Bakan Şimşek'ten teşvik müjdesi

SDÜ'de düzenlenen 'Ekonomik Kriz ve Türkiye' başlıklı konferansa konuşmacı olarak katılmak üzere Isparta'ya gelen Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, teşvik müjdesi verdi.

Vali Ali Haydar Öner'i makamında ziyaret eden Şimşek, Bakanlar Kurulu tarafından şekli verilecek olan yeni teşvik sisteminin yürürlüğe gireceğini söyledi. Bir önceki 49 ili kapsayan teşvik sistemiyle bazı illerin mağdur olduğunu kabul eden Şimşek şunları söyledi:

'Bizim hükümetimizin yaptığı herşey mükemmel değil. Bizimde eksikliklerimiz olabiliyor. İyi bir teşvik sitemi getirilirken bazı iller mağdur oldu. Sadece Isparta değil mağdur olan. Ben Gaziantep milletvekiliyim ama orada da teşvik yok. Şimdi bunu düzelttik. Bu mağduriyeti telafi edeceğiz.'

Yatırım şart
Teşvikin yatırımlar için önemli bir konu olduğunu anlatan Şimşek, şöyle konuştu: 'Yatırım olmadan istihdam, üretim, ihracat olmaz. Şimdi bu sistemi daha rasyonel bir konuma getireceğimizi söylemiştim. Geçen sene sanayi envanteri çalışmasının ardından teşvik modelini oturttuk. 28 Şubat'ta TBMM bu yasayı kabul etti.

O yasayla Bakanlar Kurulu'na bölgesel, sektörel ve proje bazlı teşvik verilmesi yetkisini verdi. Teşvikin rolünü değiştiriyoruz. Böylece bölgesel kalkınmış farklılarını gidermek adına çalışacağız. DTP verilerine göre Türkiye'yi dört bölgeye ayırıyoruz ve bölgesel teşvik veriyoruz.'

Türkiye'nin rekabet gücünü dikkate alarak iller bazında sektörel teşviki sunduklarını anlatan Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: 'Örneğin burada tarım ön planda, madencilik ön planda ise bu sektörleri dikkat alacağız. Birde büyük yatırımlar için teşvik verilecek. Türkiye yeni yatırımlar için rekabet etmek zorunda. Büyük yatırımları çekmek için de ülkenin cari açığı gibi faktörler de dikkate alınarak büyük yatırımlara teşvik vereceğiz.'

Memleketin kaynakları halkın hizmetine sunulacak
Isparta'nın artık teşvikin merkezi olduğunu anlatan Şimşek, şunları söyledi: 'Gerekli yasal düzenleme yapıldı. Bunun uygulama şekli ve detayları Bakanlar Kurulu tarafından hazırlanacak. Sanayi Bakanlığı ve Hazinemizle birlikte seçimlerden hemen sonra daha akılcı bir sisteme geçeceğiz. Hiçbir sistem mükemmel değil. Bu sitemde de aksaklık olabilir. Ama biz sürekli olarak memleketin kaynaklarını, vatandaşın hizmetine sunmaya devam edeceğiz. Sektörel öncelikleri, bölgesel kalkınma farklarını ve Türkiye'nin ihtiyaçlarını dikkate almak önceliğimiz olacak. Bakanlar Kurulu'na yetki verdik. Teşvikin şekli burada detaylandırılacak.'

Bakan Şimşek, ekonomik tedbir paketinden birçok kesimin de yararlanacağını açıkladı.

Türkiye'nin sağlam temelleriyle krize direnç gösterdiğini ve birçok ülkeden iyi konumda olduğunu anlatan Şimşek, şunları söyledi: 'Biz aslında bu kriz derinleşmeden önce yoğun bir çaba içerisindeydik. Geçen sene biz yılın ikinci çeyreğinde yatırım harcamalarını hızlandırdık. Örneğin Ulaştırma Bakanlığı'nın bütçesi 2 milyar TL iken 7 milyar TL yatırım harcaması yaptık. Bu tür dönemlerde alt yapıya ve kamu harcamalarına hız verip özel sektörün talebindeki düşüş telafi edebilelim. Bölgesel kalkınma projelerine öncelik verip destek aktardık. Mahalli idarelere ekstra kaynak aktardık. Memurlarımıza yüzde 20 zam yaptık.'

Bunların zaten küresel kriz derinleşmeden attıkları adımlar olduğunu anlatan Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: 'Kriz derinleştikten sonra gerek KOBİ'lerin gerek ihracatçının desteklenmesi için çok sayıda destek paketleri açıkladık. Son pakette otomotive, konut piyasasına, dayanıklı tüketim sektörüne destek verdik. Bu sektörler tıkanma nedeniyle küresel krizden oldukça etkilenen sektörler. Bununla da kalmadık. KOSGEB'e, esnafa da destek verdik.'

Mevcut kıt kaynaklarla küresel krizin etkilerini bertaraf etmeye çalıştıklarını anlatan Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı: Bu dünyanın krizi. Bizim bu krize katkımız '0'dır. Bu kriz bizim değil ama biz dünyanın bir parçasıyız. Dünyaya mal satıyoruz. Krizin bizi etkilemesi kadar doğal bir şey yok. Mümkün sınırlı kaynaklarla krizin yankılarını sınırlamaya çalışıyoruz. Yeni çabalara bundan sonra da yoğunlaşacağız. Türkiye'nin temeli sağlam. Böyle olmasaydı daha farklı etkilenirdik. Temellerimizin sağlamlığı bizi bağışık yapmıyor, ama direnç sağlıyor. Başka ülkelere göre de daha iyi konumdayız.'