Dolar

34,8665

Euro

36,6229

Altın

3.048,96

Bist

10.058,47

Erdoğan ile Baykal'ın 'Doğan' polemiği

Doğan Yayın Holding'e verilen ceza için 'Bu bir rejim sorunu' diyen Baykal'a, Erdoğan 'yandaş medyanın yandaş partisi' derken, DHY'den yeni bir açıklama geldi...

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-02-19 16:17:00

Erdoğan ile Baykal'ın 'Doğan' polemiği

Doğan Yayın Holding'e verilen rekor vergi cezası için 'Bu bir rejim sorunudur' diyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan jet hızıyla yanıt geldi: 'Devletin memuru yasal işlem yapıyor, hemen iktidara yükleniyorlar. Yandaş medyanın yandaş partisinin hali içler acısı'

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Alışmışlar medya gücünü kullanarak başka şeylerin kavgasını vermeye, basın üzerinden menfaat devşirmeye...

Devletin bir kurumu, yasal bir işlem yapıyor, hemen hükümete yüklenmeye başlıyorlar. Hükümete iftara atmak yerine hukuka uygun davranmayı öğrenseniz daha doğru olmaz mı?'' dedi.

Erdoğan, partisinin Aksaray Hükümet Meydanı'ndaki mitinginde yaptığı konuşmada, AK Parti'nin fildişi kulelerde, milletten tamamen yalıtılmış sırça köşklerde değil, halkının, milletinin dizinin dibinde, gönül tahtında oturduğunu, kalbinde yer aldığını söyledi.

Halkın içinde halkla beraber olduklarını, hizipçilik, ayrımcılık yapmadıklarını, imtiyaz değil adalet ürettiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

''Çünkü onların millete bakacak yüzü yok. Onların milletle yüzleşmeye takati yok, mecali yok. Türkiye'yi sadece televizyon ekranlarından, sadece yandaş gazetelerin sayfalarından izlerler. Onlar halkımızla Babıali'nin diliyle, İkitelli'deki yandaş medyalarının diliyle konuşurlar. Bizim farkımız burada.''

''Beyefendiler hala halkın içine inebilmiş değiller. Çünkü bunlar muhalefet etmeyi de artık taşeron medyaya verdiler'' diyen Erdoğan, ''Kapalı salonlardan çıkamadılar, yandaş meydanın çırpınışlarını görüyorsunuz değil mi? Haftalardır, aylardır partimize attıkları çamur, iftira kalmadı. Böyle bir basın özgürlüğü olmaz, böyle bir basın ahlakı olmaz. Basın özgürlüğünden dem vurup, patronunun sesi olan, menfaatlerini kollamayı özgürlük mücadelesi sananların durumu da ibret vericidir. Medya gücünü kullanarak, haksızlığa, hukuksuzluğa, menfaat devşirmeye kalkışamazsınız. Bizim iktidarımızda bu olamaz'' diye konuştu.

Baykal ne demişti?

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Doğan Yayın Holding'e verilen 826 milyon liralık vergi cezasıyla ilgili olarak, 'Olay doğrudan bir rejim sorunudur. Demokratik bir ülkede böyle şeyler olmaz' dedi.

Baykal, 'Ceza iktidarın sindirme politikasının bir ifadesi. Türkiye'de medya ve yargı 7 yıl öncesine göre daha bağımsız değil' diye konuştu.

Deniz Baykal, Doğan Grubu gazetelerinin vergi borcuna ilişkin haberler konusunda, 'İktidarın kızdığı bir medya grubuna karşı, onların burnunu sürtmek, onlara haddini bildirmek, onları bundan sonra muhalefet yapamaz hale dönüştürmek için uyguladığı bir baskı olarak nitelendirilmesi de olayın vahametini, ağırlığını yeterince ortaya koymaya yetmez' dedi.

NTV'ye konuşan Deniz Baykal, Doğan Grubu gazetelerinin vergi borcu olduğuna ilişkin haberler anımsatılarak, 'Kimisi bunu bir siyasi linç, cinayet olarak nitelendiriyor. Kimisi 'Madem cezasıdır, ödesin' diyor. Bunun özellikle yerel seçimler öncesine gelmesi bir anlam taşıyor mu sizce?' sorusunu cevaplandırdı.

'Hiç kuşku yok. Bu olay bir şirketle, denetim elemanları arasındaki bir sorun gibi hiçbir şekilde anlaşılamaz' diyen Baykal, 'İktidarın kızdığı bir medya grubuna karşı, onların burnunu sürtmek, onlara haddini bildirmek, onları bundan sonra muhalefet yapamaz hale dönüştürmek için uyguladığı bir baskı olarak nitelendirilmesi de olayın vahametini, ağırlığını yeterince ortaya koymaya yetmez' diye konuştu.

