Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, bankacılık sektöründe 2009 yılının ilk yarısında karlılığın iyi, ikinci yarısında ise kar genişlemesinin biraz daha yavaş olacağını öngördüğünü belirtti.
Genel Müdür Can Akın Çağlar, Ziraat Bankasının 2008 yılı faaliyet sonuçlarına ilişkin basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Çağlar, 2009 öngörülerine ilişkin soru üzerine, Banka olarak stratejilerinin sektöre paralel büyüme gerçekleştirmek olduğunu söyledi.
Sektöre yönelik ise Çağlar, şu görüşleri dile getirdi:
''Sektördeki karlılığın ilk 6 ay iyi olacağını düşünüyorum. Bir parça beklentilerin ötesinde karlılığa ulaşacaklardır. Onun da genel gerekçesi; toplandığımız mevduatların vadesi 31 günde geliyor ve bunları 31 günde yeniden fiyatlarken, kullandırdığımız kredilerimiz 6 ay-1 yıl arasında değişiyor. Dolayısıyla verim eğrisinin uzun tarafında daha yüksek bir getiri olduğu için ilk 6 ayda bankacılık daha karlı gözükecektir ama ikinci 6 ayda bu verim eğrisi eşitleneceği için ve diğer taraftan da belki kredi karşılıklarında bir miktar artış olacağı için ikinci 6 ayda kar genişlemesi biraz daha yavaş olacaktır.''
''2009'DA KARLARDA BİR PARÇA DAHA EROZYON BEKLEMEK GEREKİR''
Çağlar, 2008 son çeyreğine ilişkin kar rakamlarının sorulması üzerine, Bankanın Eylül 2008'deki karının 1,641 milyar TL, Aralık karının da 2,1 milyar TL olduğunu bildirdi. Çağlar, değişim oranının yüzde 30'u bulduğunu, rakamın sektörde yüzde 20 civarında gerçekleştiğini belirtti.
''Başbakan'ın bankalar için 'kriz diyorlar yüksek kar elde ediyorlar' yönündeki ifadesini nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna karşılık Çağlar, bankacılığın 2008 Eylül'den sonraki süreç içinde ''türbülansa'' girdiğini ve karlarda erozyon yaşadıklarını kaydetti. 2008'in ilk 9 ayının hem ülke, hem sektör açısından oldukça performanslı geçtiğini dile getiren Çağlar, ''2009'a belki bu karlarda bir parça daha erozyon beklemek gerekir diye düşünüyorum'' şeklinde konuştu.
''FAİZ GELİRLERİNİN YÜZDE 61'İ KAMU KAĞITLARINDAN''
Ziraat Bankasının 2,1 milyar TL'lik karının ana kalemlerine yönelik soru üzerine, en önemli kar kaleminin faiz gelirleri olduğunu ve bankanın tasarruflarını da önemli ölçüde artırdığını söyledi.
Çağlar, kredilerden elde edilen faiz gelirlerinin 2003'ten bugüne yüzde 7'den, yüzde 33'e yükseldiğini, menkul değerlerden elde edilen faiz gelirlerinin ise yüzde 87'lerden yüzde 61'lere gerilediğini kaydetti. ''Alt kalemde ise yüzde 61'i kamu kağıtlarından elde ettiğimiz faizlerden, yüzde 33'ü ise kredilerden kaynaklandı'' diyen Çağlar, 2002'de 1,6 milyar TL olan genel giderlerin de 2008'de 1,2 milyar TL'ye çekildiğini belirtti.
Kamu kağıtların ağırlığına yönelik soru üzerine Çağlar, ellerindeki stok kağıt miktarı yüksek olduğu için sektörün taşıdığı toplam kağıdın yüzde 30'unun Bankada bulunduğunu kaydetti.
Çağlar, son 4-5 yılda toplam aktif içindeki kamu kağıtlarının sektör olarak yüzde 50'lerden yüzde 25'lere kadar gerilediğini ve kredilerin yüzde 25'lerden yüzde 54'lere yükseldiğini ifade ederek, ''Şu ayrıntıya dikkat etmek gerekiyor; Eylül sonundan itibaren bankacılık kredi verme konusunda bir parça tedirginlik yaşamaya başlayınca herkes elindeki kağıtları kamu kağıtlarına yönelttiler ve 30 Eylül itibariyle 171 milyar TL'ye kadar inen rakam, yıl sonunda 191 milyar TL'ye çıktı'' dedi.
