İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği 2. Ergenekon iddianamesinin 1255. sayfasında Emekli Askeri Hakim Tanju Güvendiren'in ifadeleri yer alıyor.
Güvendiren'in Emniyet'teki ifadesinin yer aldığı bu bölümde, ifade ayrıntılı olarak şöyle anlatılıyor;
'Şüpheli 26.09.2008 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde avukatı ile birlikte vermiş olduğu savunmasında özetle; emekli Askeri Hakim olduğunu, Askeri Yargıtay Üyeliğinden 2002 yılında emekli olduğunu, halen ticaret ile ilgilendiğini, ERGENEKON soruşturması çerçevesinde hakkında işlem yapılan şahıslardan;
İlhan Selçuk'u yazar olarak medyadan tanıdığını,
Doğu Perinçek'i Ankara DGM'de görev yaptığı dönemde yargılanarak hüküm giydiği için tanıdığını,
Ergün Poyraz'ı sansasyonel kitaplar yazan bir yazar olarak tanıdığını,
Mehmet Şener Eruygur'u kendisinin DGM ye hakim olarak atandığı dönemde Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı ve kendisinin sicil amiri olması sebebiyle tanıdığını,
Ahmet Hurşit Tolon'u Genelkurmay Askeri Savcısı olarak çalıştığı dönemde Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreteri olması sebebiyle tanıdığını,
Sinan Aygün, Turhan Çömez ve Erol Mütercimler'i medyadan tanıdığını,
Tuncay Özkan'ı kendisi Genelkurmay Askeri Savcısı olarak görev yaptığı dönemde yaptığı soruşturmalar sırasında bu soruşturmalar ile ilgili haber yapan gazeteci olarak tanıdığını, sonraki tarihlerde görüşmelerinin devam ettiğini, çok yakın dost olduklarını, kendisinin emekli olduktan sonra siyaset ile ilgilenmesi nedeniyle gazetecilerle irtibatının arttığını, Tuncay Özkan'ın Ankara'ya her gelişinde kendisine uğradığını, kendisi İstanbul'a geldiğinde Tuncay Özkan'ı ziyaret ettiğini,
Şüphelilerden Adnan Bulut'u Kanaltürk televizyonunda müdür olduğu için, Mesut Özcan'ı kayınpederinin doktoru olması sebebiyle tanıdığını,
Adil Serdar Saçan'ı İstanbul Emniyetinde müdür olarak çalıştığı dönemde kendisinin de İstanbul DGM'de görevli olması sebebiyle, Hüseyin Nazlıkul'u doktor olması ve kendisini tedavi etmiş olması sebebiyle tanıdığını,
Bunun dışındaki şüphelileri tanımadığını,
Ergenekon Silahlı Terör Örgütü ile bir ilgisinin bulunmadığını, bu örgütün kararlarından ve dokümanlarından bilgisinin olmadığını,
Bir dönem Tuncay Özkan ile Şener Eruygur'un ADD'nin başkanlığı için çalıştıklarını, bu çalışmalar sırasında birbirlerine muhalif olduklarını, kendisine sorulan telefon görüşmelerinden bir kısmının bununla ilgili olduğunu, ADD'nin Genel Başkanlığına Mehmet Şener Eruygur'un seçilmesinden sonra Tuncay Özkan'ın parti kurma çalışmalarına başladığını, görüşmelerinden bir kısmının bu parti çalışmaları ile ilgili olduğunu, diğer telefon görüşmelerinin güncel görüşmeler olduğunu beyan etmiştir.'
İddianamede, şüphelinin savcılık beyanında verdiği ifade ise şöyle yer alıyor:
'Şüpheli Cumhuriyet Başsavcılığımızca alınan 26.09.2008 tarihli savunmasında özetle; Emniyet aşamasındaki beyanlarını tekrar ettiğini, Adil Serdar Saçan'ı Ankara DGM'de Hakim olarak çalıştığı dönemde görev gereği tanıdığını, Tuncay Özkan'ı askeri hakim olarak önemli davalara baktığı dönemde haber yapmak için gelen gazetecilerden birisi olması sebebiyle tanıdığını, 2002 yılındaki seçimlerde Milletvekili olduğu zaman samimi olduklarını,
ADD ile hiçbir şeklide irtibatının olmadığını, yönetimine gelecek kişiler ile ilgili her hangi bir çalışmasının olmadığını, Şener Eruygur'u görevde olduğu dönemde kendisinin sicil amiri olduğunu,
Tuncay Özkan'ın CHP'ye katılmak istemesi ile ilgili herhangi bir bilgisinin bulunmadığını, telefon görüşmelerinde Tuncay Özkan'ı yönlendirmediğini, kendisini arayıp herhangi bir konuda görüşünü sorduğunda bildiği kadarıyla yardımcı olmaya çalıştığını, para istemesine rağmen kendisine para vermediğini, adliyedeki davalarını takip etmediğini, Kanaltürk ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, kanala maddi yardım da bulunmadığını, Kanaltürk'ün satışı için eski RTÜK Başkanı'na yardımcı olması için rica ettiğini,
Tuncay Özkan'ın ADD yönetimine delege yerleştirmek istediğini, Şener Eruygur'un bu konu ile ilgili kendisini aradığını, bunun mümkün olmadığını söylediğini,
İşçi Partisi ile her hangi bir ilgisinin bulunmadığını,
Mesut Özcan'ın kayınpederinin doktoru olduğunu,
Erdal Şener'i tanıdığını, bir araya geldiklerini,
Hurşit Tolon VE Şener Eruygur'u tanıdığını, bazı telefon görüşmelerinin içeriğini hatırlamadığını beyan etmiştir.
Sorgu beyanı
Şüpheli tutuklanması istemiyle sevk edildiği İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki sorgusunda önceki aşamalarda yapmış olduğu savunmalarını tekrarlamıştır.' (CİHAN)
Emekli Askerî Hâkimin ETÖ bağlantısı
2. İDDİANAMEDEN: Emekli askeri hakimin Ergenekon sanıkları ile irtibatları...
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-03-25 20:12:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara