'Bankalar taşın altına elini koysun'

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, ülkenin her tarafından kredi kartı patlaklarının ortaya çıktığını belirterek, 'Kriz etkisini ve soğuk yüzünü ülkenin her tarafında derinleştirerek göstermeye başladı. Sosyal patlamalar istemiyorsak tüm bankaların bir araya gelip ellerini taşın altına koymaları gerekir. Acilen birikmiş faizlerde indirime gidilerek kalan miktar tefeci faizi ile değil, kaynak maliyeti alınarak 36 ay taksit yapılmalı' dedi.

TESK olarak defalarca 'kredi kartı' mağduru vatandaşların durumunu dile getirerek önlem alınması konusunda uyarılarda bulunduklarını hatırlatan Palandöken, 'Yapılmakta olan iyileştirme çalışmasını memnuniyetle takip ediyoruz. Kredi kartı mağduru sayısının hızla artması, ilgilileri çözüm arayışına yöneltti. Kredi kartı kullanılması ekonomi için vazgeçilmez bir harcama enstrümanıdır. Perakende sektöründe yapılan harcamaların yüzde 70'i kredi kartlarıyla yapılıyor. 2001 yılında sektörün krizi atlatmasında kredi kartlarıyla yapılan harcamalar da önemli bir rol oynamıştır. Yaklaşık 13 ay içinde kredi kartı harcamaları da yüzde 26 artarak 33 milyar 266,6 milyon liraya çıkmıştır. Ekonomik durgunluğu yaşadığımız bu günlerde harcamanın artması sevindirici gibi gözükse de sosyo-ekonomik olarak büyük sorun gördüğümüz kredi kartı borçlu sayısının hızla artmasını göz ardı edemeyiz. Sabit gelirlimizin ödeme gücü giderek azalıyor. Bugün 1 milyon borçlu yarın 2 milyon olacaktır. Eğer bu temerrüt faizi ve aylık kredi kartı faizleri bu oranla devam ederse ödeme döngüsü daha da bozulacaktır. Ülkede kaosa, insanların intiharına, borçlu-kefil ve alacaklı üçgeni içerisinde istenmeyen olaylara sebep olabilecektir. Sistem çökmeye başladığında yapılacak müdahaleler de işe yaramayacaktır' diye konuştu.

İlgililerin kredi kartlarındaki büyük riski görerek çözüm arayışına girmelerini de memnuniyetle karşıladıklarını belirten Palandöken, 'Öncelikle borçlar dondurularak yüksek faizden kurtarmalıyız. Birikmiş faiz tutarından indirim yapılarak kalan borç tefeci faizi ile değil, kaynak maliyeti alınarak 36 ay vadeye yayılmalıdır. Tekrar borç oluşmasını önlemek için de kart limitleri düşürülmelidir. Bu çözüm ortaklığında sadece kamu bankaları değil, tüm bankalar elini taşın altına koymalı. Çünkü borcunu çevirmek isteyen vatandaş tek bankaya değil birkaç bankaya birden borçlu. Bankalar bu durumu iyi bildiği halde neden insanlarımıza ödeyemeyeceği miktarda kredi kartı limiti verip, bu kadar yüksek temerrüt faizi uyguluyorlar? Şimdi geldiğimiz noktada problemin oluşmasındaki sorumluluklarını kabul edip, çözümü için de birlikte hareket etmelidirler' şeklinde konuştu.

İşsizliğin arttığı, sorunların büyüdüğü bir dönemde sosyal patlamaya yol açmadan önlem alınmasının önemli olduğuna işaret eden Palandöken, 'Bu sosyal bir göstergedir. Bankacılık sistemi bunu yapabilir. Türkiye bunu yapabilir, gerekirse TBMM'den çıkarılacak bir kanunla da düzenleme yapılarak çözüme destek olunabilir. Konunun tarafı olan her kesim çalışmadan fayda sağlayacaktır. Aynı gemide olduğumuz unutulmamalıdır. Ödemelerini dengeye oturtmuş vatandaş hem borcunu ödeyecek, hem de çorbasını kaynatacak, havaya giden faiz yükünden kurtulacak. Bankalarımız alacaklarını uzun vadede tahsil ederek zarar görmeyecek. Esnaf ve sanatkarda tekrar ayağını yorganına göre uzatan sağlıklı harcama yapan tüketicimize hizmet götürebilecek' dedi.