Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İranlı ile Filistinli diplomatlar kapıştı

Ankara'da düzenlenen konferansta İranlı bir diplomatla Filistinli elçi arasında sert tartışma yaşandı.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-03-24 21:05:00

İranlı ile Filistinli diplomatlar kapıştı

Ankara'da yapılan bit konferansta, İranlı diplomat 'Gazze'ye yardımlarımızı inkar edemezsiniz' deyince Filistinli elçi sert tepki göstererek, ' 'Gazze'ye gönüllüler bile giremez' diye fetva vererek mi destek oluyorsunuz? Savaş ve daha çok kan akmasını istemek mi size göre destek? Biz bunu istemiyoruz' dedi.

Filistin'in Kahire Büyükelçisi ve eski Enformasyon Bakanı Nabil Amr Avrasya, Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde (ASAM) 'Filistin-İsrail İlişkilerinde Son Gelişmeler' başlıklı konferansta konuşma yaptı. İsrail'le yapılan müzakerelerin sonuçsuz kaldığına dikkat çeken Amr, 'Nihai sonuca ulaşamadık çünkü hiçbir belgeye imza atılmadı. İsrail'de Filistin'e karşı ortak görüşün mümkün olmadığını görüyoruz. Ancak barış karşıtı politikalarda birleşiyorlar. Ortadoğu Dörtlüsü ve ABD'nin girişimleri başarısız oldu ve söz verdikleri Filistin devleti kurulamadı' diye konuştu.

Asıl meselenin Filistinli gruplar ve Araplar arasında bölünmüşlük olduğunu savunan Amr, 'Büyük bedeller ödedik. Aslında 1.5 yıl önce Mekke'de anlaşmaya çok yaklaşmıştık. Gazze'nin yeniden inşası ve Filistin meselesinin çözümü, sadece Hamas'ın geleneksel yola geri dönmesiyle mümkün' dedi. Dış güçlerin etkisinden özellikle İran'ın negatif söylemlerinden rahatsızlığını ifade eden Amr, 'İran, Suriye ne istiyor? Diğer devletler bu konuda ne istiyorlar? Sonuçta Suriye'nin tavrının değiştiğini söylemek gerek.Önceleri kabul etmediği Mısır'ın rolünü kabul etmekte. Öte yandan, İran'ın bölgeye ilişkin pek çok dosyası var. Nükleer projeleri de gündemde. İran'ın net tavır ortaya koyması gerek. Ama maalesef İran, Filistin uzlaşısı konusunda pek istekli gözükmüyor. Şu an herkes Doha'da yapılacak Arap Ligi Zirvesi'ni bekliyor. Eğer Filistin konusunda ortak Arap görüşü olursa, Türkiye'nin de ortaya koyduğu gibi ortak tavır sergilenirse sonuç alabiliriz. Türkiye'nin tavrı, Arapları böyle bir uzlaşının olacağına dair cesaretlendirdi' diye konuştu.

Kahire'de El-Fetih ve Hamas arasındaki müzakerelerin olumlu seyrettiğini kaydeden Amr, 'Zannedersem bir sonraki görüşmede ulusal hükümeti kurabilir ve bu yönetimle seçimlere gidebiliriz. Bir takım olumlu işaretler görmekteyiz. Ama beklenmedik gelişmelerin Filistin meselesini olumsuz etkilemesinden korkuyoruz' dedi.

Türkiye'nin Suriye-İsrail arasında başlatılan barış sürecini dikkatle takip ettiklerini ve alınacak sonuçların Filistin ve Lübnan'ı da etkilemesini umduklarını belirten Amr, 'Türkiye'nin doğru yolda ilerlediğini düşünüyoruz. Sergilediği tavır Araplarda büyük beğeniyle karşılandı. Üstelik ekonomik projeleri de destekledi. Siyasi desteğin yanı sıra ekonomik kalkınma için destek istiyoruz. Ümitsizlik ve fakirlik, insanları radikallik ve terörizme itecek. Türkiye'den nasihat ve yönlendirmeler de istiyoruz. Herhangi bir politikacı gördüğümde Hamas'a nasihatte bulunun diyorum. İsrail Gazze'yi Mısır'ın başını ağrıtan bir bölge haline getirmek istiyor. Hamas da bu amaca aracı oluyor. İran ve Hizbullah'tan destek almak yerine yakın ülkelerden ve Filistin hükümetinden destek al demek gerekiyor. Mısır, Gazze'ye komşuluğuna ve stratejik derinliğine bakınca Filistin'den yana ve ulusal güvenliğinin bir parçası olarak görüyor. 'Filistin ulusal birlik hükümeti olursa tüm kapıları açacağız', diyor. Bölgede sürekli ve kalıcı barış için Hamas'ın bunları iyi düşünmesi gerek' ifadelerini kullandı.