Bunun bir trend olduğunu, bankaların kamu kağıtları üzerinden daha
Kar içinde özel tertip kağıtların etkisine yönelik soru üzerine Çağlar, özel tertiplerin toplam kağıt stoku içindeki payının 2002'de yüzde 75, bugün ise yüzde 13 olduğunu belirterek, ''Yani elimizdeki özel tertip kağıtlardan bir kar varsa bu karın toplam kar içindeki payı yüzde 13'ler kadardır. Özel tertipten elde ettiğimiz faizlerin, toplam faiz gelirleri içindeki payı sadece yüzde 17. 2002'de ise bu oran yüzde 84'tü'' bilgisini verdi.
1 YILLIK VADEYE YÜZDE 100 GARANTİ ÖNERİSİ
Çağlar, mevcut mevduat yapısıyla kredi vermenin zorluğuna yönelik soruyu yanıtlarken de mevcut mevduatların vadesinin ortalama 31 gün olduğuna işaret ederek, bu yapıyla 10 yıllık konut kredisi vermenin, vade uyumsuzluğu yarattığını anlattı.
Mevduat vadesini uzatmak gerektiğini vurgulayan Çağlar, vade uzatımı için gündemde bulunan stopaj indirimi gibi çeşitli yöntemlerin yanı sıra kendilerinin de bir öneri geliştirdiğini kaydetti ve ''Mevduatta garantiyi belki de uzun vadede farklılaştırmak gibi bir önerimiz var. Yani 'bir yıl mevduat yatırırsanız mevduatınızın yüzde 100 garanti altında olabilir, 1-3 ay olursa şu anki mevcut garanti limitleri kullanılabilir' gibi'' dedi.
Bu önerinin iletilip iletilmediğine ilişkin soru üzerine de Çağlar, işbirliği içinde çalışıldığını, Bankalar Birliği olarak da BDDK ile yakın çalıştıklarını ifade ederek, bu tarz görüşler ve önerileri üzerinde fikir jimnastiği yaptıklarını belirtti.
FAİZ İNDİRİMİ
Merkez Bankasının faiz indirimine dikkati çekilerek, Bankanın kredi faizlerinde indirim yapıp yapmayacağına ilişkin soru üzerine Çağlar, Merkez Bankasının faiz indiriminin, bankaların da faizi aynı paralelde ve eş zamanlı indireceği anlamına gelmediğini söyledi.
Çağlar, şöyle devam etti:
''Çünkü sizin fiyatlamanız, pasifinizde oluşan kaynak maliyetiyle belirlenebiliyor ve bu kaynak maliyeti de daha önceki artış olan faiz oranlarının bugünkü seviyelere inmesiyle ancak kredilere yansıtabiliyorsunuz. Dolayısıyla şu anda bankacıların elindeki 1 aylık 3 aylık mevduatlar varsa ve bu 1 aylık 3 aylık mevduatlar da yüzde 20-24 bandında bağlanmış mevduatlar olduğu için bunların vadesi geldiğinde, bugünkü oranlarla yüzde 13-14'lere inecektir, bunun akabinde de kredi faizleri inecektir.''
Banka olarak zaman zaman kredi indirimleri yaptıkları, çeşitli kampanyalarla bunu duyurduklarını ifade eden Çağlar, konut kredilerinde de 1,89 olan oranı 1,49'a çektiklerine işaret etti.
''MEVDUAT FAİZLERİNİ AŞAĞIDA TUTMAYA ÇALIŞTIK''
''Kriz döneminde kamu bankalarına eğilim olur, biz sorumlu bankacılık örneği gösterdik, diyorsunuz. Nasıl bir tavır sergilediniz'' sorusuna karşılık, bu süre içinde mevduat faizlerini aşağıda tutmaya çalıştıklarını belirtti. Çağlar, mevduat genişlemesine bakıldığında, sektörün bu süreçte Ziraat Bankasından fazla büyüdüğünün görülebileceğini kaydetti. Çağlar ayrıca genelgeler yayımladıklarını ve Banka çatısı altında hiçbir banka hakkında dedikodu yapılmasına, itibarına yönelik olumsuz ifadeler kullanılmasına izin vermediklerini söyledi.
