Tekirdağ İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Osman Taşseten, yaptığı açıklamada, Tekirdağ'daki binaların yüzde 30'unun kaçak olduğunu söyledi.
Kentte inşa edilen ruhsatsız, ruhsatlı olup da projeye uygun yapılmayan, ruhsatlı ve projeye uygun yapılan binaların olduğuna işaret eden Taşseten, kaçak yapıların Çınarlı Mahallesi'nde toplandığını belirtti.
1983 yılında çıkan imar affı ile birçok yapının ruhsatlandırıldığını, ancak hiçbirinde mühendislik çalışmanını olmadığını belirten Taşseten, sektördeki en büyük eksiğin ''bilinçsizlik'' olduğunu öne sürdü.
Bina inşa etmede bilinç düzeyinin önemine değinen Taşseten, şöyle devam etti:
''Herkes deprem korkusuyla yaşıyor. Ancak ev yaptırırken de ucuz malzemeye, eksik malzemeye kaçılıyor. Zemini (jole) gibi olan yerlerde de çok sağlam yapılar inşa edilebiliyor.
Demek ki bilinç eksiği var. Bunun için parsel bazındaki etütlerin daha iyi yapılması gerekiyor. Yani bir yapı, üçüncü derece deprem riski taşıyan bölgede olsa dahi projeye uygun yapılmamışsa depremde birinci dereceden zarar görür. Bunun örnekleri ülkemizde çok kez yaşandı. Öncelikle tüm binaların nüfus kağıdının çıkarılması gerekir.''
''İNŞAATLARDA, SERTİFİKASIZ İŞÇİ ÇALIŞTIRILMAMALI''
İnşa edilen yapıda çalışan işçinin de üzerine büyük sorumluluklar düştüğünü vurgulayan Taşseten, şunları kaydetti:
''Dünyada, inşaatlarda sertifikası olmadan işçi çalıştıran tek yer Türkiye. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir şeye rastlayamazsınız. Denetimler olmadığı için sigortasız ve inşaat bilgisi olmayan kişilerin inşaatlarda çalıştırılması sıradan. Bu böyle olmamalı.
Nasıl ki eline fotoğraf makinesini alan herkes gazeteci olamıyorsa, inşaatlarda çalışacak kişiler de kahveye gidip (çalışacak 10 kişi lazım) şeklinde toplanmamalı. Tekirdağ'da, çok güçlü bir kalfa yapısı var. O kadar ki kalfalar müteahhidin işine bile müdahale edebiliyor.
Ev sahibi de işin ucuzuna kaçtığı için elemanın kalitesine bakmıyor. Ancak projeye uygun inşa edilmeyen betonu iyice sıkışmayan bir yapıdaki küçücük bir bölüm deprem sırasında öldürücü olabiliyor. Bunun için inşaat işçisinin bile eğitimden geçmesi gerekiyor.''
''İNŞAAT SEKTÖRÜ TÜRKİYE'NİN LOKOMOTİFİ''
İnşaat sektörünün, Türkiye'nin lokomotifi olduğunu ifade eden Taşseten, yapı inşaatlarında can güvenliğinin ön planda tutularak bilinçli ve eğitimli personel çalıştırılması, (müteahhidim) diyen herkesin bu işi yapmaması gerektiğini bildirdi.
Tekirdağ'da inşaatlarda çalışan işçilerin hiçbirinin eğitimden geçmediğini ve sertifikasının bulunmadığına işaret eden Taşseten, bu eğitimlerin insanın can güvenliğinin sağlanması için verilmesi gerektiğini söyledi.
''TEKİRDAĞ'IN DEPREM HARİTASI DEĞİŞMELİ''
Jeoloji Mühendisi Muhittin Toruk da ikinci derece deprem kuşağında yer alan Tekirdağ'ın, deprem haritasının değiştirilerek, birinci derece deprem kuşağına alınması gerektiğini bildirdi.
Tekirdağ'daki yapıların, birinci derece deprem bölgesinde olduğu göz önüne alınarak projelendirilmesi gerektiğini ifade eden Toruk, ''Deprem bölgesi belirlemeleri 1986 yılında düzenlenen bir haritaya göre yapılmıştır. Ancak sonradan olan depremler Tekirdağ'ın birinci derecede deprem etkisinde kalacağını göstermiştir. Şimdi acilen haritaların güncellenmesi ve Tekirdağ'ın birinci derecede deprem kuşağı kapsamına alınması gerekmektedir'' dedi.
Tekirdağ'da deprem gerçeği
İkinci deprem kuşağında yer alan Tekirdağ'da depreme yönelik hiçbir çalışmanın yapılmadığı ileri sürüldü.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-03-12 10:45:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara