Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, Fethullah Gülen'in Türkiye'ye dönüp dönmeyeceğini yazdı.
Mahmut Övür'ün köşe yazısı
'Ergenekon'da bir 'GATA'kulli var'
Gülen ne zaman dönecek?
'9 yıldır burada inziva hayatı yaşıyorum. Şu yakında bir göl var. Oraya bu 9 yıl içinde sadece üç kez gittim. Çıkmak istemiyorum. Gurbet bana giran geliyor.'
'Siz olanaklı görüyor musunuz bunu? Orda hükümeti zora sokmamak için şu an dönmeyi düşünmüyorum. Hissi hareket etmemeli. Olabilecek sıkıntıları hükümete fatura ederler. Yargının en sıkıntılı zamanlarında beraat aldım. Hukuken bir sorun yok dönmemde ama hâlâ bazı dengeler aleyhte. Durumu bu haliyle korumak vacip gibi. Sonu nereye varır Allah bilir. Bizler üzerimize düşeni yapmalıyız.'
'Başbakanın çıkışı doğru bir çıkıştı. Halk da desteğini verdi. Zaten daha sıcağı sıcağına özür dilemeleri de bunu gösteriyor. Türkiye'de Yavuz Sultan Selim gibi karşılandı. Türkiye bölgede önemli bir ülke. Türkiye'siz bu bölge düşünülemez. Çünkü her yerde Osmanlı'dan kalma müthiş bir kredimiz var.'
Neo Osmanlılar!
'Bölgede gerginlik var. Bir otorite boşluğu var. ABD o boşluğu oluşturdu. Şu an kendi içlerinde çok ayrıldılar. Aralarında kin ve nefret var. Şiiler'in bile içlerinde bu var. ABD de bunu istiyordu. Girip çıktıkları her yerde problem bıraktılar. O bölgelerin kaderi bu maalesef. Hariciler, Moğollar, Emeviler, Bizans geçti o bölgelerden. Osmanlı'ya kadar hep kan revan içinde kaldı. Jeopolitik olarak çok önemli bir yer. En sorunsuz zamanları Osmanlı dönemi olmuş. Dileriz yeni Osmanlı ruhu olur oralarda. Neoconlar'a karşı Neo Osmanlılar ...'
Araya girip 'Türkiye, Yeni Osmanlı mı?' diye soruyoruz.
'Neden olmasın? ABD'nin Neoconlar'ı varsa Türkiye'nin de Neo Osmanlılar'ı olur...'
Gülen'in ağzından bu cümleler dökülünce Ahmet Taşgetiren hemen yorumunu yapıyor:
'İşte gazete manşeti çıktı!'
Bugünlerde ABD'li stratejist George Friedman 'ın Osmanlı benzetmesi yapması da bir hayli ilginç.
28 Şubat-Demirel-Cindoruk
'O dönemde birçok kişi geçmişiyle tenakuza düşen bir tavır sergiledi. Demirel, bizim okullar için zamanında 30 tane imzasız açık mektup verdi. Özal'ın başlattığı devlet geleneğini sürdürdü. Ama sonra bizi üzen bir beyanatı oldu, Kurtul Altuğ'la konuşmasında 'devlet için tehlikeli' dedi. İnsan üzülüyor tabii. Daha sonra telefonla konuştuk, sesi sopsoğuktu. Belki bilemedi gerçekleri. Bu iş bitti diye inandırdılar onu. Aynı şeyi Cindoruk da yaptı. Geçmişte, 2000'lerin başında bizim avukatlığımızı istedi. Herhalde vermeyince böyle oldu. Ama ben yine de kimseye kırgın değilim.'
İşte Gülen'in cevabı:
'Bu işlerin sulandırıldığı gibi bir kaygı var. Bana da öyle geliyor. Baksanıza sürekli Silivri Cezaevi'yle GATA arasında, bir ara Cengiz Çandar söyledi, yatay geçiş, yani yatış geçişi var. Bizim Erzurumlular bunu şöyle yorumluyor; 'Bu işin içinde bir 'GATA'kulli var.' Hükümete karşı da bazı hesaplar seziliyor. Bunlar iyi şeyler değil.'
Bu noktada Türkiye'de siyasi kırılmaları yaratan en kritik konuya, AB Türkiye ilişkilerine nasıl baktığını soruyorum...
Gülen, 'İnşallah devam eder' diyor ve ekliyor: 'Ama AB'ye almazlarsa ne olur? Sayın Başbakan'ın dediği gibi onlar kaybeder. Ama bu yolda bazı kazanımlar da oldu. Demokrasi adına mesela. Bazılarının endişeleri yersiz. Endişeler haklı olsaydı orda yasayan Türkler'de kaybolmalar olurdu ama olmadı. AB'yi istemeyenler kimler? Onlara bakmak lazım, altını araştırmak lazım.'
'Okyanus ötesi güç' değilim
'Türkiye'de derin devlet sizinle uğraşıyor, peki ABD'nin derin devletiyle aranız nasıl?'
Yerel seçim sürecinin sürdüğü bu günlerde bazı siyasiler tarafından 'Okyanus ötesi güç' olarak nitelenip eleştirilmesini sorunca bir an düşünüyor ve kırgın bir sesle üzüntüsünü dile getiriyor:
'Ben hiç müdahil değilim. Ama kamuoyu araştırmalarında bazı konularda adım geçiyorsa onu kullanıyorlar ne yapabilirim ki... Her gün gazetelere internete bakıyorum. En az bir iki kez ismimiz geçiyor. İnsan üzülüyor tabii ve bir süre sonra kanıksıyor da.'
Kahvaltı salonunda yaptığımız bu sohbet sadece üç kişi arasında sürmüyor, kahvaltıya katılan 50'yi aşkın insan da bizi dinliyor. Canlı televizyon programı gibi. Konuyu biraz değiştirip Pensilvanya'ya çok sayıda insanın geldiğini ama gelmenin de pek kolay olmadığını söylüyorum.
Bu gülümseme salonda oluşan 'resmi' havayı da yumuşatıyor.
Ardından, on yıldır Türkiye'den uzakta adeta sürgün hayatı yaşayan Gülen sessizce odasına çekiliyor.
Sabah