BDDK'nın Devlet İç Borçlanma Senetlerine yönelik 1 Ekim'de yürürlüğe giren düzenlemesinin karlılığa etkisinin sorulması üzerine, Çağlar bu düzenlemenin esas olarak Bankaların sermaye yeterlilik rasyosunda sıkıntı yaşamamaları için yapıldığını belirtti. Ziraat Bankası açısından düzenlemenin karlılığa etkisinin 15 milyon TL olduğunu bildirdi.
''(KAMU BANKALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ)4-5 YIL DAHA GÜNDEME GETİRMEZLER''
Karın ne kadarının Hazine'ye aktarılacağına ilişkin soru üzerine Çağlar, konunun Genel Kurulda karara bağlanacağını söyledi. Çağlar, ''ne kadar vermek istersiniz'' sorusunun ise ''Aç bir adama yemek yer misin?'' diye sormaya benzediğini kaydetti ve ''Bize kalsa tamamını tutmak isteriz'' dedi.
Risklerin, maliyetlerin yüksek olduğu böyle bir dönemde ne kadar fazla sermaye ile çalışılırsa bankaların o kadar karlı ve güvende olacağını belirten Çağlar, ''Sermaye yeterlilik rasyosumuz yüzde 19 civarında. Görünürde bir sermaye ihtiyacı olmamakla beraber rakip bankaların sermaye büyüklükleriyle mukayese edildiğinde bir biz parça geride kalmış vaziyetteyiz'' dedi.
IMF ile görüşmelerde son 10 yıldır kamu bankalarının özelleştirilmesinin hep gündeme geldiğini, son süreçte Ziraat Bankasının bu açıdan ele alınıp alınmadığının sorulmasına karşılık Çağlar, artık dünyada kamu bankacılığının öne çıktığı, bir çok bankanın kamu bankası haline geldiğini belirtti ve ''Türkiye'de de kamu bankalarını satılması gerektiği şeklinde bir öneriyi, 5 yıllık bir süreçte getirmezler diye düşünüyorum'' şeklinde konuştu.
Çağlar, başka bir soru üzerine yurt dışında satın almayla ilgili fırsatları düşünmemekle birlikte, yurt dışındaki faaliyetleri büyütme çabası içinde olacaklarını belirtti.
''Krizi fırsata çevirmek istediklerini'' kaydeden Çağlar, bu süreçte Türk bankacılığı olarak istikrarlı büyümeyi koruyabilmenin ve geri dönüş başladığında ilk çıkış yapabilenler arasında yer almanın önemini vurguladı.
Çağlar, başka bir soruyu yanıtlarken de Ziraat Bankası olarak herhangi bir banka ile birleşme, satın alma gibi bir beklentileri bulunmadığını ancak daralan kar marjları,artan kredi risklerinin gelecek dönemde bazı bankaların güçlerin birleştirme ihtiyacını doğurabileceğini söyledi.
Çiftçilere kredi vermede fazla bürokrasi uygulandığı yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine Çağlar, ''Eğer ki bu kadar zor kredi süreçleri olsaydı, haftada 109 milyon TL, eski ifadeyle 109 trilyon lira krediyi nasıl kullandırabilirdik. Son 5 yılda 18,5 katrilyon liralık tarımsal kredi volümüne ulaşmış vaziyetteyiz'' dedi.
Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, aktifte ilk defa 100 milyar TL'yi geçen Türk bankası olduklarını belirterek, bankanın toplam aktiflerinin 2008 yılı sonunda, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29 artarak, 104,4 milyar TL olarak gerçekleştiğini bildirdi.
Çağlar, Ziraat Bankası'nın 2008 yılı faaliyet sonuçlarını açıkladığı basın toplantısında, aktiflerde yüzde 29'luk bir büyümenin yaşandığını, sektörden alınan payında yüzde 15 olarak gerçekleştiğini söyledi.
