John Pilger*
Zengin tamamlayıcılık çeşitleriyle gurur duyan Karşıt bir toplumda büyüdüğüm için, hayatımda hiç ?zırva? kelimesini duymamıştım. Bu kelimenin hakimane gücünü anlamam İngiltere?ye bir varışımda gerçekleşti. Bütün sosyal sınıflar onu kullanıyordu. Hakimler onu homurdanıyordu; Daily Mirror?un editörlerinden biri bu kelimenin isim, sıfat ve fiil hallerini kullanmıştı. Tabii ki, iki sesli harfin tınısı, onu en yakın Amerikan rakiplerine doğru yolcu ediyordu. Ve bir hakimiyeti vardı.
Lord West of Spithead?in gülünç ünvanına sahip olan yüksek düzey bir memur bu kelimeyi 27 Ocak?ta çok büyük etki yapmak için kullandı. Gordon Brown?ın güvenlik danışmanı olan eski amiral, Tony Blair?in ülkeleri istila edip masum insanları öldürmenin, ülke içinde terör tehdidini artırmayacağını iddia eden ünlü savına atıfta bulunuyordu.
Gazze?yi etkileyen dehşet ve teröristlerin İngiltere?de istihdamı konularında ?ABD, İsrail ve İngiltere arasındaki farkedilen bağlantı? konusunda uyaran lord ?Bu apaçık zırvadır? diyordu. Diğer bir deyişle, gün gibi aşikar olan bir birşeyi ifade ediyordu: devlet terörizminin, kişisel veya grup terörizminin kaynağı olduğu. Nasıl ki Blair, 7 Temmuz 2005 tarihli Londra bombalamalarının ana etkeniyse, Brown da, Müslüman ülkelerde aynı olumsuz Haçlı Seferlerini sürdürdüğü, silahlandırdığı ve Tel Aviv?deki suç rejiminden önce eğlendiği için, ülke içindeki barbarlık konusunda sorumluluğu paylaşacaktır.
Şu an ile ilgili pekçok zırva vardır.
Gazze?nin felakete uğramış insanları için bağışta bulunulmasına çağrının yasaklanması konusundaki BBC?nin açıklaması bunun çok açık bir örneğidir. Genel Müdür Mark Thompson, ? ?Gazze, içinde hem hikayenin tam merkezinde olan, hem de çekişmeli insani konular mevcut olan ve şu anda devam edegelen bir haber konusu olduğundan dolayı? BBC?nin çekimser? olmak hususunda yasal zorunluluğunu belirtmiştir.
David Bracewell, Thompson?a yazdığı bir mektupta bunun ötesinde bir aldanışı açıklığa kavuşturdu. Bracewell, Disasters Emergency Committee isimli kuruluşa yardım için önceki BBC bağış çağrılarına, -ki bunlar sadece ?devam edegelen bir haber hikayesinin? tam ortasında yapılan ve ?çekişmeli? insani meseleler değildi, aynı zamanda BBC?nin nasıl taraf tuttuğunu da ortaya koyuyordu- işaret ediyordu. 1999?da Sırbistan ve Kosova?nın NATO tarafından kanun dışı bombalanmasının zirvesinde, TV sunucusu Jill Dando Kosovalı mülteciler için bağış çağrısında bulundu. Bağış çağrısının linklerle bağlandığı çok sayıda makalenin bulunduğu BBC web sayfası, insani meselelerin önemini desteklemek anlamına geliyordu. Bunlar, ?Bu, [Slobodan Miloseviç] NATO?nun koyduğu kurallara uyana kadar gündelik bir vuruş olacaktır? gibi, Blair?in kendisinden alıntılanan cümleleri içeriyordu. Yugoslav tarafın bakış açısının önemli bir dengesi yoktu ve NATO?nun bombalamaya başlamasından hemen sonra Kosovalı mültecilerin uçuşlarının başlamasından da bahsedilmiyordu. Benzer şekilde, Kongo?daki bir sivil savaşın mağdurları için yapılan bir bağış çağrısında, BBC, Amnesty İnsan Hakları İzleme kuruluşuna ve yönetimin mezalim güçlerini suçlayan diğer raporları hiç sözkonusu etmeden Joseph Kabilesi rejimini destekledi. Tersine, isyancı lider Nkunda ?çeşitli zulümler işlemekle? suçlandı ve BBC?nin kötü çocuğu ilan edildi. Batı çıkarlarını temsil eden Kabile ise tamamen iyi çocuktu ?tıpkı Balkanlardaki NATO ve Orta Doğu?daki İsrail gibi.
