5. Dünya Su Forumu için Türkiye'de bulunan Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dün İstanbul'da görüştü. Güvenlik ve terörle mücadele başta olmak üzere ikili ilişkilerin ve bölgesel konular görüşüldü. Talabani, Erdoğan'la yaptığı görüşme sonrası Sabah gazetesi yazarı Nur Batur'la bir söyleşi yaptı.
Kürt sorununu çözmek için Turgut Özal'la uzun görüşmeleriniz oldu değil mi?
-Evet oldu..
* Korkut Özal, Özal'ın Kürt sorununu çözmek için Türkiye'nin adını bile Anadolu Cumhuriyeti olarak değiştirmeye hazır olduğunu söyledi. Turgut Özal size de söz etti mi?
- Bunu duymadım. Ama size bir şey anlatayım. Özal benden çatışmayı durdurmaları için Öcalan'la görüşmemi istedi. O sırada Süleyman Demirel de hükümeti kurmaya hazırlanıyordu. Başbakan Demirel'i evinde ziyaret ettim. Turgut Özal'ın benden Öcalan'la görüşmemi istediğini söyledim. Ne diyorsunuz diye sordum.
* Demirel ne dedi?
- 'Talabani, siz hür bir adamsınız. İstediğinizi yapabilirsiniz. Size kalmış' dedi. Bunun üzerine Öcalan'a gittim ve ateşkese razı ettim. Yeniden Türkiye'ye geldim. Bütün Türk liderler çok memnun oldu. Mesut Yılmaz'la havaalanında yaptığımız konuşmayı hatırlıyorum. Bana 'Talabani, Türkiye için çok iyi bir şey yaptın. Nevruz kan akmadan geçti' dedi.
ATEŞKESE İKNA ETTİK
* Sonra PKK nasıl ateşkesi bozdu?
- Daha sonra Özal yeniden çağırdı. Benden gidip 'ateşkesi uzatması için Öcalan'la yeniden konuşmamı istedi. Ben de benimle bazı Türk Kürt parlamenterin gelmesini istedim. Sonra Ahmet Türk'le birlikte Bekaa'ya gittik ve Öcalan'la konuştuk. Ve süresiz ateşkese ikna ettik. Ama daha sonra Diyarbakır yakınlarında çok kötü şeyler oldu. Bir grup Kürt savaşçı izinden gelen silahsız masum askerleri öldürdü. Bu olay yeniden çatışmaları alevlendirdi.
ÖCALAN KINAMADI
* Yani Öcalan PKK'yı tam olarak kontrol edemedi mi?
- Öcalan'ın bu saldırı ve suç için talimat verdiğini zannetmiyorum. Aksine... O sırada ben Mekke'de Hac'daydım. Öcalan'ı telefonla aradım. Bu suçu ve saldırıyı kınamalısın dedim. Kınamadı.
* Eğer kınasaydı belki de her şey farklı olur muydu?
-Evet ikna etmişti. Farklı olabilirdi.
* O zaman PKK'yı tam kontrol edemiyordu demek .
-Bunu siz söylüyorsunuz.
* Nurettin Yılmaz'ı tanıyorsunuz değil mi?
-Evet çok iyi tanıyorum.
* 'Sizin Özal'la yaptığınız bir konuşmayı açıkladı. Yılmaz'a 'Özal'ın size Türk-Kürt federasyonu teklif ettiğini ve sizin de kabul ettiğinizi söylemişsiniz. Doğru mu?
- Federasyon değil. Irak'ın geleceğini tartışıyorduk. Cumhurbaşkanı Özal, İngilizler'in adil olmayan biçimde Türkiye'den kopardığı Musul iade edilirse Saddam'a karşı savaşa gireceğini söyledi. Bunu Arap ülkelerine bildirmiş. Bana ve Barzani'ye de Musul iade edilirse buna Iraklı Kürtler'in nasıl yaklaşacağını sordu. Ben ve Barzani 'Eğer Türkiye Iraklı Kürtler'in özerklik taleplerini kabul etmeye hazırsa, belki biz de sizin talebinizi kabul edebiliriz ama tüm Iraklı Kürtler ne düşünür bilemeyiz' dedik. Ama öylesine konuştuk. Ortada herhangi bir plan yoktu.
* Özal o sırada Türk-Kürt federasyonu fikrini açıkça da ortaya atmıştı aslında.
-Evet söylemişti. Ama söylediğim şekilde bizimle konuştu.
ÖZAL'IN ÖLÜMÜ KAYIP
* Özal, Kürt sorununu çözmek için çok uğraşıyordu. Ölümünü duyduğunuz zaman 'çözüm uzun süre donduruldu' diye düşündünüz mü?
- Özal bence büyük bir liderdi. Türkiye'nin demokratikleşmesi için çok uğraştı. Ekonomik politikayı değiştirdi. Türkiye için de federasyona inanıyordu. Ama Almanya gibi bir federasyon düşünüyordu. Etnik kimliğine dayanan bir federasyon değil. Özal'ın ölümü hem Türk halkı hem de bütün dünyadaki Kürtler için büyük kayıp oldu.
* Eğer yaşasaydı, Kuzey Irak'ı da içine alacak Türk-Kürt federasyonu gerçekleşir miydi?
- 'Eğer' diyorsunuz. Bu çok önemli bir 'Eğer.' Bir şey söyleyemem.
Sabah / Nur Batur