Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, kendisine verilen bilgiye göre Almanya'daki Deniz Feneri davası dosyasının Türkiye'nin Frankfurt Başkonsolosluğu'na ulaştığını, dosyanın önümüzdeki hafta Türkiye'de olabileceğini söyledi.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Antalya'nın merkez Konyaaltı ilçesinde, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Abdurrahman Yılmaz ile birlikte, partisinin Seçim Koordinasyon Merkezi'nin açılışını yaptı.
Açılışın ardından gazetecilerin Deniz Feneri davası dosyasına ilişkin sorularını yanıtlayan Bakan Şahin, ''bana verilen bilgiye göre, dosyanın Frankfurt Başkonsolosluğumuza ulaştığıdır, Başkonsolosluğumuzun da dosyayı kısa sürede ileteceğidir. Pazartesiden itibaren başlayan haftada dosya gelebilir'' dedi.
Bakan Şahin, dosya geldikten sonra Adalet Bakanlığı olarak görevlerinin, dosyanın getirilmesini isteyen Ankara Cumhuriyet savcılığına hemen göndermek olacağını vurguladı.
Ankara Cumhuriyet Savcılığının bütün iddialarla ilgili soruşturma dosyası açtığını hatırlatan Bakan Şahin şunları söyledi:
''Ankara Cumhuriyet Savcılığı bu dosyayı da ele alacak ve diğer delillerle birlikte değerlendirecektir. Yasalar neyi gerektiriyorsa onu yapacaktır. Kimse telaşlanmasın. Türkiye'de bir suç isnadı karşısında, kim olursa olsun yasalar ve yargı organlarımız gereğini yaparlar. Hata yapanlar hatasının karşılığını mutlaka görür. Şu partidenmiş, bu partidenmiş, şuraya yakınmış, buraya yakınmış hiç fark etmez. Türkiye'de hiç kimsenin suç işleme lüksü yoktur. O nedenle ben bu tür iddiaların siyasi tartışma, hatta siyasi polemik konusu yapılmasını yadırgıyorum. Sanki Türkiye'de bir şeyler örtbas ediliyormuş gibi izlenim veriliyor. Bu, Türk adaletine ve yargıya olan güveni sarsar. Türkiye'de güçlü bir yargı vardır. Hakimlerimiz ve savcılarımız didik didik ararlar ve gereğini yaparlar. Hiçbir endişeye gerek yoktur.''
Bakan Şahin, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen'in partideki görevlerinden istifasına ilişkin soruya da, diğer partilerin içişlerine karışmadığı karşılığını verdi. Bakan Şahin, ''Sevigen kendisi, kendi isteğiyle böyle bir tasarrufta bulunmuştur. Kişi olarak böyle bir değerlendirme yapmayı doğru bulmuyorum'' dedi.
Diyarbakır'da yerel seçim
Bakan Şahin, Seçim Koordinasyon Merkezi'nde partisinin adayları ve partililerle sohbeti esnasında, bir partilinin Diyarbakır'daki durumu nasıl gördüğüne ilişkin sorusu üzerine şöyle konuştu:
''Diyarbakırlıların artık terörden, yarın ne olacağı endişesinden sıyrılmak istediğini düşünüyorum. Her gün muhtelif yürüyüşlerle, ufacık çocukların emniyet güçlerimize taş attığı, molotofkokteyli attığı yürüyüşlerle, camların çerçevelerin indirildiği bir görüntüden en çok Diyarbakırlıların rahatsız olduğunu düşünüyorum. O nedenle bu seçimler Diyarbakırlıların önüne konulmuş en önemli fırsattır. Ben Diyarbakırlıların bu fırsatı değerlendireceğini düşünüyorum. Halkımıza da bu seçimlerde 'kendinize oy verin' diyoruz. Diyarbakırlıların da kendilerine oy vermesini istiyoruz.''
''Bu Türkiye'yi bölme siyaseti'
Bakan Şahin, ''Diyarbakır Belediyesini yönetenlerin devlet ve hükümetle kavgalı olduklarını ve hizmet üretmediklerini'' de savunarak, şunları kaydetti:
''Diyarbakır'da sadece kimlik siyaseti yapılıyor. Kardeşim bu ülkede kimlik siyaseti yapmaya ne gerek var? Türkiye'de herkes nasıl inanıyorsa, kendisini nasıl takdim ediyorsa, nasıl huzur içerisinde olmayı yeğliyorsa bu şekilde davranmasının önünde engel yok. Anadilde yayını başlatmış demokratik bir ülkeyiz. Yani, 'ben Türkçe bilmiyorum ama kendi ana dilimde haberleri, televizyonu izlemek istiyorum' diyen vatandaşlarımıza bu imkanı dahi sağlayan bir Türkiye Cumhuriyeti devletinde hangi kimlik siyasetini yapıyorsunuz? Bu kimlik siyaseti değil başka bir siyaset. Bu Türkiye'yi bölme siyasetidir. TÜrkiye'yi bölme siyasetinin arkasında Türkiye'nin güçlenmesini istemeyenler vardır. Ben özellikle bu bölgede yaşayan vatandaşlarımızın artık bu işin farkında olduklarını ve ona göre davranacağını düşünüyorum.''