Dolar

34,9508

Euro

36,6815

Altın

2.988,33

Bist

10.119,37

Elif Şafak beni kullandı!

Adalet Ağaoğlu, Siyah Süt adlı kitabında kendisinden söz eden Elif Şafak?a kızgın: Beni kullandığını gördüm.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-03-12 16:19:00

Elif Şafak beni kullandı!

 

Adalet Ağaoğlu girişinde kendisinden bahseden Siyah Süt kitabında yer alan bölümlerin gerçeği yansıtmadığını ve Şafak?ın yaşadıklarının kendisine göre yorumlayarak yazdığını söyledi.
Uzun süre okumadığını kitabın kendisiyle başlayıp kendisiyle bittiğini hatırlatıyor: ?Hiç okudunuz mu?? dediler, ?Hayır okumadım? dedim. Uzun süre okumadım. Ben reklam yapılan kitapları çok geç okuyorum. Kendisi de sordu, ?Okumadım, ben sizden bıktım zaten? dedim. Çok görünen yazardan hoşlanmıyorum galiba. Baktığım zaman beni kullandığını gördüm. Yazdıklarını kendi yaptığı tasarıya göre yazmış? sözleriyle anlatıyor.

Çay yok, çay saati yapmışız
Elif Şafak?ın kendisini arayarak, ?Sizi ziyaret etmek istiyorum? dediğini söyleyen Ağaoğlu, değişik ve umut verici yazarın bu isteğini kabul ettiğini anlattı. Sonrasında ?ahlaken temiz bulmadığı? için okumadığı Şafak?ın, ?elinde kapı önünden alınmış, küçücük cimri tarafından getirilmiş bir çiçekle geldiğini? söyleyen Ağaoğlu, o gün zarif bulduğu bu davranışı, üzerinden zaman geçince daha farklı yorumlamaya başladığını aktarıyor.

Kitapta Başlangıçta Çay Vardı bölümünde geçen olayların tamamen çarpıtıldığını söyleyen Ağaoğlu, anı şöyle anlatıyor: ?Geldi oturdu, ?Ne içersin?? dedim. Bir kere benim evimde çay diye bir şey demlenmez. Hep çalışan bir kadın oldum ben. Akşamüstü içkisi her zaman olabilir ama hiçbir zaman akşam çayı diye bir şeyim olmadı. Filtre kahvem her zaman prizdedir. ?Kusura bakmayın çay demleyemem ama filtre kahve var ve poşet çay verebilirim? dedim. Ihlamur koydum getirdim. Evde kurabiye varsa, tatlı tuzlu varsa küçücük bir tabağa koyarım. Simetriden nefret ederim. Evde hiçbir zaman takım bir şey bulamazsın benim. Elbise giyerken hiç takım giymem. Kadın öyle yazmış ki, ben çay getirmişim ona, büyük tepside, çay saati ona çay hazırlamışım. Pırıl pırıl bardaklarda gelmiş. Gözlerim yerinden oynadı. Hayatımda yok böyle bir şey. Annem teyzem gelse elbette özenle yaparım ama bizim yazarlar arası günlük geliş gidiş için öyle bir adetim yok. Ama ne yapmış, ?Bir kadın ki bu kadar ev kadını olabilir.? Aynen böyle yazmış. Hayretler içinde kaldım ben. Bir de kurabiye götürmüşüm, bir tarafta dört tane tatlı, bir tarafta da dört tane tuzlu varmış. Ben bunu asker gibi tabağa dizmişim. Öyle bir imaj yaratıyor.?

Şafak?ın evliliği üzerine sorular sorduğunu söyleyen Ağaoğlu, soruları esprili bir dille yanıtlamış. 55. yazarlık yıldönümü nedeniyle, eşi Halim Ağaoğlu tarafından hazırlanan Herkes Kendi Kitabının İçini Tanır seçkisi nedeniyle eşinin adının ?iyi kocaya? çıktığını Şafak?la paylaşan Ağaoğlu, onun ziyaretini de, ?Halim?i keşke bizim de böyle kocamız olsa diye görmeye geliyorsunuz, Halim?in müşterisi çoğaldı? sözleriyle yorumlamış.

