Torununun torununun torununu gördü

Zonguldak Ereğli'ye bağlı Pınarcık köyünde yaşayan 107 yaşındaki Fatma Yılmaz, Atatürk ile tanıştı, Cumhuriyetin ilanını gördü, şimdi ise torununun torununun torununu seviyor.

Ereğli'de yaşayan Fatma Yılmaz, 01.07.1902 Sücüllü doğumlu ve tam 107 yaşında. Herkes tarafından çok sevilen Fatma Yılmaz'a herkes 'Fadime nine' diye hitap ediyor.

Uzun yaşına rağmen geçmişte yaşadığı ve gördüğü birçok şeyleri hatırlayan Fadime Yılmaz, 107 yaşında olmasına rağmen Kurtuluş Savaşı'nda yaşadıklarını şu kelimelerle anlattı: 'Düşmanın Ereğli'ye geldiğini duyduk. Köyümüze Türk askerleri geldi. Kadınlar ve çocukları düşman askerlerinden korumak amacıyla Kireç dağı dinilen yerde bulunan büyük mağaralara götürmek istediler. Benim sırtımda bebek kundağı (beşik) vardı. Herkes gibi ben de mağaralara doğru yola çıktım. Yanımıza alabildiğimiz kadar yiyecek almıştık. Bizi mağaralara götüren askerlere baktığımda üzerleri kanlar içinde idi. Bombaların patlama sesleri kulaklarımıza kadar geliyordu, ben de dahil herkes bomba patlama seslerinden korkmuştuk. Aramızda yaşlılar da vardı korkudan ölen kişileri bile hatırlıyorum.'

Ereğli'ye bağlı Pınarcık köyünde torununun torunu 52 yaşındaki Saniye Şen ile yaşayan Fatma Yılmaz, 'Ben 3 evlilik yaptım. Birinci eşimin adı Ahmet idi. Askerden geldiğinde hastalanarak hayatını kaybetti. 2. eşimin adı ise İbrahim'di. Kandilli TTK'da çalışıyordu. Bir gün iş çıkışı eve gelirken servis aracının devrilmesi sonucu hayatını kaybetti. 3. ve son eşimin adı Şaban idi, o da yaşı gereği yakalandığı bir hastalıktan dolayı hayatını kaybetti. Bu evliliklerden 2 erkek, 2 kızım dünyaya geldi. Torunlarımın sayısını ben de bilemiyorum.'' dedi.

Atatürk ile de tanıştığını anlatan Fatma Yılmaz, bu anı şöyle anlattı: 'Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ile Kireç dağındaki mağaraya giderken tanıştım. Dağa yaklaşmıştık ki çok sayıda asker karşımıza çıktı. Onların üzeri de kanlı idi. Bir asker bana bakarak 'Sen Atatürk'ü tanıyor musun?' diye sordu. Ben de 'Tanımıyorum' dedim. Asker bana 'İşte paşam bu' dedi ve Atatürk elini uzattı, benimle tokalaştı. Denizde Türk gemileri vardı. Atatürk denizden gelen gemilerden inmiş olmalıydı.'

Fatma Yılmaz, o zaman köydeki arkadaşları, dostları ve komşularının Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında kanlarını akıtan, şehit olan Türk askerlerine evlerinde bulunan mısır, buğday, ekmek ve yiyecek ne varsa verdiklerini anlatarak, 'Ne günlerdi, unutmak mümkün mü oğlum' diyerek göz yaşlarına boğuldu.

Fatma Yılmaz ile Ereğli'ye bağlı Pınarcık köyünde yaşayan torununun torunu 52 yaşındaki Saniye Şen, 'Benim de torunum var. Almanya'da yaşayan torunları var. Torunlarının torunları var. Sayısını biz de bilemiyoruz ama sadece 80 tane torunu, torunun torunları var. Yani gerçekten tam kaç tane torunu var biz de bilemiyoruz' dedi.

Rahatsızlığından dolayı fazla konuşamayan Fadime Yılmaz'ın 1919 yılında, Kurtuluş Savaşı sırasında 17 yaşında, 29 Ekim 1923 Cumhuriyetin ilanında 21 yaşında, Atatürk'ün öldüğü 1938 yılında ise 36 yaşında olduğu belirtildi.


(CİHAN)