Menkul değerler cüzdanının 56 milyar TL'ye ulaştığını ve yıl sonu itibariyle tüm bankacılık sektörünün taşıdığı kağıt stokunun yüzde 30'unun Ziraat Bankası tarafından taşındığını kaydeden Çağlar, kredilerin de 20,9 milyar TL'den, 29.9 milyar TL'ye ulaştığını ve sektörün kredilerde yüzde 28 büyürken, bankanın yüzde 43 büyüdüğünü söyledi.
Kredilerin toplam aktiflerden aldığı payın ise yüzde 29'unu krediye çevirdiğini belirten Çağlar, 2008'de toplam mevduatın krediye dönüşüm oranın yüzde 36'ya yükseldiğini, 2007 yılından 2008 yılına Ziraat Bankası'nın söz konusu oranı 5 puan arttırdığını, sektördeki artışın ise 0,4 puan olduğunu söyledi.
Çağlar, Eylül-Aralık döneminde 26 milyar TL'den 29 milyar TL'ye ulaşan bir kredi genişlemesinin yaşandığına da işaret ederek, sektörde bu oranın önemli ölçüde azaldığını söyledi.
HAFTADA 1 MİLYAR TL KREDİ
Haftada 1 milyar TL'nin altında olmamak üzere sürekli kredi kullandırmaya devam ettiklerini de belirten Çağlar, takip oranları hakkında da bilgi verdi.
Çağlar, Ziraat Bankası'nın takip oranının yüzde 1,6 ile sektörün oldukça altında gerçekleştiğini kaydederek, 2008 yılında toplam kredilerin yüzde 49'unun bireysel, yüzde 28'inin ticari, yüzde 23'ünün tarımsal krediden oluştuğunu söyledi.
Bireysel krediler artış oranının sektörde yüzde 24 iken, Ziraat Bankası'nda bu oranın yüzde 33 olarak gerçekleştiğini belirten Çağlar, yüzde 12'lik sektör payına ulaşıldığını, 2007 sonunda 10 milyar TL olan bireysel kredi rakamının da yıl sonu itibariyle 13 milyar 347 milyon TL'ye ulaştığını kaydetti.
Tüketici kredilerinde 81 ilin 69'unda bankanın en çok krediyi kullandırdığını, konut kredilerinde 81 ilin 48'inde en çok konut kredisini kullandırdığını anlatan Çağlar, bireysel kredilerin 13 milyar TL'yi aştığını, haftada bireysel kredi kullandırımının 244 milyon TL olduğunu kaydetti.
Çağlar, Ziraat Bankası'nın bireysel kredilerde sektör payının bütün bireysel kredi kalemlerinde yükselttiğini ifade ederek, sektör payının ihtiyaç kredilerinde yüzde 22,2, konut kredilerinde ise yüzde 13 olduğunu söyledi.
Çağlar, Türkiye'de her 5 kişiden birinin ihtiyaç kredisini Ziraat Bankası'ndan kullandığını da ifade etti.
Konut kredilerinde 5 milyar TL'ye, sektör lideri oldukları ihtiyaç kredilerinde 7,5 milyar TL'ye yaklaştıklarını belirten Çağlar, konut kredileri ile son 4 yılda 195 bin kişinin konut sahibi yapıldığını söyledi.
Ticari kredilerin 2007 yılına göre yüzde 112 artışla 7,5 milyar TL'yi aştığını ifade eden Çağlar, bireysel kredilerde KOBİ'lere özel önem verdiklerini kaydetti.
Çağlar, 100 bin KOBİ müşterisine sahip olduklarını ve KOBİ kredilerinin yüzde 23 artışla 2,5 milyar TL'ye ulaştığını belirterek, KOBİ'lere kullandırılan kredilerin yüzde 68'inin 3 büyük ilin dışında kullandırıldığını ve KOBİ'lere destek olmak amacıyla sektördeki ilk yapılandırma (vade uzatımı) uygulamasının Ziraat Bankası tarafından yapıldığını söyledi. Çağlar, şu ana kadar da 35 milyon TL'lik vade uzatımı talebi geldiğini de kaydetti.
