Çağlayan'dan kredi kartı açıklaması

Çağlayan, Merkez Bankası tarafından yapılan faiz indirimini bankaların kullandırmış oldukları kredilere yansıtmaları gerektiğini de söyledi.

Bakan Çağlayan, Milli Prodüktivite Merkezi Genel Kurulu toplantısına gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çağlayan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kredi kartlarıyla ilgili açıklamalarının hatırlatılması ve bu konuda bir düzenleme olup olmadığının sorulması üzerine, Başbakan'ın kredi kartlarıyla ilgili hükümetin görüşünü net şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Çağlayan, 'Dolayısıyla benim kredi kartlarının yapılandırılmasıyla ilgili bildiğim kadarıyla bir çalışma yok' dedi.

Merkez Bankası'nın faizleri düşürmesinin son derece olumlu olduğunu da belirten Çağlayan, Merkez Bankası'nın gayet doğru bir şekilde son üç aydır dünya ekonomisini izlediğini ve faiz indirimi konusunda ciddi ve hassas bir şekilde davrandığını söyledi.

Çağlayan şunları kaydetti:

'Aslolan Merkez Bankası'nın indirdiği faizlerin bankalarımıza yansımasıdır. Maalesef bankalarımız yansıtmıyor dersem belki haksızlık yapmış olurum. Bankalarımız mevduat faizlerine yani topladıkları paraya bu düşüşleri hemen yansıtıyorlar. Ama kullandırmış oldukları kredilere, tüketiciye, esnaf ve sanatkara kullandırdıkları kredi faizlerine, bireysel kredi faizlerine, tüketici faizlerine yansıtmıyorlar. Bu çerçevede ekonominin hareketlenmesi, faizlerin düşüşünün ekonomiye, piyasaya yansıması, tüketimin artması burada asıl amaçtır.'

Otomobilde ÖTV indiriminin bugün birçok Avrupa ülkesinde ve ABD'de uygulandığını kaydeden Çağlayan, ancak bu ülkelerde 'yaprak dahi kıpırdamadığını' ama Türkiye'de otomobil kalmadığını söyledi.

Çağlayan, eldeki stokların tamamen bitirilmesine yönelik bir çalışmanın devam ettiğini açıkladı.

Mevcut ekonomik kuralların tüm dünyada rafa kaldırıldığını, diğer merkez bankalarının kendi paralarını bastığını ancak Türkiye'nin böyle bir imkanı olmadığını dile getiren Bakan Çağlayan, 'Böyle dönemlerde bütçe açığı vermenin ayıbı olmaz. Yani konulan mali kurallar çerçevesinde, biz de özellikle iç pazarı hareketlendirmek ve reel sektörü bu krizden en az etkilenecek vaziyete getirme noktasında tabii ki bütçe açığı vereceğiz. Bunda utanacak, gocunacak bir şey yok' diye konuştu.

Ekonomik krizle ilgili olarak söndürülmesi gereken bir yangın olduğunu ve eldeki tüm araçların bu yangını söndürmek için seferber edilmesi gerektiğini ifade eden Çağlayan, 'Yani 'durun aman şurada şu kural vardı uygulayalım' noktasında değiliz. Dünyanın birçok ülkesi kural koymuyor. Hatta yeniden korumacılık tedbirleri almaya başladı. Dışarıdan yapmış olduğu ithalata sınır getirmeye başladı. Artık her ülke öncelikle can, sonra canan diyecek şekilde kendi ekonomisini ayakta tutacak ki, Türkiye için son derece önemli bu, tedbirlere ihtiyacı var' şeklinde konuştu.

Faiz düşüşü üretici ve tüketiciye yansırken reel ve finans sektörleri arasındaki sıkıntının çözülmesi için zaten bir çalışma yapıldığını anlatan Çağlayan, bu kapsamda işletmelere cansuyu kredileri verildiğini hatırlattı. Kredi Garanti Fonu'nun bu çerçevede nasıl işleyeceğinin sorulması üzerine Çağlayan, 'Burada önemli olan hazinenin koyacağı bir miktar üzerinde çarpan etkisi, en az altı kat KOBİ'lere, sanayiciye, tüccara bir kredi hacmi oluşturmak. Buradaki tüm hadisemiz reel sektör ve finans sektör arasındaki damar tıkanıklığının açılmasıdır. Buna ya stent takılacak ya da bypass yapılacak' dedi.

Türkiye'nin G-20 zirvesinden neler beklediği sorusuna da Çağlayan, 'Biz G-20'den artık dünyada nasıl bir sistem oluşacağını, ülkeler arası ilişkilerde ne yapılacağını, özellikle birçok ülkenin uygulamak istediği korumacılık tedbirlerinin nasıl yapılması veya yapılmaması noktasında önemli gelişmeler olacak' yanıtını verdi