Şairler Cevat Çapan'ın düşlerini anlattı

Antalya Kültür Sanat Vakfı'nın Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle bu yıl 12.sini düzenlediği Altın Portakal Şiir Sempozyumu, Antalya Kültür Merkezi'nde yapıldı.

Etkinliği, aralarında Mustafa Şerif Onaran, Erdal Alova, Cenk Gündoğdu, Şeref Birsel, Abdülkadir Budak, İlyas Tunç, Yaşar Bedri, Mustafa Fırat, Selahattin Yolgiden, Cem Uzungüneş gibi şairlerin de bulunduğu çok sayıda yazar ve kültür adamı takip etti. Doğan Hızlan'ın oturum başkanlığını yaptığı ve geçen yıllara göre daha çok şiirseverin takip ettiği sempozyumun ilk bölümünde; Eren Aysan, Şükrü Erbaş ve Mahmut Temizyürek, Cevat Çapan ve şiirini anlattı. Doğan Hızlan, Cevat Çapan'ın insan olarak da 'lezzetli' olduğuna değindi. Okunabilir, bizim yaşamımızda yer alabilir şiirler yazdığından söz ederek 'Günlük hayatımıza ışık çakan bir şair Cevat Çapan. Bugün şiir dünyamızı genişletiyor.' dedi. Şair Eren Alphan ise Çapan'ın şiirinin temel özellikleri üzerinde durdu. Yol, yolculuk, anne ve baba temaları üzerinden Çapan'ın şiirlerini irdelemeye çalıştı. Şair Şükrü Erbaş, Çapan şiirinin doğanın diliyle kurulmuş olduğunu, dilinin gücünü geçmişten aldığını anlattı ve 'Onun şiiri, iyiliğin şiiridir. Çapan'ın şiiri, insanda iyilikleri çağrıştıran ve iyiliğe yönlendiren bir şiirdir.' dedi. Mahmut Temizyürek ise Çapan'ın geçmişi birer tabloya dönüştürdüğünü ve bu tablonun diğergam bir kalemden çıktığını söyledi. Temizyürek, Çapan şiirinin Oğuz Atay'ın romanda yaptığını yapmaya çalıştığını ifade etti. Bu anlamda Çapan'ın, Vüs'at O. Bener ve Oğuz Atay'ın düzyazıda yaptığını şiirde gerçekleştirdiğini dile getirdi ve Cevat Çapan'ın şiirinde bir umut köprüsü kurduğundan söz etti ki, bu dikkate değer bir tespitti. Temizyürek ayrıca, Cevat Çapan'ın dünya şiirini Türk şiiriyle buluşturduğunu belirterek, çok iyi bir çevirmen olan Çapan'ın bütün dünyadan topladığı şiirlerin lezzetini Türk şiirine de yansıttığından söz etti.

İkinci oturumda, bir Cevat Çapan uzmanı olan ve aynı zamanda onun şiirlerini çeviren Michael Hulse, Mustafa Fırat, M. Şerif Onaran ve Yılmaz Aslan, Çapan şiiri üzerine konuştu. Hulse, çevirisini Cevat Çapan'ın oğlunun yaptığı konuşmasında, 'Bir nehir kıyısında uyuyakalmanın önemi nedir?' sorusu etrafında Cevat Çapan şiirini bir okumaya girişti ki, bu dikkate değer bir sunumdu. Mustafa Şerif Onaran ise Çapan'ın hayata bilgiççe değil bilgece bakan bir şair olduğunu belirtti. Üçüncü bölümde ise Enver Ercan, İlyas Tunç, Celal Fedai, Ahmet Tüzün ve Tamer Gülbek, Cevat Çapan şiirini yorumlamaya çalıştı. Özellikle Celal Fedai'nin 'Cevat Çapan Şiirinin Billurlaşması' başlıklı bildirisi, şairin şiirini anlama bakımından önemli bir içerik ortaya koyuyordu. Fedai, Çapan şiirinin Türk şiirindeki yerine değinerek onun Ahmet Haşim ve Asaf Halet Çelebi ile akrabalıkları bulunduğunu ifade etti. İlk şiirlerini yirmili yaşlarda yazan bir şairin ilk kitabını ellili yaşlarda çıkarmış olmasının anlamını açmaya çalıştı. Ve bunu 'tebarüz etme' ve 'billurlaşma' kavramlarıyla açıkladı.

Sempozyumun sonunda bir değerlendirme ve teşekkür için kürsüye çıkan Cevat Çapan ise kendisine ve şiirine sevgiyle yaklaşıldığını söyleyerek, 'Sizinle yaşadığım bu saatler için çok teşekkür ederim.' dedi ve duygulu bir şekilde kürsüden indi.

13. Altın Portakal, Kemal Özer'in

Doğan Hızlan, Cevat Çapan, Enver Ercan, Yücel Kayıran (katılamadı) ve Şeref Birsel'den oluşan 13. Altın Portakal Şiir Ödülü Seçici Kurulu, Antalya'da toplanarak ödülün sahibini açıkladı. Ödül bu yıl 50. şiir yılını kutlayan şair Kemal Özer'e verildi. Önceki yıllarda dünya şiir gününde yapılan ödül töreni bu yıl ilk kez sempozyumun ardından gerçekleştirildi. Kemal Özer törene katılamadı. Özer adına ödülü Doğan Hızlan geçen yılın ödülünü alan Cevat Çapan'ın elinden aldı. Çapan, Kemal Özer'in de kendisi gibi Beşiktaş'lı olduğunu ifade ederek 'Kupa bizde kaldı.' dedi. Doğan Hızlan da kendi kuşağından bir şairin ödül almanın kendisini mutlu ettiğini belirtti.