TARIM KREDİLERİ
Çağlar, bankanının tarım kesimine kesintisiz destek vermeye devam ettiğini belirterek, tarımsal kredilerin 2007 yılına göre yüzde 32 artış göstererek, 6,4 milyar TL'ye ulaştığını söyledi. Haftada 109 milyon TL tarımsal kredi kullandırdıklarını belirten Çağlar, son 5 yılda 2,3 milyon üreticiye 18,5 milyar TL tarımsal kredi kullandırdıklarını kaydetti.
Tarımsal krediler içinde yatırım kredilerinin payının yüzde 30'a yükseldiğini ifade eden Çağlar, su tasarrufu ve verimlilik artışı sağlamak amacıyla Ziraat Bankası'nın ''sıfır faizli'' damla/yağmurlama sulama kredisi uygulamasının başlatıldığını ve bu kapsamda 42 bin kişiye 574 milyon TL kredi kullandırıldığını anlattı.
Çağlar, son 5 yılda 98 bin üreticiye 1,5 milyar TL süt hayvancılığı kredisi kullandırıldığını ve kullandırılan krediler ile üretilen süt miktarının 8,4 milyon tondan 12 milyon tona yükseldiğini söyledi.
Çağlar, 2008'de uygulamaya konulan Başakkart ile çiftçilere, tohum, fide, gübre, yem, zirai ilaç alımlarında 5 ay, akaryakıt alımlarında ise 6 ay faiz ödemeden ihtiyaçlarını karşılama imkanı sağlandığını anlattı.
Bankanın pasif yapısı hakkında da bilgi veren Çağlar, kriz döneminde mevduat hareketlenmesinin önüne geçmeye çalıştıklarını kaydetti.
''TOPLAM MEVDUAT 83 MİLYAR TL''
Çağlar, mevduatta sektörün yüzde 27 büyürken, bankanın yüzde 23 oranında büyüyerek toplam mevduatın 83 milyar TL'ye yükseldiğini bildirdi.
Ziraat Bankası'nın sektörde en yüksek mevduata sahip banka olma konumunu bu dönemde de devam ettirdiğine işaret eden Çağlar, mevduat sektör payının yüzde 18,6, tasarruf mevduatı sektör payının da yüzde 24,7 olduğunu, her dört kişiden birinin tasarruflarını Ziraat Bankası'nda bulunduğunu, Türkiye'deki 72 milyon hesabın 34 milyon adetinin de bankada bulunduğunu anlattı.
Bu yıl son 3 ayda yaşanan dalgalanmadan, pasif maliyetinin artışından kaynaklanan sektörde yüzde 13 oranında kar da bir azalma olurken, bankada yüzde 9 oranında kar azalması olduğunu söyledi. Çağlar, 2,1 milyar TL net karın olduğunu da bildirdi.
Çağlar, 2008 sonu itibariyle bankanın aktif karlılığının yüzde 2,4, sektörün karlılığının ise yüzde 1,9 olduğunu söyledi. Öz kaynak karlılığının ise yüzde 31,7 olarak gerçekleştiğini belirten Çağlar, sektörde bu oranının yüzde 17,6 olduğunu kaydetti.
KAYNAK AKTARIMI
Çağlar, son 5 yılda Hazine'ye toplam 12,9 milyar TL yani 10 milyar dolar kaynak aktarıldığını bildirdi.
2009 yılının kendileri için bir başlangıç olacağına dikkat çeken Çağlar, şöyle devam etti:
''2009 değişimin başladığı bir yıl olacaktır. Bu değişimden kasıt, dünyada finansal piyasalar, finansal kartların yeniden karıldığı bir ortamda dünyadaki birçok bankanın artık küçük banka haline geldiği bir ortamda, biz bu süreci krizden fırsat üretelim istiyoruz ve değişimin başlangıcı olsun istiyoruz.
Diğer taraftan, İstanbul'a taşınma sürecinin de startını vereceğimiz bir yıl olacaktır, bugüne kadar gerekli planlamaları yaptık. Bu sürede hem yeniden çıkarılacak kartlara uyum sağlayabilmek adına, hem İstanbul'a taşınma adı altında bir değişim yılı olmasını istiyoruz. Bundan sonraki 3-5 yıl arasındaki süreç bankamız için önemli ölçüde değişimin yaşandığı bir yıl olacaktır.''
