Penaltı zor iş. Topun başına geldiğiniz anda zaten 1-0 yenik başlıyorsunuz mücadeleye. Zira olağan kabul edilen gol olması. Bugüne kadar penaltı kurtaramadığı için bir takımdan gönderilen ya da çok eleştirilen bir kaleci olmamıştır. Söz konusu kaleci zaten kötü bir kaleciyse ve bunun üzerine bir de penaltı başarısızlığı eklenirse eleştiri olabilir.
PENALTI DEYİNCE AKLA GELEN İLK KALECİ, HAYRETTİN
Yıllar önce Ankara'da Gençlerbirliği ile Galatasaray arasında oynanan bir Türkiye Kupası maçında Hayrettin Demirbaş'ın 18-17 biten penaltı vuruşlarının 16'sında iki dizinin üzerine çöküşü vardır. 16 penaltının hepsinde aynı köşeye yatsa, elbet birini kurtarırdı lafları çok edilmiştir daha sonraları. Tabii zaten kaleciliği de dillere destanken yine alay konusu olmuştur Hayrettin. Böyle ilginç durumlar olmadıkça kaleci rahattır penaltıda. Seri penaltı vuruşları sırasında örneğin, yukarıdaki absürd durumlar söz konusu olmadıkça, maçın kaybedilmesi halinde penaltıları kurtaramayan kaleciye değil, penaltıları kaçıran futbolcuya kızılır. Dolayısıyla kaleci rahattır, futbolcunun topu ağlara yollaması olağan, kaçırması olağandışıyken kalecinin golü yemesi olağan, kurtarması olağan dışıdır.
PENALTIDA ALTINCI HİS
Sahanın en zor mevkisini kollayan yalnız adam kalecinin en güçlü olduğu an, o penaltı vuruşudur. Ve evet bu bir sezgi ve tecrübe işidir. Bir kere topa bakarak hareketlenmeniz size çok fazla zaman kaybettirecektir, bu yüzden de kalecilerin hemen hepsi penaltı vuruşlarından önce hareketlenmeye başlarlar, kurtarmak için oyuncunun topa gelişindeki ayak hareketleri, yüz mimikleri, vücudunun aldığı şekli iyi analiz etmek önemlidir. Bu da tecrübe ve biraz da sonradan kazanılmayan, doğuştan gelen altıncı histir.
EN FAZLA 5-6 ADIM GERİYE, EN AZ 104 KM HIZLA...
Liverpool'daki John Moores Üniversitesi'ndeki mühendisler, geniş bir veri tabanını önlerine alıp mükemmel penaltı vuruşunun formülünü ortaya çıkarmaya çalışmışlar. Ortaya çıkan sonuç şu: Toptan gerilirken atmanız gereken adım maksimum 5 veya 6. Gerildiğiniz anda ve vuruşu yaparken topa 20-30 derecelik bir açınız olması ve topun hızının en az 104 kilometre olması gerekiyor. Topun kale çizgisinin geçtiği yer ise iki yan direkten herhangi birisi ile üst düreğin 50 santimetre uzaklıktan kesiştiği yer. Buna benzer bir çalışmayı Schalke 04, 1997 UEFA Kupası finalinde Inter ile oynadıkları maçta yapmış ve Jens Lehmann Alman yetkililerin de desteği ile maçın penaltılara kalma ihtimaline karşı, Interli oyuncuların bundan önceki maçlarda nasıl penaltı attıklarını inceleyerek çalışmıştı. Sonuçta iki ayağı da 1-0 biten maçın sonunda San Siro'daki penaltılarda Zamorano'nun penaltısını kurtarmış, Aron Winter de topu dışarı atınca kupayı Gelsenkirchen'e getirmişti.