunda hiçbir somut delil olmadığı halde, iftira, hakaret ve suç uydurma fiillerini oluşturan eylemlerden dolayı şüpheliler hakkında soruşturma yapılmasını, neticesinde kamu davası açılarak cezalandırılmalarını talep ettiklerini kaydetti.