Amerika'da başlayıp tüm dünyayı etkisi altına alan küresel krizin faturası her geçen gün büyüyor. Ülke ekonomileri küçülmede adeta birbiriyle yarışırken, dev şirketler de zarar üstüne zarar açıklıyor. 1929'da yaşanan 'Büyük Buhran'dan sonraki en büyük kriz, milyonlarca kişiyi işsiz bıraktı.
Türkiye ise 2001 krizinde aldığı radikal tedbirler ve son yıllarda ekonomide sağladığı atılımlar sayesinde krize hazırlıklı yakalandı. Türkiye ekonomisinin dünyada güvenilebilecek limanlardan biri olduğunu belirten ekonomist Dr. Süleyman Yaşar, zararlarını devlete ödetmek isteyen bazı büyük sermaye sahiplerinin Türkiye'yi krizin merkezi gibi göstermeye çalıştığına işaret ediyor. Yaşar, kamu maliyesinde bir sorun olmadığını vurguluyor. Dünyada krizin olumsuz etkilerini görmek için rakamlara bakmak yeterli. Ülkelerin açıkladığı kurtarma paketlerinin toplamı 13 trilyon 394 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, 3,6 trilyon doların kül olduğu İkinci Dünya Savaşı'ndaki kaybın yaklaşık 4 katı. Toplam 5 trilyon dolarlık destek paketi açıklanmasına rağmen Amerikan ekonomisi son üç ayda yüzde 3,8 küçüldü ve son 25 yılın rekorunu kırdı. Avrupa ekonomisinin de bu yıl yüzde 2 küçülmesi bekleniyor. Çin, 668 milyar dolarlık destek paketi açıklamasına rağmen 20 milyon kişi işini kaybetmekten kurtulamadı. Amerikan hükümetinin 150 milyar dolar destek verdiği sigortacılık devi AIG, 99,3 milyar dolarlık zararla ekonomi çevrelerini şaşkına çevirdi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre 23 Şubat 2009 itibarıyla tüm dünyada yaşanan kayıplar 1 trilyon 114 milyar doları aştı. Uluslararası Para Fonu (IMF) ise zararın 2 trilyon doları aşacağını tahmin ediyor.
Ülkeler, krizi aşmak için toplam 13 trilyon 394 milyar dolarlık paket açıkladı. Bu rakam, dünyaya 3,6 trilyon dolara mal olan İkinci Dünya Savaşı'nın kayıplarının yaklaşık 4 katı. Dünyanın en zengin ekonomileri arasında yer alan Rusya'da geçen ay 300 bin kişi işini kaybetti. AB'de ise yıl sonuna kadar 3,5 milyon kişinin işini kaybetmesi bekleniyor. Macaristan'da sadece son üç ayda 100 bin kişi işinden oldu. ABD'li Citigroup, tek seferde 52 bin kişiyi işten çıkardı. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), yıl sonuna kadar 20 milyon kişinin daha işini kaybedeceği tahmininde bulunuyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye'deki toplam işsiz sayısı 2 milyon 995 bin kişiyi bulurken, işsizlik kasımda yüzde 2,2 artarak yüzde 12,3'e yükseldi. ABD, Almanya, Avustralya, G.Kore, Kanada gibi ülkeler krizin başladığı günden bugüne kadar merkez bankaları aracılığıyla piyasaya 3,8 trilyon dolarlık fon verdi. Ünlü dolar milyarderi George Soros, dünya finansal sisteminin etkili biçimde parçalandığını, krizin yakın dönemde çözümünün görünmediğini belirtiyor. Soros'a göre dibin yakınında herhangi bir yerde olunduğuna dair bir işaret yok.
Yatırımcının Türkiye'ye güveni sürüyor
Dünya ekonomisinde yaşananlara rağmen Türkiye'nin krizi daha az hasarla atlattığı görülüyor. Durgunluğa rağmen ihracatta yüzde 20'lik artışla 2008 hedefi tutturuldu. En son geçen hafta ABD'li teknoloji devi HP 60 milyon dolarlık yatırımla Türkiye'de PC üreteceğini açıkladı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, dünya ekonomilerinde yangın olduğunu, bu yangının boyutunun ülkeden ülkeye değiştiğini ifade ediyor. Bilgin, Türkiye'de toksik türev ürünler olmadığına dikkat çekiyor. Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar ise dünyada yaşanan küresel krizin çeşitli etkenlerle sürdüğünü belirterek, 'Kimse küresel krizin neresinde olduğumuzu bilmiyor.' tespitini yapıyor.
Amerika'da önceki yıl konut piyasasında başlayan ve finansal piyasaların ardından reel kesime sıçrayan dalgalanmayı Birleşmiş Milletler 'yüzyılın krizi' olarak değerlendiriyor. IMF'ye göre de son yaşanan ekonomik kriz, dünya ekonomisinin 1929 buhranından bu yana karşılaştığı en tehlikeli şok. Krizle baş edebilmek için merkez bankaları koordineli olarak faizleri düşürmesine rağmen dev ekonomiler peş peşe durgunluğa girdi. Dünya Bankası'nın raporuna göre 2008 sonu itibarıyla yüzde 2,5 olması beklenen yıllık büyüme 2009'da eksi yüzde 0,9 olacak. Bu durum bütün ülke ekonomilerini olumsuz etkileyecek. Dünyanın anlı şanlı bankalarını yerle bir eden kriz, tüm finansal sektörlerin çok büyük zararlar yaşamasına sebep oldu. Sadece ABD ve Kanada'nın finans sektöründe yaşadığı zarar 763,5 milyar doları buldu. Tüm bu gelişmeler olurken, bankaların kamulaştırılması da son dönemde sıkça dile getirilen bir diğer konu.