Çağlar, bankanın 1255 hizmet noktası bulunduğunu, yurt dışında da 18 ülkede faaliyet gösterdiklerini kaydederek, bankada 21 bin 299 personelin bulunduğunu, 2008'de bin 954 personel alındığını, 3 yıl içinde asgari 6 bin yeni personelin de alınacağını sözlerine ekledi
Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, bankacılık sektöründe 2009 yılının ilk yarısında karlılığın iyi, ikinci yarısında ise kar genişlemesinin biraz daha yavaş olacağını öngördüğünü belirtti.
Genel Müdür Can Akın Çağlar, Ziraat Bankasının 2008 yılı faaliyet sonuçlarına ilişkin basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Çağlar, 2009 öngörülerine ilişkin soru üzerine, Banka olarak stratejilerinin sektöre paralel büyüme gerçekleştirmek olduğunu söyledi.
Sektöre yönelik ise Çağlar, şu görüşleri dile getirdi:
''Sektördeki karlılığın ilk 6 ay iyi olacağını düşünüyorum. Bir parça beklentilerin ötesinde karlılığa ulaşacaklardır. Onun da genel gerekçesi; toplandığımız mevduatların vadesi 31 günde geliyor ve bunları 31 günde yeniden fiyatlarken, kullandırdığımız kredilerimiz 6 ay-1 yıl arasında değişiyor. Dolayısıyla verim eğrisinin uzun tarafında daha yüksek bir getiri olduğu için ilk 6 ayda bankacılık daha karlı gözükecektir ama ikinci 6 ayda bu verim eğrisi eşitleneceği için ve diğer taraftan da belki kredi karşılıklarında bir miktar artış olacağı için ikinci 6 ayda kar genişlemesi biraz daha yavaş olacaktır.''
''2009'DA KARLARDA BİR PARÇA DAHA EROZYON BEKLEMEK GEREKİR''
Çağlar, 2008 son çeyreğine ilişkin kar rakamlarının sorulması üzerine, Bankanın Eylül 2008'deki karının 1,641 milyar TL, Aralık karının da 2,1 milyar TL olduğunu bildirdi. Çağlar, değişim oranının yüzde 30'u bulduğunu, rakamın sektörde yüzde 20 civarında gerçekleştiğini belirtti.
''Başbakan'ın bankalar için 'kriz diyorlar yüksek kar elde ediyorlar' yönündeki ifadesini nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna karşılık Çağlar, bankacılığın 2008 Eylül'den sonraki süreç içinde ''türbülansa'' girdiğini ve karlarda erozyon yaşadıklarını kaydetti. 2008'in ilk 9 ayının hem ülke, hem sektör açısından oldukça performanslı geçtiğini dile getiren Çağlar, ''2009'a belki bu karlarda bir parça daha erozyon beklemek gerekir diye düşünüyorum'' şeklinde konuştu.
''FAİZ GELİRLERİNİN YÜZDE 61'İ KAMU KAĞITLARINDAN''
Ziraat Bankasının 2,1 milyar TL'lik karının ana kalemlerine yönelik soru üzerine, en önemli kar kaleminin faiz gelirleri olduğunu ve bankanın tasarruflarını da önemli ölçüde artırdığını söyledi.
Çağlar, kredilerden elde edilen faiz gelirlerinin 2003'ten bugüne yüzde 7'den, yüzde 33'e yükseldiğini, menkul değerlerden elde edilen faiz gelirlerinin ise yüzde 87'lerden yüzde 61'lere gerilediğini kaydetti. ''Alt kalemde ise yüzde 61'i kamu kağıtlarından elde ettiğimiz faizlerden, yüzde 33'ü ise kredilerden kaynaklandı'' diyen Çağlar, 2002'de 1,6 milyar TL olan genel giderlerin de 2008'de 1,2 milyar TL'ye çekildiğini belirtti.
Kamu kağıtların ağırlığına yönelik soru üzerine Çağlar, ellerindeki stok kağıt miktarı yüksek olduğu için sektörün taşıdığı toplam kağıdın yüzde 30'unun Bankada bulunduğunu kaydetti.