Daha önce kendini ziyaret edenlerden biriyle yaşadığı anıyı Şafak?la paylaşan Ağaoğlu, ?Çorap çekmecesini açtım, Halim?in çorapları katlanmış duruyor, gömlek dolabı gömlekler ütülü duruyor, getirdim mutfağa buzdolabının içinde peynir ekmek bir şeyler duruyor. Dedim ?Sen bu kadarını yapabiliyorsan, her erkek senin her şeyi yapmana izin verir, başkasıyla yatmana bile izin verir? diye eklemiş.

Babam için evlendim
Evlilik teklifi aldığı zaman, eşine ?Ben seninle otururum ama evli bir kadın olmak istemiyorum? yanıtı verdiğini, eşinin ?Benim için hiçbir sakıncası yok fakat babana inme iner? sözleriyle kendisini ikna ettiğini de Şafak?a söyleyen Ağaoğlu, Şafak?ın ?Çocuk istemediniz mi?? sorusuna şöyle yanıt vermiş: ?Ben kapalı çalışmak isterim, sabaha kadar çalışmayı tercih ederim? dedim. Yalnız müzik çalarım, benim huyum bu. ?Çocuğum olsaydı eğer, ben başkaları gibi bohem hayatı yaşayayım diye lokantaya meyhaneye gidecek bir tip de değilim, ben kendimi tanıyorum meyhaneye lokantaya götüremezdim. Çocuk ihtiyacı duymadım.?

Anlatıldığı gibi doğum sonrasında Şafak?la çocuk sahibi olmak üzerine uzlaşmadığını aktaran Ağaoğlu, bu konuya da tepkili: ?En sonunda anlaşmışım ben onunla, ?Ne iyi doğurdun? demişim, ?Fikrinizi değiştirdiniz mi? demiş, ?Değiştirdim? demişim. Yani uzlaşma, Mevlanalık oynuyor orada da. Öyle bir şey olmadı. Giderken ?Siz bebek mi bekliyorsunuz?? dedim, kendisi hiç söylemedi, ?Belki? dedi gitti. Ben o gittikten sonra hamile olduğunu anladım. Benden sakladı. O kitabı zaten yazmakta olduğunu sonra anladım. Önceden çok iyi niyetli bulmuştum. O kendi romanına göre evirmiş çevirmiş, kendine göre bir şeyler yazmış.?

Siyah Süt?te Başlangıçta Çay Vardı bölümünden:
Biraz sonra porselen fincanlar ve iki tabakla çıkageliyor. Tabağında simetrik dizilmiş kurabiyeler, sağ tarafta tatlılar, sol tarafta tuzlular, eşit sayıda. Hayatta böyle orantılı bir kurabiye tabağı hazırlayacağımı düşünmüyorum bir an. Nedense önce komik sonra hüzünlü geliyor bu fikir. Belki de böylesine bir yazı ve yaşam mekanına baktıkça hep bildiğim ama idrakını ertelediğim bir olgu dikiliveriyor karşıma: Savrukluğum.
?Derken pat diye, hazırlıksız yakalayarak beni, kadın yazarların annelik sınavından söz açıyor, Adalet Hanım. Ben diyor, zor bir tercih yaptım, bundan uzun zaman önce biliyor musun? Çocuk sahibi olmamayı seçtim. Yazarlığım için öyle gerekti, öyle gelişti. ?yazabilmek için bir kadın yazar olarak tutunabilmek için seçtiğim yolda bir başıma, ?kadın başıma? ilerleyebilmek için, bu toplumda varolabilmek için, bazı şeylere sahip olabilmek için bazı şeylere sahip olmamayı idrak ve kabul etmek...? (Taraf)

Haber Ara