Kalli'den ilginç açıklama!

Daha önce Hamburg'un St. Pauli Takımında futbol oynayan Antalyasporlu Ahmet Kuru'nun 'Hamburg'u İstanbul'da cehennem bekliyor' sözleri Feldkamp'a hatırlatıldığınıda ise kurt hoca 'Hamburg'lu futbolcuları güzel bir stadyum ve ateşli Galatasaray taraftarları bekliyor. Fakat Hamburglu futbolcuların korkmasına neden yok. Stadyumda onlara yönelik kötü amaçlı hiç bir şey olmaz. Her maçta olağan birkaç maytap atılması ve trübünlerde meşaleler yakılması ise normaldir. Bunun için ise korkmaya hiç gerek yok. Dürüst olursak, böyle şeyler Almanya'daki stadlarda da yapılıyor' yanıtını verdi.

OLMAZ DİYE BİR ŞEY YOK

Gazetenin Türk mentalitesinde beğendiğiniz ve beğenmediğiniz yanları nedir? sorusuna ise Feldkamp şöyle cevap verdi:' Türk spontanesini çok beğeniyorum, hiç bir zaman vazgeçmeden yaptıkları mücadeler hoşuma gidiyor. Ayrıca onlar için hiçbir zaman olmaz diye bir şey yok. onlar için herşey mümkün, olabilir. Ama işler ters gidincede üzüntüleri çok ama çok uzun sürmekte. Çok fazla sevindikleri gibi çok fazlada üzünütü yaşıyorlar.

TÜRKÇEM KÖTÜ

17 yıl sonra Türkçe konuşmasının ne durumda olduğu sorusuna ise Feldkamp 'Restaurantlarda idare ediyorum. Fakat genel olarak Türkçem çok kötü. Hep tercümana ihtiyacını duyuyorum. Antrenör olark tercüman kullanmakla çok zaman kaybı olduğu gibi motivasyon içinde iyi değil. Eğer çok iyi bir oyuncum olsaydı şampiyonluk için yüzde elli etkisi olurdu' dedi.

KAISERSLAUTERN İLE BUNDESLİGA ŞAMPİYONLUĞU

Çok sayıda şampiyonluk yaşadığını dile getiren Feldkamp, kendisi için en anlamlı şampiyonluğun ise 1991 yılında Kaiserslautern ile Almanya Bundesliga Şampiyonluğu olduğunu belirtti. Arada bazı aralıklarla birlikte 17 yıldan beri yaşadığı İstanbul'un çok güzel bir kent olduğunu belirten Feldkamp 'Her gün tarihi, kültürel ve doğa güzellikleriyle donatılmış İstanbul'da yeni bir şey keşfetmenin mutluğunu yaşıyorum' diye açıklamada bulundu. 2 Haziran'da 75. yaş gününü kutlayacak olan Karl Heinz Feldkamp' Yüzmek ve tenis oynamakla kendimi zinde tutuyorum. Ayrıca antrenörlük sorumluluğum olmadığı için hep kazanmaya mecbur değilim. Bu beni eşimle mutlu bir hayat sürmemi sağlıyor'