Çağlar, son 4-5 yılda toplam aktif içindeki kamu kağıtlarının sektör olarak yüzde 50'lerden yüzde 25'lere kadar gerilediğini ve kredilerin yüzde 25'lerden yüzde 54'lere yükseldiğini ifade ederek, ''Şu ayrıntıya dikkat etmek gerekiyor; Eylül sonundan itibaren bankacılık kredi verme konusunda bir parça tedirginlik yaşamaya başlayınca herkes elindeki kağıtları kamu kağıtlarına yönelttiler ve 30 Eylül itibariyle 171 milyar TL'ye kadar inen rakam, yıl sonunda 191 milyar TL'ye çıktı'' dedi.
Bunun bir trend olduğunu, bankaların kamu kağıtları üzerinden daha güvenli limanı tercih ettiğini dile getiren Çağlar, ''2009 yılında ikinci yarıdan itibaren bir parça bu dalgalanmanın, belirsizliğin sonu gelir diye bekliyoruz. O süreç içinde tekrar kamu kağıtlarındaki stoklarda bir azalma, kredilerde bir artış olmasını bekliyorum'' şeklinde konuştu.
Kar içinde özel tertip kağıtların etkisine yönelik soru üzerine Çağlar, özel tertiplerin toplam kağıt stoku içindeki payının 2002'de yüzde 75, bugün ise yüzde 13 olduğunu belirterek, ''Yani elimizdeki özel tertip kağıtlardan bir kar varsa bu karın toplam kar içindeki payı yüzde 13'ler kadardır. Özel tertipten elde ettiğimiz faizlerin, toplam faiz gelirleri içindeki payı sadece yüzde 17. 2002'de ise bu oran yüzde 84'tü'' bilgisini verdi.
1 YILLIK VADEYE YÜZDE 100 GARANTİ ÖNERİSİ
Çağlar, mevcut mevduat yapısıyla kredi vermenin zorluğuna yönelik soruyu yanıtlarken de mevcut mevduatların vadesinin ortalama 31 gün olduğuna işaret ederek, bu yapıyla 10 yıllık konut kredisi vermenin, vade uyumsuzluğu yarattığını anlattı.
Mevduat vadesini uzatmak gerektiğini vurgulayan Çağlar, vade uzatımı için gündemde bulunan stopaj indirimi gibi çeşitli yöntemlerin yanı sıra kendilerinin de bir öneri geliştirdiğini kaydetti ve ''Mevduatta garantiyi belki de uzun vadede farklılaştırmak gibi bir önerimiz var. Yani 'bir yıl mevduat yatırırsanız mevduatınızın yüzde 100 garanti altında olabilir, 1-3 ay olursa şu anki mevcut garanti limitleri kullanılabilir' gibi'' dedi.
Bu önerinin iletilip iletilmediğine ilişkin soru üzerine de Çağlar, işbirliği içinde çalışıldığını, Bankalar Birliği olarak da BDDK ile yakın çalıştıklarını ifade ederek, bu tarz görüşler ve önerileri üzerinde fikir jimnastiği yaptıklarını belirtti.
FAİZ İNDİRİMİ
Merkez Bankasının faiz indirimine dikkati çekilerek, Bankanın kredi faizlerinde indirim yapıp yapmayacağına ilişkin soru üzerine Çağlar, Merkez Bankasının faiz indiriminin, bankaların da faizi aynı paralelde ve eş zamanlı indireceği anlamına gelmediğini söyledi.
Çağlar, şöyle devam etti:
''Çünkü sizin fiyatlamanız, pasifinizde oluşan kaynak maliyetiyle belirlenebiliyor ve bu kaynak maliyeti de daha önceki artış olan faiz oranlarının bugünkü seviyelere inmesiyle ancak kredilere yansıtabiliyorsunuz. Dolayısıyla şu anda bankacıların elindeki 1 aylık 3 aylık mevduatlar varsa ve bu 1 aylık 3 aylık mevduatlar da yüzde 20-24 bandında bağlanmış mevduatlar olduğu için bunların vadesi geldiğinde, bugünkü oranlarla yüzde 13-14'lere inecektir, bunun akabinde de kredi faizleri inecektir.''
Banka olarak zaman zaman kredi indirimleri yaptıkları, çeşitli kampanyalarla bunu duyurduklarını ifade eden Çağlar, konut kredilerinde de 1,89 olan oranı 1,49'a çektiklerine işaret etti.
