Karara tepki gösteren Mersin Üniversitesi (MEÜ) öğretim üyeleri, uygulamanın bir an önce geri çekilmesini istedi.
MEÜ Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Necdet Ülger Hizmet Binası girişinde toplanan öğretim üyeleri, burada ortak bir açıklama yaparak, YÖK tarafından alınan kararı protesto etti.
Grup adına konuşan MEÜ Öğretim Elemanları Konseyi Yürütme Kurulu Sözcüsü Doç. Dr. Volkan Öztuna, ilk bakışta bazı tıp fakültelerinde çok sayıda profesör varken, yeni açılan tıp fakültelerinde bir tek öğretim üyesi bile olmamasının söz konusu operasyonun mantıksal, sosyal ve hatta ulusal açıdan haklı ve uygun olduğu yanılsamasına yol açtığını söyledi. Doç. Dr. Öztuna, 'Son zamanlarda hiçbir merkezi planlama olmadan birbiri ardına tüm illerde siyasi çıkarlar doğrultusunda, altyapısı olmayan yeni üniversiteler açıldıysa ve yıllar önce kurulmuş olmasına karşın eski üniversitelerin içi boşaltılarak bilimsel gücü zayıflatıldıysa, problemin çözümü bu geçici görevlendirmeler olamaz' dedi.
Plan ve program oluşturulmadan, üniversitelerle işbirliği yapılmadan öğretim üyesi görevlendirilmesinin söz konusu kurumların bilimsel kalitesini ve eğitim seviyesini değil, sadece kağıt üzerinde kadro aritmetiğini düzelteceğini savunan Öztuna, uygulamayla birlikte öğretim üyelerine 'vasıfsız işçi' şeklinde muamele edildiğini ve bu durumu da kabul edemeyeceklerini kaydetti.
Üniversitelerde hangi öğretim üyelerinin gönderileceği kararının rektörlere bırakıldığını hatırlatan Öztuna, bu durumun akademisyenlerin bağımsız bilim ve sanat üretmesini tehdit eden bir unsur olduğunu söyledi. Öztuna, YÖK'ün 262 öğretim üyesinin yerinin değiştirilmesine yönelik kararını, üniversite yönetimleriyle hiçbir diyalog kurmadan aldığını ve bu durumun da Türkiye'de üniversitelerin idari ve akademik özerkliklerinin de olmadığının somut bir göstergesi olduğunun altını çizdi.
Volkan Öztuna, 'Sorunun çözümü; üniversitelerin eğitim, araştırma ve hizmet yoğunluklarını değerlendirmeden, her üniversitenin akademisyen sayısını eşitleme çabasıyla basit bir matematiksel probleme indirgenmiştir' diye konuştu. YÖK Yürütme Kurulu tarafından alınan kararla birlikte 9 Eylül Üniversitesi Tıbbi Genetik Bölümü'nde çalışan 7 öğretim üyesinin 5'inin başka üniversitelere kaydırıldığına işaret eden Öztuna, Sütçü İmam Üniversitesi Göğüs Anabilim Dalı'nda halihazırda 3 öğretim üyesi olmasına rağmen 4. öğretim üyesi için görevlendirme çıkartıldığını iddia etti.
İstanbul Üniversitesi'ndeki tek çocuk endokrinoloji uzmanının
Kahramanmaraş'a gönderildiğini ifade eden Öztuna, İstanbul'daki eksik kadronun tamamlanması için başka bir üniversiteden kaydırma yapılıp yapılmayacağına yönelik soruyu da gündeme taşıdı. Öztuna, uygulamaları akıl ve mantıkdışı olarak nitelendirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Açıktır ki bu uygulama, kamuoyunda duygusal bir temel bulacağı umuduyla öncelikli olarak sağlık alanında devreye konulmuştur. Unutulmamalıdır ki, çok yakın bir gelecekte bu uygulama, diğer bilim alanlarına da yansıyacaktır. Çünkü siyasal amaçlarla bir gecede açılıveren üniversitelerin öğretim elemanı eksiği sadece sağlık alanında değildir. Bu nedenle ülkemizin tüm öğretim elamanlarının çok geç olmadan bu uygulamaya karşı çıkmaları son derece önemlidir. YÖK'ün bu kararını bir an önce geri çekmesini, akılcı çözümlerin konuşulacağı bir fikir ortamının oluşturulmasını öneriyoruz.'
Yapılan ortak açıklamanın ardından öğretim üyeleri olaysız bir şekilde dağıldı.
MEÜ'den YÖK'e tepki
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından 13 ayrı üniversitenin tıp fakültelerindeki öğretim elemanı ihtiyacının, diğer üniversitelerin tıp fakültelerindeki kadrolardan karşılanmasına yönelik tepkiler sürüyor.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-03-06 15:04:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara