'Gizli tanık Kıskaç'ın beyanlarında, şüpheli Kemal ve Neriman Aydın'ın da aralarında bulunduğu örgütün Kuvayı Milliye uzantısının gizli bir toplantısında genç subaylara örgüt adına rozet takıldığı belirtilmektedir.' Denilen iddianamede konuyla ilgili şu değerlendirmelere yer verildi:
'Soruşturma kapsamında yakalanan şüpheliler Kemal AYDIN, Neriman AYDIN ve Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahısların Ergenekon Terör Örgütünün hedeflerini gerçekleştirme amacıyla hayati derecede önem verdikleri Türk Silahlı Kuvvetlerine sızabilmek için bir kısım Harp Okulu öğrencilerine çeşitli şekillerde ulaşarak örgüte kazandırdıkları dosya kapsamıyla ortaya çıkmış bulunmaktadır. Yine soruşturma kapsamında yakalanan şüphelilerin iddianamenin giriş kısmında belirtilen alışılmış terör örgütlerinin kullandığı yöntemlerden farklı olarak devletimizin temel kurumlarını karşılarına almak yerine devletin bütün kesimlerinde bulunan görevliler arasında örgütlenmeye çalıştıkları, bu bağlamda Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmaya özel bir önem verdikleri anlaşılmaktadır.
Bu amaç doğrultusunda hareket eden ve bu amacı gerçekleştirme konusunda Ergenekon Silahlı Terör Örgütütarafından görevlendirildikleri anlaşılan şüpheliler Neriman AYDIN ve Durmuş Ali ÖZOĞLU'nun şüpheli Kemal AYDIN'ın emir ve talimatları doğrultusunda hareket ettikleri, Kara Harp Okulunda okuduğu sırada bir şekilde ulaştıkları şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ'yi örgüte kazandırdıkları, bu aşamadan sonra da şüpheli Mehmet Ali'nin harp okulunda okuyan diğer öğrencilerin örgüte kazandırılması konusunda kilit bir rol oynadığı, bu amaçla samimi olduğu başta Noyan ÇALIKUŞU olmak üzere soruşturma kapsamında yakalanan şüpheliler Eren MUMCU, Önder KOÇ, Hasan Hüseyin UÇAR ve Yaşar TOZKOPARAN'ı bilge bir kişi olarak tanıttığı şüpheli Kemal AYDIN ve Neriman AYDIN ile tanıştırdığı, şüpheli Noyan ÇALIKUŞU'nun Kara Harp Okulunda Ergenekon Silahlı Terör Örgütübünyesinde meydana getirilen hücre yapılanmasında Mehmet Ali ÇELEBİ'den sonra yer aldığı ve bu şüphelinin yardımcısı konumunda bulunduğu, sonrasında da şüpheliler Kemal ve Neriman AYDIN'ın yönlendirmesiyle şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU ile tanıştırılmasını sağladığı, hafta sonlarında ve her fırsatta arkadaşlarını şüpheli Kemal ve Neriman'ın evine getirdiği, bazen de dışarıda buluşmalarını temin ettiği, gizli yapılan bu toplantılarda başta şüpheli Kemal olmak üzere Neriman ve Durmuş Ali'nin Ergenekon Terör Örgütü'nün propagandasını yaptıkları, şüpheliler Kemal ve Neriman AYDIN'ın bir yandan Genelkurmay Başkanlığı ile ortak hareket ettikleri ve yapılan faaliyetlerden Genelkurmay Başkanlığının haberinin bulunduğu konusunda bir hava oluşturdukları, bir yandan da subay adayı askeri öğrencilerle çok yakından ilgilenip onları etkilemeye ve güven kazanmaya çalıştıkları, yapılan bu çalışmaların sonunda adı geçen Kara Harp Okulu öğrencilerinin örgüte katılmalarının sağlandığı, örgüte bu şekilde dahil olan bu askeri okul öğrencilerinin örgütün amaçları doğrultusunda eğitilmeleri konusunda seminer adı altında sık sık gizli toplantılar yapıldığı, askeri öğrencileri Türkiye Cumhuriyetinin yasama ve yürütme organına karşı askeri okul öğrencilerini kışkırtarak yönlendirdikleri, Mehmet Ali ÇELEBİ tarafından örgüte kazandırılan şüpheli Noyan ÇALIKUŞU'nun bundan sonra diğer örgüt mensuplarıyla birlikte örgütün amaçları doğrultusunda aktif olarak faaliyette bulunduğu, örgütün muvazzaf olarak TSK bünyesine katıldıktan sonra da devam eden Harp Okulu içindeki hücre yapılanmasını Mehmet Ali ÇELEBİ'nin şüpheli Noyan Çalıkuşu'nun yardımı, şüpheli Kemal ve Neriman AYDIN'ın emir ve talimatları doğrultusunda yönettiği anlaşılmaktadır. ...Yine şüpheli Neriman Aydın tarafından 29.01.2007 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU isimli şahsa gönderilen a-mailde; '...Türk ordusunun üst rütbedeki amerikancı -mason paşaları...' ifadeleri kullanılabilmektedir. Bir taraftan her fırsatta TSK'nin emrinde olduğunu ve esas devlet derken orduyu, başkomutan derken Genelkurmay Başkanını kastettiğini iddia eden şüphelinin diğer taraftan kahraman Türk Ordusunun üst rütbeli subayları hakkında kullandığı akıl almaz ifadeler, örgütün TSK hakkındaki gerçek düşüncesini apaçık ortaya koymaktadır. Tek başına bu ifadeler bile şüpheli Neriman ve Kemal Aydın tarafından örgüte kazandırılan askeri personel olan şüphelilerin örgütle ilişkilerini çözebilmek ve örgütün TSK üzerindeki emellerini anlayabilmek adına oldukça anlamlıdır.
Açıklanan tüm bilgi ve belgeler ile bütün soruşturma işlemlerinden şüpheli Noyan Çalıkuşu'nun; şüpheliler şüpheli Kemal AYDIN, Neriman AYDIN ve Durmuş Ali ÖZOĞLU ile Mehmet Ali ÇELEBİ'nin yönlendirme, emir ve talimatlarıyla Ergenekon Terör Örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri içine sızma faaliyetleri kapsamında Kara Harp okulu içinde hücre şeklinde oluşturulmuş örgütsel bir yapılanma meydana getirdiği ve bu yapılanmayı okuldan mezun olduktan sonra da muvazzaf bir subay olarak görev yapmaya başladığı TSK içinde de devam ettirdiği, şüpheli Eren MUMCU ile Noyan ÇALIKUŞU'nun yaptıkları bir konuşmada 'zaten yeminlerimizi de bugünler için yaptık' sözünden de anlaşıldığı üzere örgüt içindeki bu hücre yapılanması üyelerinin çok gizli ve yeminli bir bağlılık ilişkisi içerisinde oldukları, örgüt üyelerinin birbirlerine devamlı olarak Yürütme organına, Başbakana ve Anayasa gereği Başkomutanları olan Cumhurbaşkanına karşı bilinçli bir şekilde kışkırtıkları ve yürütme organının silahlı bir müdahale ile ortadan kaldırılması gerektiği hususunda sürekli propaganda yaptığı, bir suç işleme kararı kapsamında kişilerin siyasi felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydetme suçunu da işlediği anlaşılmakla.'
(CİHAN)
Ergenekon'un TSK'ya sızma girişimi
Ergenekon Terör Örgütü soruşturması 2. İddianamesinde terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetlerine sızma ve Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yapılanma faaliyetlerinin içinde olduğu öne sürüldü.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-03-25 20:36:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara