Küresel mali kriz insanları evlerine kapatınca evde tüketilen yiyecek - içecek maddelerinin tüketim oranları da arttı.
Global çay pazarı 2008'de yüzde 8 oranında büyürken, Türkiye çay pazarı yüzde 13,6'lık büyüme kaydetti.
Peki Türk çay sektörü ne oldu da dünya çay sektörünün çok üzerinde bir büyüme kaydetti?
'KRİZİN DE ETKİSİ VAR'
Unilever Türkiye Pazarlama Müdürü Özgür Kölükfakı, küresel mali krizin, Türkiye'deki çay tüketimindeki artışa az da olsa etki ettiğini söyledi.
Kölükfakı,' İnsanlar ekonomik kriz nedeniyle artık daha fazla evlerinde vakit geçiriyor. Durum böyle olunca, zaten çok sevdiğimiz çayı normalden daha fazla içmeye başladık. Bu da, Türk çay sektörünün, globak çay sektörü karşısında büyümesine neden oldu. Lipton, Türkiye'de 2008'de yüzde 17 büyüdü. Bunda krizin de etkisi var. İnsanlar fazla para harcamamak için artık evlerinde oturuyor' dedi.
'ÇAYDA BAŞARILI BİR GEÇMİŞİMİZ VAR'
Türkiye'nin çayda diğer ülkelere göre daha kısa bir tarihi olduğunun altını çizen Özgür Kölükfakı,' Çayın 5 bin yıllık bir tarihi var. Türkiye'nin çay konusundaki tecrübesi ise diğer ülkelere göer daha az ancak dünyaya göre bu kadar ksıa bir geçmişi olmasına rağmen insanların hayatına bu denli girmiş başka bir ürün yok. Biz, her yerde çay içiyoruz. Kişi başına günde 3,8 fincala dünyada bu konuda lideriz. Çay artık sosyal paylaşım aracı haline geldi' şeklinde konuştu.
'POŞET ÇAYA ALIŞIYORUZ'
Türkiye'nin poşet çay kavramı ile 1989'da ilk olarak Lipton'la tanıştığını söyleyen Kölükfalı,' Önce bardakpoşetle, daha sonra da demlik poşetle tanıştık. Türk insanı her zaman demleme çay içer. Biz de kültürlere saygı duyarak talep gören alanlarda da yatırımlar yapıyoruz, ancak, Türk insanı yavaş yavaş poşet çay kavramına da alışıyor. Bunu rakamlardan da rahatlıkla görebiliyoruz. Bunun dışında yeşil çay ve bitki çayları konusundaki alışkanlıklarımız da gün geçtikçe artıyor' dedi.
(GAZETEPORT)
