En son 2007'de Live Eart konseri için Amerika'dan Türkiye'ye gelen sanatçı, konser iptal edilince Reina ve Suada'da küçük bir dinleyici kitlesinin karşısına çıkmıştı. Çoğu sanatçılarda büyük bir hayal kırıklığı oluşturacak bu durum Tekbilek'i etkilememiş olacak ki, konser teklifi gelince yeniden ülkesine gelme arzusuyla dolmuş. 12-16 Şubat tarihleri arasında yapılan Mistik Sanat Festivali'nin kapanış konserini veren Tekbilek, yine hayranlarını büyüledi. Konserden çıkan herkesin yüz ifadesi naifleşmiş, ses tonu sakinleşmişti. Sadece konser vermekle kalmadı bu kez. Hayranlarına yeni projelerinin de haberlerini bırakıp gitti. Nisanda gösterime girecek Kelebek adlı Türk filminin müzikleri için yapımcı firmayla anlaşma imzalayan Tekbilek, martta çıkacak yeni albümünden de bahsetti: 'Beni sevenler pek hoşlanmayacak ama market açılımı olarak kabul ettim bu projeyi. Dance, hip hop, house, DJ müziğine etnik tınılar karıştırılarak yapılan bir albüm çalışması. DJ'ler kendilerine göre mix yapıp albüm oluşturuyor. Daha çok diskolarda çalınır bu tür albümler. Remix gibi. Değişik kitlelere müziğimi ulaştırmak için teklifi kabul ettim.'
Adım Omar Faruk'tur
2005'te çıkardığı Sabır Ağacı albümündeki Toros adlı enstrümantal parçaya bu albümde söz yazarak yeniden yer vermiş: 'İnsan oldum geldim bu dünyaya/ Yaradan'la aramdaki sırrı bulmaya/ Hoşnut bir gönüle gülen bir gül olmaya/ Rahman ile seyreden gönül olmaya.' Tekbilek, müzik yaparken kendini dua halinde hissettiğini söylüyor. Müziğinin sırrını merkeze bağlanmakla açıklıyor. Yani kendi özüyle, Hak'la bir olup O'nun aşkıyla çalınca notaların manevi bir rızık olarak kendisine armağan edildiğine inanıyor. 'Hele stüdyoya girdiğimde sürekli ağlarım. İçimdeki coşkunluğu ifade edecek birçok enstrümanım var. Öyle olunca duygular samimi olarak çıkıyor. Çünkü müzik benim manevi rızkımdır.' diyor.
Her meyve veren ağaç gibi Tekbilek de dönem dönem taşlandı. Kimliğiyle problem yaşayan bir sanatçıyla karşı karşıya olup olmadığını merak etti herkes. Eleştiriler de hep üç soruda düğümlendi: 'Neden dinî müziği, folk müzikle karıştırıyordu? Neden kendisine 'Ömer Faruk' değil de, 'Omar Faruk' diyordu ve neden 2001'de çıkardığı albümünün adını Elif, değil de Alif koymuştu?' Sanatçı, durumu şöyle izah ediyor: 'Hayatım boyunca babam beni Omar Faruk olarak çağırdı. Çünkü Hz. Ömer'e hayrandı. Ömer'in Arapçadaki söylenişi Omar'dır. Nüfusta bile böyle yazdırmak istemiş. Babama hürmeten bu adı kullanıyorum. 'Elif' yazsaydık İngilizce'de 'ilif 'okunacaktı. Elif okusunlar diye Alif yazdım. Ben dünyadaki herkese hitap ediyorum. Sadece dinî müzik yapmak olmaz. Yelpazeyi açmamız lazım ki, başka insanlara ulaşalım. Hakk'a giden yol insandan geçer. 'Hakkı istersen yürü insana bak/ Zatın rahman, şeklin insan eylemiş' demiş alim.'
***
Soldan: Bahadır Şener, Chris Wabich, Ömer Faruk Tekbilek, Ioannis Dimitraidis, Murat Tekbilek, Ariel Mann.Tekbilek ve müzisyen arkadaşları
Bahadır Şener, ülkemizin en iyi kanun sanatçılarından biri. Uzun yıllardır Ömer Faruk Tekbilek'in grubu Ensemble'nin üyesi. Murat Tekbilek, çocukluğundan itibaren babasının yanında birinci elden yetişmiş vurmalı çalgılar ustası. Chris Wabich, başta Leonard Cohen ve Sting olmak üzere Tebilek'in yanı sıra birçok dünya starı müzisyenlerle çalışmaya devam ediyor. Kendine ait albümleri var. Vurmalı çalgılar ustası. Ariel Mann, Berklee müzik okulunda eğitim görmüş gitaristlerden biri. Ioannis ( Yannis ) Dimitriadis, klavyeci. Yunanistan'da Istanbul'da Akbank Jazz Festivali'nde sahne alan 'Happy dog Project' adlı bir jazz-fusion grubu var.
***
İnsanoğlu üç türlü aşk yaşar
'Biz insan olarak üç türlü aşk yaşıyoruz. Birinci aşkımız Hakk'a olan aşkımızdır. Sufi müzikle bu aşkı ifade ederiz. İkincisi birbirimize olan aşkımızdır. Bu romantik müzikle anlatılır. Üçüncüsü hayata olan aşkımızdır. Bu da folk müzikle kendini gösteriyor. Benim müziğimde dört köşe vardır. Sufi, romantik ve folk müzik köşesi. Dördüncü köşede bu türleri nasıl birleştireceğimi hayal ederim. Bütün müziklerin özü Cenab-ı Hak'la açılır.'
Herkesin sevecek bir yanını gördüm
'Eski insanlar şöyle bir söz söyler: 'Bak bakışını, al alışını.' İnsan nasıl bakarsa onu alıyor. Ben Amerika'da her yere gittim, kimseden rahatsız olmadım, kimseden çekinmedim, çünkü herkese hoş baktım. Sevmediğim birine rastlamadım hayatım boyunca, kime baktıysam sevecek bir yanını gördüm. Eğer siz önyargılı bakmayı bırakırsanız, size de kimse önyargılı bakmaz.'
Aslolan nefestir
'Plastikten ney yapıyorum diye bazıları bana kızıyor. Oysa ki Neyzen Tevfik, kendini hayranlıkla dinleyenlerin söylediği 'Kamışa bak ne güzel ses çıkarıyor' sözüne, kamışı kırıp, kırık yerinden üfleyerek cevap vermiş. Önemli olan nefestir.'
Dinleyicilerime hakkım helal olsun
'Bazı hayranlarım internet siteme not bırakıyor: 'Abi paramız yok, albümlerinizi alamıyoruz. Bu nedenle sitelerden indiriyoruz. Hakkını helal et!' diye. Hakkım herkese helal olsun. Bestelerimi dinlediğiniz andan itibaren o albümlerin bedeli ödenmiştir.'
Zaman CumaErtesi