Büyükerşen'den örnek davranış

Büyükerşen, Gökmeydan Mahallesi'nde adını taşıyan parka eski belediye başkanı Aydın Arat'ın büstünün yerleştirilmesi dolayısıyla düzenlenen törende konuştu. Büyükerşen, kente belediye başkanı olarak hizmet etmiş Sabahattin Günday (1965-1973) ile Selami Vardar'ın (1989-1994) büstünü kendisinin yaptığını, Aydın Arat'ın (1994-1997) büstünün ise daha önce hazırlandığını kaydetti.

Kent halkının söz konusu üç belediye başkanına şükran duygularını sunmak için bu çalışmayı gerçekleştirdiklerini ifade eden Büyükerşen, şöyle konuştu:
?Neden bu hizmeti yapıyoruz? Kent halkının onlara olan şükran duygularından dolayı. Kimi çok hizmet etmiştir, kimi az hizmet etmiştir, ama hizmet etmişlerdir. Unutmamak lazımdır bu insanları. Gönül isterdi ki bunları da sağlıklarında yapabilseydik. Onun için ben vefa duygusunun son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Anadolu insanındaki vefanın, İstanbul'daki bir semt adı ya da boza adı olmadığını öğrenmemiz lazım. ?

BİLBORDLARDAKİ AFİŞ

Büyükerşen, bir gazetecinin dün kente gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, bilbordlarda yer alan afişlere ilişkin açıklamalarıyla ilgili sorusuna karşılık, şunları söyledi:
?Bizim afişlere, Başbakan alınganlık göstermiş. Başbakan mitingdeki konuşmasında (Bir de gelsinler buyursunlar demiş. Ben ondan izin mi alacağım) demiş. Öyle anlaşılıyor ki Başbakan afişi bizzat görmemiş. Kendisine daima yanlış bilgi veren buradaki teşkilatı, yine yanlışı göstermiş. Çünkü biz Ankaralılara (Buyursun gelsinler) diyoruz. Başbakan'a (Buyursun gelsin) demek kimin haddine. Oradaki espri Ankaralılara yönelik. Bilbordlardaki afişlerde (Şehir görmeye daha hızlı buyursunlar gelsinler, darısı İstanbulluların başına) yazıyor. Burada ince bir mizah var. O mizah ve zarafet içeren afişler, Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu siyasi atmosferde, kaba, saba ve hoyrat konuşmaların olduğu yerde, toplumun böyle bir ihtiyacı olduğu düşünülerek yapılmıştır.?

Yılmaz Büyükerşen, demir yolunun yer altına alınması ve üstünün büyük bir bulvar yapılmasıyla ilgili projenin kendisine ait olduğunu belirterek, şöyle
devam etti:
?57. Hükümet döneminde, Kemal Derviş'in gelip bütün siyaseti allak bullak edip parçalamasından sonra bunu yapamadık. İktidarlar gelip geçicidir, ama hizmetler süreklidir. Aslında hızlı tren projesi de 20 yıl önceye dayanır. Bunlar şanslı. Pişmiş, hazırlanmış aş şimdi bunlar tarafından (Bizim) diye sunuluyor.?