''MEVDUAT FAİZLERİNİ AŞAĞIDA TUTMAYA ÇALIŞTIK'
''Kriz döneminde kamu bankalarına eğilim olur, biz sorumlu bankacılık örneği gösterdik, diyorsunuz. Nasıl bir tavır sergilediniz'' sorusuna karşılık, bu süre içinde mevduat faizlerini aşağıda tutmaya çalıştıklarını belirtti. Çağlar, mevduat genişlemesine bakıldığında, sektörün bu süreçte Ziraat Bankasından fazla büyüdüğünün görülebileceğini kaydetti. Çağlar ayrıca genelgeler yayımladıklarını ve Banka çatısı altında hiçbir banka hakkında dedikodu yapılmasına, itibarına yönelik olumsuz ifadeler kullanılmasına izin vermediklerini söyledi.
BDDK'nın Devlet İç Borçlanma Senetlerine yönelik 1 Ekim'de yürürlüğe giren düzenlemesinin karlılığa etkisinin sorulması üzerine, Çağlar bu düzenlemenin esas olarak Bankaların sermaye yeterlilik rasyosunda sıkıntı yaşamamaları için yapıldığını belirtti. Ziraat Bankası açısından düzenlemenin karlılığa etkisinin 15 milyon TL olduğunu bildirdi.
''(KAMU BANKALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ)4-5 YIL DAHA GÜNDEME GETİRMEZLER''
Karın ne kadarının Hazine'ye aktarılacağına ilişkin soru üzerine Çağlar, konunun Genel Kurulda karara bağlanacağını söyledi. Çağlar, ''ne kadar vermek istersiniz'' sorusunun ise ''Aç bir adama yemek yer misin?'' diye sormaya benzediğini kaydetti ve ''Bize kalsa tamamını tutmak isteriz'' dedi.
Risklerin, maliyetlerin yüksek olduğu böyle bir dönemde ne kadar fazla sermaye ile çalışılırsa bankaların o kadar karlı ve güvende olacağını belirten Çağlar, ''Sermaye yeterlilik rasyosumuz yüzde 19 civarında. Görünürde bir sermaye ihtiyacı olmamakla beraber rakip bankaların sermaye büyüklükleriyle mukayese edildiğinde bir biz parça geride kalmış vaziyetteyiz'' dedi.
IMF ile görüşmelerde son 10 yıldır kamu bankalarının özelleştirilmesinin hep gündeme geldiğini, son süreçte Ziraat Bankasının bu açıdan ele alınıp alınmadığının sorulmasına karşılık Çağlar, artık dünyada kamu bankacılığının öne çıktığı, bir çok bankanın kamu bankası haline geldiğini belirtti ve ''Türkiye'de de kamu bankalarını satılması gerektiği şeklinde bir öneriyi, 5 yıllık bir süreçte getirmezler diye düşünüyorum'' şeklinde konuştu.
Çağlar, başka bir soru üzerine yurt dışında satın almayla ilgili fırsatları düşünmemekle birlikte, yurt dışındaki faaliyetleri büyütme çabası içinde olacaklarını belirtti.
''Krizi fırsata çevirmek istediklerini'' kaydeden Çağlar, bu süreçte Türk bankacılığı olarak istikrarlı büyümeyi koruyabilmenin ve geri dönüş başladığında ilk çıkış yapabilenler arasında yer almanın önemini vurguladı.
Çağlar, başka bir soruyu yanıtlarken de Ziraat Bankası olarak herhangi bir banka ile birleşme, satın alma gibi bir beklentileri bulunmadığını ancak daralan kar marjları,artan kredi risklerinin gelecek dönemde bazı bankaların güçlerin birleştirme ihtiyacını doğurabileceğini söyledi.
Çiftçilere kredi vermede fazla bürokrasi uygulandığı yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine Çağlar, ''Eğer ki bu kadar zor kredi süreçleri olsaydı, haftada 109 milyon TL, eski ifadeyle 109 trilyon lira krediyi nasıl kullandırabilirdik. Son 5 yılda 18,5 katrilyon liralık tarımsal kredi volümüne ulaşmış vaziyetteyiz'' dedi.