Türkiye, Avrupa üçüncüsü

Prof. Dr. Asan, yaptığı açıklamada, Türkiye'de patent, marka ve tasarım başvurularında, kısacası sınai mülkiyet başvurularında son dönemde dünya ortalamasının çok üzerinde artışlar yaşandığını belirtti.

Küreselleşen ve rekabetin boyut değiştirdiği dünyada, ''yeni ekonomi'', ''girişimcilik'', ''entelektüel sermaye'', ''yenilikçilik'', ''Ar-Ge'', ''markalaşma'', ''tasarım'' ve ''inovasyon'' gibi kavramların başarının anahtarları haline geldiğini ifade eden Asan, ''İşte bu nedenle, tüm dünyada bu konulara büyük önem verilmektedir. İnovasyon sürecinde, yani yeni bilgi ve teknolojilerin üretilmesinde, patent, marka ve endüstriyel tasarımdan oluşan sınai mülkiyet hakları belki de en önemli araçtır'' dedi.

Asan, firmaların küresel bir boyut kazanan bu rekabet ortamında ancak ekonomik ve teknolojik değeri yüksek patentlere, özgün tasarımlara ve güçlü markalara sahip olmakla başarı sağlayabileceklerini belirterek, şunları kaydetti:

''İşte bu nedenle, başarılı olmak isteyen, başta KOBİ'ler olmak üzere tüm firmalarımızda tüm yöneticiler, sınai mülkiyet haklarının ne olduğu ve nasıl daha etkin kullanılabileceği hususunda bilinç ve bilgi düzeyine sahip olmalı. Bu hususlara dikkat eden firmalarımız için sınai mülkiyet hakları tehdit olmayıp, bilakis fırsatlar sunmaktadır. Türkiye'de de son yıllarda bu konuda önemli gelişmeler yaşanmakta ve aşamalar kaydedilmektedir. 2002 yılında 36 bin olan marka başvuru sayısı, geçtiğimiz yıl 75 bine ulaştı. Marka başvuru sayısında Almanya ve Fransa'nın ardından Avrupa'da üçüncü sırada yer aldık. Benzer gelişmeler tasarım başvurularında da yaşandı, yılda 6 bin başvuru ve 30 bin tasarımla Türkiye Avrupa'da üçüncü ülke konumuna geldi.''

BAŞVURULAR 10 BİNİ AŞTI

Son dönemde patent başvurularında da sevindirici gelişmelerin yaşandığını anlatan Asan, dünyada patent başvurularındaki yıllık artış oranı yüzde 5'in altında iken, hatta pek çok ülkede azalma yaşanırken, ülkemizdeki yerli patent başvurularındaki artış oranının, 2007 yılında yüzde 70, geçtiğimiz yıl ise yüzde 23 olmasının bir başarı hikayesi olarak değerlendirilebileceğini bildirdi.

Asan, bu artışta, TÜBİTAK ile yürütülen Patent Teşvikleri'nin büyük etkisi olduğunu dile getirerek, ''Ülkemizde faydalı model başvuruları ile birlikte değerlendirildiğinde, Türk Patent Enstitüsüne yapılan patent ve faydalı model başvuru sayısı, yarısından fazlası yerli olmak üzere Cumhuriyet tarihimizde ilk kez 10 bini aşmıştır'' diye konuştu.

YERLİ PATENT BAŞVURULARINDA ARTIŞ

2008 yılında 10 bin 123 buluş için patent ve faydalı model başvurusu yapıldığını kaydeden TPE Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Asan, şöyle devam etti:

''1995 yılında toplam bin 730 başvuru yapıldığı dikkate alındığında, gelinen noktanın önemi daha iyi anlaşılacaktır. Daha da önemli ve sevindirici olan ise yerli başvuru sayısının artması. 1995 yılında 208 olan yerli marka başvuru sayısının, toplam başvurular içindeki oranı yüzde 12 olarak gerçekleşmişti. Geçtiğimiz yıl ise yerli marka başvuru sayısı 25 kat artarak 5 bin 217'ye ulaştı. Toplam başvurulardaki oran ise yüzde 52'ye çıktı. Yine 2009'un ocak ayı için bir değerlendirme yapacak olursak yerli patent başvurularındaki artış oranı yüzde 14 olarak gerçekleşirken, toplam başvurulardaki artış oranı yüzde 10 oldu. Başvuru sayılarında yaşanan bu gelişme, ülkemizdeki mevcut potansiyelin harekete geçtiğinin bir göstergesidir.''

EN ÇOK BAŞVURU İSTANBUL'DAN

Asan, uluslararası patent başvuruları açısından değerlendirildiğinde henüz 2008 yılı verileri kesinleşmemekle birlikte 2002-2007 döneminde ülkemizde yapılan patent başvurularında yüzde 318'lik bir artış gerçekleştiğini bildirdi.

Patent başvuruları açısından 2008 yılında en çok başvurunun İstanbul'dan yapıldığını anlatan Asan, ''İstanbul'u, sırasıyla Ankara ve İzmir takip ediyor. Faydalı model başvurularında da İstanbul ilk sırada yer alıyor. 2008 yılında en çok yerli patent başvurusu yapan firma ise Arçelik oldu. Arçelik'in ardından sırasıyla Ford Otomotiv Sanayi ve BSH Ev Aletleri geliyor'' diye konuştu.

(AA)