Rekor zarar açıklayan devler, işçi çıkarıyor
AIG 2008'in son çeyreğinde 61,7 milyar dolar zarar açıkladı. Şirketin geçen yılki toplam zararı ise 99,3 milyar dolar.
GM'ye bağlı Opel, devletten 3,3 milyar Euro'luk yardım istedi.
İngiliz RBS bankası, geçen yıl 34,3 milyar dolar zarar yazdı.
Alman sigorta şirketi Allianz 2,4 milyar Euro zarar etti.
Deutsche Post 1,7 milyar Euro zarar açıkladı.
Dexia Grubu'nun 2008 zararı 3,33 milyar Euro.
Fransız Natixis'in kaybı 2,8 milyar Euro'yu buldu.
İngiliz Vodafone 500 kişiyi işten çıkaracağını duyurdu.
Akzo-Nobel şirketi 2008'i 1 milyar dolar zararla kapattı.
Good-Year 2009'da 5 bin kişiyi işten çıkaracak.
Macaristan'da üç ayda 100 bin kişi işini kaybetti.
Bulgaristan'da yıl sonuna kadar 80 bin kişinin işini kaybedeceği tahmin ediliyor.
İngiltere'de işsiz sayısı 1,97 milyona yükseldi.
Japon Nissan, 20 bin kişiyi işten çıkaracağını açıkladı.
Fransız Peugeot-Citroen, 11 bin çalışanını çıkaracak.
Japon Pioneer 10 bin kişiyi işten çıkaracağını açıkladı.
ABD'li Citigroup 52 bin kişiyi işten çıkardı. Borsadaki bir hissesinin değeri 1 doların altına indi.
General Motors'un 2008 zararı 30,9 milyar dolar.
Euro bölgesi ve AB, bir önceki çeyreğe göre 2008'in son çeyreğinde yüzde 1,5 küçüldü.
Rusya Federal Gümrük Servisi'nin açıkladığı rakamlara göre, ocak ayı ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50,3 azaldı.
ABD'nin toplam dış borcu 12,250 trilyon dolar oldu.
İngiltere'nin borcu 10,450 trilyon dolar, Almanya'nın borcu 4,489 trilyon dolara çıktı.
Türkiye, 247,1 milyar dolar dış borca sahip.
Zenginler, Türkiye'yi krizin merkezi gibi göstermeye çalışıyor
Dünya devleri finansal krizle boğuşurken, dalgalanmanın Türkiye'ye etkisi konusunda farklı görüşler dile getiriliyor. Ekonomist Dr. Süleyman Yaşar'a göre bu dönemde sesini yükselten zenginler, kriz lobisi yapıyor. Büyük sermayedarlardan oluşan bir kesimin yurtdışında kaybettikleri parayı devlete ödetmeye çalıştığını vurgulayan Yaşar, 'Bu gürültüye kanmamak lazım. Bunlar rantla geçinirler. İstedikleri siyasal kararlar hükümetten çıkmayınca da Türkiye'yi dünya krizinin merkezi gibi gösteriyorlar. Lüks araba aldılar, lüks rezidans yaptılar. Şimdi bunun parasını ödetmeye çalışıyorlar. Bunlara kulak asmamak gerekiyor.' diyor. Yaşar, Türkiye ekonomisinin göreli olarak dünya genelinde güvenilebilecek limanlardan biri olduğu görüşünde.
Türkiye'nin ekonomik verileri iyi
Aynı zamanda Taraf Gazetesi ekonomi yazarı olan Dr. Süleyman Yaşar, Lehman Brothers'ın iflası ile başlayan süreçte Türkiye'deki bazı zenginlerin dışarıda parasını kaybettiğini ifade ediyor. Kaybedilen bu paraların Ankara'dan istendiğini kaydeden Yaşar, 'Kriz çıkardılar. İlk önerileri de IMF ile bir an önce anlaşma yapılması yönündeydi. 35 milyar dolar alınıp kendilerine verilmesini istediler. Rakam 20 milyar dolara inince ona da razı oldular.' şeklinde konuştu. Gürültü yapanların çıkardığı sese kanılmamasını isteyen Yaşar, bu kesimin son beş ay içerisinde toplam 17 milyar dolarlık dış borç ödemesini rahatlıkla yaptığına dikkat çekiyor. Süleyman Yaşar, kamu maliyesinde herhangi bir sorun olmadığını, Türkiye'nin yatırımcılar açısından en güvenli limanlardan biri olduğunu ifade ediyor. Yaşar, ekonominin altı ay öncesine göre daha iyi durumda olduğunu söyledi.
Zaman