Mark Thompson ve partisindeki alt düzey yetkilileri, Lord West of Spithead Zırvaları Üstün Ödülü?nü adamakıllı hakederlerken; onur da, itaat tarikatı her zaman varolmaya devam eden Başkan Barack Obama?nın avuntu takımına gider.
23 Ocak?ta Guardian gazetesinin ön sayfası, ?Obama CIA ?hayalet hapishaneleri? ağını kapatıyor. George Bush?un terörle mücadelesinin ?[metinde aynen böyle geçiyor] toptan dekonstrüksiyonu (yapı çözümü)? diyor rapor, ?CIA?nın gizli hapishane ağını kapatacak olan yeni başkan tarafından, işkence ve yargısız infazı yasaklamak için, sipariş edilmişti??
Bu konudaki zırvalık oranı o kadar yüksekti ki, ?Beyaz Saray?daki habercilere dün brifing veren memurlar? alıntısını yaparak basın bildirisini tam da olduğu gibi anladı. Başkanlık imza törenine katılan 16 kişilik bir emekli general ve amiral grubuna göre, Obama?nın emirleri, ?dünyadaki ahlaki duruşunu restore edecekti.? Ne ahlaki duruşu? Bu, sadece ismen değişik yönetimler altında aynı kaynaktan gelen yalanların hareketli alanını gözönünde bulundurursak, deneyimli gazetecilerin bu türden PR hünerlerini iletebilmesine hayret etmeye asla son vermez.
?[Metinde geçen şekliyle] terörle savaşın dekonstrüksiyonu? şöyle dursun, Obama aynı gayret, ideolojik destek ve aynı aldatmacayla, önceki yönetimin yaptığı şekilde aynı amacı açık bir şekilde takip ediyor. George W. Bush?un Afganistan?daki ilk savaşı ve Pakistan?daki son savaşı, ?konuşlanacak binlerce ABD birliğinden fazlası, daha fazla bombalama ve daha fazla sivilin katliamıyla- şimdi Obama?nın savaşlarıdır. 22 Ocak?ta, Afganistan ve Pakistan?ı ?terörizm ve aşırılığa karşı devamlı mücadelemizin merkezi cephesi? diye tanımladığı gün, nüfusu başlıca çobanlardan ve, eldeki bütün verilere göre, Taliban?ı hiç görmemiş olan kişilerden oluşan küçük bir köyde, 22 Afganlı sivil Obama?nın bombaları altında can verdi. Cesetlerin arasında kadınlar ve çocuklar vardı, ki bu gayet normaldi.
?CIA?nın gizli hapishane ağını? kapamak şöyle dursun, Obama?nın idari emirleri gerçekte CIA?ya yargısız infazını, adam kaçırmasını ve hiçbir yasal engelle karşılaşmaksızın mahpusları gizlilik içinde başka yerlere transfer etmesini gerçekleştirecek otoriteyi vermiştir. Los Angeles Times ?ın ortaya çıkardığı gibi, ?şu andaki ve önceki istihbarat görevlileri genişletilmiş bir rol oynamak için yargısız infaz programının dengelenmesi gerektiğini söylemişlerdir.? Yetkinin anlamsal bir aldatmacası, ?uzun vadeli hapishaneler?in ?kısa vadeli hapishanelere? dönüştüğü; ve Amerikalıların şu anda insanlara direkt olarak işkence yapması yasaklanırken, ABD için çalışan yabancılar için böyle birşeyin sözkonusu olmadığıdır. Bu, Amerika?nın çok sayıda ?gizli kapaklı eylemleri?, tıpkı önceki başkanların döneminde olduğu gibi, örneğin Şili?de en pis işleri yapan Augusto Pinochet gibi vekalet rejimleriyle işleyecektir anlamına gelmektedir.
