İddianamenin 316 ile 346. sayfaları arasında yer alan tanık ifadeleri, Ergenekon'un kanlı terör örgütleriyle eylem birliği içinde olduğunu ortaya koyuyor. İddianamede, 29 Ekim 1999 tarihli Ergenekon dokümanında 'Gerektiğinde naylon terör örgütleri kurulmalı ve yabancı istihbarat örgütlerinin kurguladıkları oyunda mutlaka yer almalı' ifadelere dikkat çekiliyor.
Ergenekon'un, terör örgütlerini tasfiye ve yok edilmesi değil, kontrol altına alınıp örgüt adına kullanılmasını benimsedikleri belirtilerek, 'Bu konuda Veli Küçük ve Ümit Oğuztan'dan çıkan Panzehir isimli örgütsel içerikli dokümanın içeriğinde PKK'nın tamamen tasfiye edilmesi yerine, PKK terör örgütü elebaşısı Öcalan'la işbirliği yapılıp bizzat ETÖ içerisinde bulunan kendilerince genç subay olarak tabir ettikleri, muhtemelen örgüt adına çeşitli askeri kurumlara sızmış örgüt üyelerinin PKK'nın üst düzey yönetici kadrolarının yerlerine getirilmesi öngörülmüş, ayrıca bu belgede Öcalan'ın emekli olmadığı ve emekli olmayı da istemediği belirtilmiş ve örgütle arasındaki irtibatlarının boyutu açıkça anlaşılmaktadır' deniliyor.
PKK ile ilişkiyi Perinçek?in sağladığı belirtilen iddianamede, Tuncay Güney, MİT eski Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür ve yazar Ümit Fırat ile gizli tanıkların ifadelerine yer veriliyor.
Ortak isim Gülaltay
İddianamede, Ergenekon'un bağlantılı olduğu terör örgütünün ise Türk İntikam Tugayı (TİT) olduğu belirtiliyor. TİT'in en önemli eylemlerinden biri olan ve Semih Tufan Gülaltay'ın azmettiricisi olduğu Akın Birdal suikastına dikkat çekilerek, TİT adına eylem hazırlığında olanlardan birinin de Ergenekon davasında yargılanan Vatan Bölükbaşıoğlu olduğu belirtiliyor. Bölükbaşıoğlu'nun Ergenekon operasyonuna misilleme olarak Başbakan'a ve Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı'na suikast hazırlığında olduğu belirtilen iddianamede, 'ETÖ üyesi olmak iddiasıyla yargılanan Gülaltay'ın faaliyetlerinden de anlaşılacağı üzere TİT yapılanmalarının Ergenekon belgesinde ifadesini bulan Naylon Terör Örgütü niteliğinde olduğu kanaatine varılmıştır' deniliyor.
MLKP Gazi'yi biliyordu
Ergenekonla bağlantısı olduğu iddia edilen diğer örgüt ise MLKP. ETÖ?nün provokatif eylemlerinden biri olduğu Gazi olaylarında MLKP'nin olayların başlamasının hemen akabinde organize eylemler gerçekleştirdiği anlatılıyor.
HiLAFET EYLEMiNE İMZA ATTILAR
lİddianamede, Hizbut Tahrir'in Fatih Cami'nde gerçekleştirdiği Hilafet Devleti eyleminine katılanlarla, Ergenekon tutuklusu bazı isimlerin bağlantıları anlatılıyor. Ergenekon-Hizbut Tahrir bağlantısını Neriman Aydın ile Kemal Aydın'ın sağladığı belirtilerek, Karargah Evleri?ne gittikleri tespit edilip tutuklanan 5 teğmenin de Hizbut Tahrir ile bağlantılı oldukları anlatılıyor.
(BUGUN)