Bir katılımcının 'Peki Hamas bu nasihatleri dinlemeye hazır mı?' sorusu üzerine Amr, 'Hamas hazır, evet. Eğer gerçekten ikna olursa önerilere kulak verebilir. Başka seçenek olmadığını görürse, ki yok. Hamas'ın İsrail'i tanıması için çaba içinde değiliz, böyle bir talebimiz yok. Biz İsrail'i birçok açıdan tanıdık ama bunu Hamas'tan beklemiyoruz. Fakat gelecek hükümetin cumhurbaşkanının politikasına bağlı olması gerek ve bu cumhurbaşkanı da bir şekilde İsrail'le ilişki içinde olacak. Filistin'in varlığı için bu gerekli. Aslında Hamas Mekke'de yaklaştı. Filistin Kurtuluş Örgütü'nü anladığını ve görüşlerine saygı gösterdiğini söyledi' yanıtını verdi.Bu sırada İran Ankara Büyükelçiliği'nde görevli diplomat Hamid Reza Anousheh, Amr'ın İran'a yönelik eleştirilerine itiraz ederek, 'Filistin meselesiyle İran'ın nükleer projelerinin ne ilgisi var. Sanırım çeviride bir sıkıntı yaşandı ve ben sizi iyi anlayamadım. İslam Devrimi sonrası Yaser Arafat Tahran'a gelmiş ve Humeyni'den destek istemişti. Biz de bu desteği hep verdik, inkar edemezsiniz. 22 günlük İsrail saldırısı boyunca Araplardan çok Arap olmayanlar hatta Türkiye daha sert tepki gösterdi. Gazze savaşı sırasında Filistinlilere Arap olmayanlar sahip çıktı. Erdoğan Davos'ta tepki gösterdiği zaman İran hoşnutluğunu dile getiren ilk ülke oldu. Herhalde İran konusunda bir yanlış anlaşılma ve kanaat söz konusu' dedi.

Cevap veren Amr ise, İran'ı daha sert eleştirerek, 'İran'ın Arap dünyasına olumlu katkıda bulunmasını istedik. Ama üslubu hiç hoş değil. 'Mısır bala zehir katıyor' demek kime yarar sağlar? Filistin'e yardım isterken diğer tarafı hain ilan etmekle mi yardım edeceksiniz? Somut olarak ne sundunuz Gazze'ye? 'Gazze'ye gönüllüler bile giremez', diye fetva vererek mi destek oluyorsunuz? Hutbelerde bizim hocalarımız da kınıyor. Savaş ve daha çok kan akmasını istemek mi size göre destek? Biz bunu istemiyoruz. Bir parçamızın yanında olmanızı istemiyoruz. Ayrımcılığa ihtiyacımız yok. İran kendini nüfuzunu arttırmak için nükleer program yürütüyor, bunu da ayıplayan yok. Ama biz İran'ın meselelere bakışını benimsemiyoruz. Lütfen politikanızı, dilinizi ve konuşma tarzınızı değiştirin. Arapların sıkıntısı kendilerine yeter. Kimseyi devrime çağırma yetkiniz yok. Hakimlik yaparak 'sen hainsin, sen iyisin' diyemezsiniz. İran'ın kendi içinde ekonomi dahil bir çok sorunu var. Siz önce kendi sorunlarınızı halledin. Hutbeleri,şekli yardımları kabul etmiyorum. Sonuca bakıyorum. Gazze sınırındaki bir ülke mi, yoksa yüzlerce kilometre uzaktaki mi bu sorunu daha iyi benimseyebilir? İlk kim ulaşıp yardım sunabilir? Yüksek sesle bağıranlar mı acaba? Bunu iyi düşünmek gerek' dedi.

Haber Ara