Bush?un işkence için açık desteği ve Donald Rumsfeld?in belirli işkence tekniklerine olağandışı kişisel nezareti, Amerika?nın huzur bozucu askeriyesinin ve istihbarat operatörlerinin ?gizli ordusu?ndaki pekçok kişiyi, sistemin nasıl işlediğini gösterdiği için üzmüştür. Obama?nın ulusal istihbarat şefliği için adayı olan Amiral Dennis Blair, Army Field Manual (Ordu Sahra Talimnamesi)in gizli tutulacak ?acımasız sorgulamaların? yeni şekillerini kapsaması gerektiğini söylemiştir.
Obama, bunların hiçbirini durdurmamayı seçmiştir. Ne de kendisinin propagandası yapılan idari emirleri, Bush?un anayasal ve uluslararası hukuka yaptığı fiili saldırı ve tecavüzleri sona erdirecektir. O, Bush?un herhangi bir insanı mahkeme veya yargılama olmaksızın hapsetme ?hakkını? sürdürmektedir. ?Hayalet mahkumlarından? hiçbiri salıverilmemiştir veya sivil bir mahkemeden önce yargılama sürecinden geçmemiştir. Genel temsilcilik için adayı olan kişi Eric Holder, Bush?un federal ajanlara Amerikan kütüphanesi ve kitabevi kayıtlarını talep etmelerine izin veren totaliter ABD PATRIOT Kanunu?nun genişlemesine imza atmıştır. ?Değişim?in adamı, çok küçük bir değişim geçiriyor. Ki bunun Washington?dan ön sayfa haberi olması gerekiyor.
Lord West of Spithead Zırvaları Ödülleri (ikincilik) paylaşıldı. 28 Ocak?ta, Londra?daki Heatrow Havaalanı?ndaki üçüncü pistin karşısındaki ulusal bir Greenpeace reklamı, Obama yönetiminin bilgilendirici analizlerini engelleyen nerdeyse tamamen gönüllü bönlüğü özetliyordu. Greenpeace ?Çok şükür ki,? diyerek, Obama?nın tanrısal bir resminin altında şunu ifade ediyordu: ?Beyaz Saray?da ikamet eden yeni biri var, ve o hepimizden ısınan gezegenin hayaletini tesirsiz hale getirmemizi istedi.? Bunu, Obama?nın ?hoşa gitmeyen kararlara engel olmakla? ilgili tumturaklı gelişmeleri izledi. Gerçekte Obama, Amerika?nın global ısınmanın sebepleri konusunda adı kötüye çıkmış sorumluluğunu azaltmak için hiç bir bağlantı yapmadı. Bush ve en modern çağdaş başkanlarla birlikte, yeni yönetimi bilgilendiren petroldür, karbon emisyonlarının akmasını engellemek değil. Obama?nın ulusal güvenlik danışmanı eski bir NATO yüksek komutanı olan General Jim Jones, Basra Körfezi ve Hazar Denizi?nden Afrika?daki Gine Körfezi?ne kadar bulunan petrol ve gaz rezervlerinin kullanılması ve işletilmesini tamamen ABD ordusunun kontrol etmesini planlamakla ün kazanmıştır.
Zırvalıkta İkincilik Ödülünü paylaşan 25 Ocak?ta ?Obama yeni bir ABD devrimi için ortamı nasıl ayarladı? başlıklı önemli bir haber rapor yayınlayan Observer?dır. Bu, hemen hemen 12 yıl önce, liberalizmin diğer büyük umudu Tony Blair iktidara geldiğindeki Observer?ın hatırlatıcısıydı. ?Elveda Yabancı Düşmanlığı? ve ?Dışişleri Bakanlığı Merhaba Dünya, bizi hatırla diyor? Observer?ın 1997?deki seçim sonrası ön sayfasına aldığı manşetti. Cansız metin, hükümetin insan hakları ve çevre konusunda dünya çapında geçerli olacak ve silah satışlarında ?yeni ve katı sınırlar? tatbik edecek yeni kuralları şiddetle arzuladığını söylemişti. Fakat tam tersi oldu. Geçen yıl İngiltere, dünyadaki en büyük silah tüccarıydı; halihazırda sadece ABD?ye göre ikinci.
Obama?nın Beyaz Saray?ı Blair tarzını sürdürerek, ?radikal planları? ile ?hemen harekete geçti.? Yeni başkanın ilk telefon konuşması, vatan haini, iktidara seçilerek gelmemiş olan ve hiç de sevilmeyen Filistinli Mahmut Abbas?a oldu. Artık, içinde eski rejimden kötü ünüyle bilinen bir isim, Pakistan?a gönderilen Richard Holbrooke, bulunan ?sıcak bir adım? ve ?yeni bir dönem? vardı. 1978?de Holbrooke, sayısız Vietnamlı çocuğun hayatını mahveden korkunç ambargo akşamı, Vietnamlılarla ilişkileri normalleştirmek için ağzından bir vaat kaçırdı. Obama döneminde, ?ülke dışındaki yeni dönem bilinci? diye ifade etti Observer ? dışişleri bakanı olarak Hillary Clinton?un teyidiyle takviye edilmiştir.?
Clinton, İsrail adına ?İran?ı baştan başa yok etmekle? tehdit etti.
Obama?nın anlaşılmaz hale getirmesi yoluyla yapılan en çocukça iş, Amerika?nın ilk ?ırkçı başkanı sonrası? örtüsü altında karanlık güçleri biraraya getirmesiydi. ABD?yi bir tarafa bırakırsak, dünyanın en tehlikeli devleti çok açık bir şekilde, son zamanlarda cezadan muaf olarak Gazze?deki 4,000 insanı öldürmüş ve sakat bırakmış olan İsrail?dir. 10 Şubat?ta, kavgacı İsrail seçmeni Binyamin Netanyahu?u iktidara getirecek gibi görünüyor. Netanyahu, İran?a saldırı niyetini açığa vuran fanatiğin fanatiği birisi. 24 Ocak?ta Wall Street Journal?de İran?ı ?terörizmin ana üssü? olarak tarif etmiş ve Gazze?deki sivillerin katilini doğrulamıştır, çünkü ?İsrail İran?a ait bir terör üssünü (Gazze), kendi ana şehirlerinin yanında kabul edemez.? 31 Ocak?ta, İsrail?in Avustralya Büyükelçisi, filme alındığının farkında olmayarak, Gazze?deki katliamı, İran?a karşı yapılacak bir saldırı için ?ön hazırlık? ?elbise provası- olarak tanımladı.
Netanyahu için, güven veren haber, Obama yönetiminin canlı hafızalarda bilinen şekliyle en Siyonist yönetim olduğudur ?Obama aşkının çamurlu katmanlarının altından söylenmesine karşı mücadele etmiş bir gerçektir bu.- Obama ekibinin tek bir üyesi bile, Obama?nın İsrail?in Gazze?deki barbarca eylemlerine verdiği destekten tereddüt etmedi. Obama kendisi, iki küçük kızının güvenliğini, ?hem uluslararası, hem de ABD kanunlarının iki taraflı ihlali sonucu- Amerikan silahlarıyla öldürülen binlerce Filistinli çocuğa tek bir atıfta dahi bulunmaksızın İsrailli çocuklarınkine benzetti. Bununla birlikte Obama Gazze halkından, kendilerini dünyanın en güçlü dördüncü askeri gücüne karşı savunmak için kullandıkları hafif silahların ?kaçak? olduğunun inkar edilmesini istedi. Ve ABD Hazinesi tarafından rüşvet verilen Mısır gibi Arap diktatörlüklerine, BM Raportörü Richard Falk tarafından, kendisi bir yahudidir, ?soykırımla ilgili? olarak tanımlanan politikalarını güçlendirmeleri konusunda ABD ve İsrail?e yardım etmeleri için haraç ödedi.
Şimdi artık Obama-severlerin büyüme vakti. Tümüyle emin olmak için bedel ödemenin bize öğretici bir şekilde tartışmak için fırsat vermesinin vakti. 21 yy.da, insan gücü devasa ve heyacan verici olarak ve değişim için kullanılmayan atıl bir biçimde kalmaya devam edecektir, fakat gerçeklik olmadan bu hiçbir şey değildir. ?Kainat çapında aldatma zamanında? diye yazmıştır George Orwell, ?doğruyu söylemek devrimsel bir eylemdir.?
*John Pilger: Avustralyalı gazeteci ve belgesel filmci
Bu makale Meryem Zeynep tarafından TIMETURK.com için tercüme edilmiştir.