'Olay, doğrudan bir rejim sorunudur. Olay, doğrudan Türkiye'de demokrasinin var olup olmadığını, demokrasinin Türkiye'de ne gibi tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya olduğunu ortaya koyan muazzam bir konudur' diyen Deniz Baykal, böyle bir durumun demokratik bir ülkede tasavvur edilemeyeceğini kaydetti.

Konunun vergi kaçakçılığı iddiasıyla ortaya konulduğunu belirten Baykal, 2007'de yatırılmış olan verginin 2006'da yatırılması gerektiğinin söylendiğini, satışın 2007'de gerçekleştirildiğini, tüm bunların kayıt altında olduğunu belirtti.

Baykal, 'Vergi kaçakçılığı olduğu için de bu uzlaşmaya tabi değil. Başka vergi ihtilaflarında uzlaşmayla yüzde 90'a kadar indirim sağlanabiliyor. Burada vergi kaçakçılığı olarak nitelenmesi halinde uzlaşmaya açık olmayacağı da ortaya çıkıyor. Bu vergiyi kaçıranlar hakkında cezai işlem yapmak, hapse atmak da mümkün hale geliyor. Bu mahkemede halledilir de halledilinceye kadar neler olur? Ciddi bir şirket, uluslararası ilişkileri var. Dikkatli davranmak zorunda, bütün dikkatler üzerinde, açık vermemeye mecbur. Böyle bir şirketin bu kadar temel bir yanlışı bilerek yapıyor olması düşünülebilir mi?' diye sordu.

Bu durumun artık demokratik ülkelerde örneği görünmeyen bir sindirme, yıldırma politikasının, toplumu susturma ve esir alma politikasının her türlü ölçünün üzerine çıktığının bir ifadesi olduğunu belirten Baykal, Türkiye'nin bugün 7 yıl öncesine göre daha özgür bir ülke olmadığını iddia etti.

Baykal, Türk medyasının da 7 yıl öncesine göre daha serbest bir medya olmadığını söyledi.

AK Parti'den yanıt: Bu kez uzlaşma söz konusu değil

Nurettin Canikli Doğan grubuyla ilgili basında çıkan iddiaları yanıtladı

AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, Doğan Yayın Holding'e kesilen vergi cezasının, subjektif bir gerekçeyle; hükümetin ya da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla başlatılmadığını söyledi. Canikli, 'İncelemenin önünü almak için Doğan Medya hükümetimize saldırıyor olabilir' dedi. Maliye Bakanlığı'nın vergi incelemeleri konusunda otorite olduğunu dile getiren Canikli, bir mükellefin incelemeye alınması için, mutlaka somut bilgi ve belgelerin olması gerektiğini bildirdi.

Konuyla ilgili olarak TBMM'de bir basın toplantısı düzenleyen Canikli, bu incelemenin subjektif bir gerekçeyle başlatılmadığının altını çizdi.

Canikli, 'Partimizin, hükümetimizin ya da Sayın Başbakanımızın talimatıyla başlatılmamıştır. Bu olaylardan çok önce başladı. İncelemenin önünü almak için Doğan Medya bize saldırıyor olabilir. Böyle bir ihtimal var' dedi.

Canikli, Türkiye'de, 2002 yılı öncesine kadar, 'vergi kaçırma oranı daha yüksek' denilerek, genellikle küçük ve orta ölçekli mükelleflerin vergi incelemesinin yapıldığını söyledi.

2002'ye kadar, medya grupları da dahil büyük grupların genellikle vergi incelemesine tabi tutulmadığını, bu tür mükelleflerin 'koruma altında ve imtiyazlı olduklarına' işaret eden Canikli, 'Durum Türkiye'de böyle iken, Almanya'da büyük mükelleflerin hesapları her yıl, orta ölçekli mükelleflerin 6-8 yılda bir, küçük ölçekli mükelleflerin ise 80-90 yılda bir incelenir' dedi.

'Kimseye ayrıcalık yok'

AK Parti'nin iktidara gelmesiyle, vergi tekniğine uymayan bu uygulamanın kaldırıldığını, bütün mükelleflerin eşit kategoriye alındığını, hiç kimseye ayrıcalık ve imtiyaz tanımadığını belirten Canikli, 'Belki bu kadar gürültünün nedeni; uzun yıllardan beri incelenmezlik şemsiyesi altında kendilerini imtiyazlı gören, elindeki imkanları da güç olarak kullanarak hükümetleri böyle bir politika izlemeye iten, dokunulmaz olarak bugüne kadar kabul edilen kişi ve grupların imtiyazlarının kaldırılmış olmasıdır. Küçük ölçekli bir bakkal ile büyük bir holding arasında bu yönüyle bir fark bulunmamaktadır. Bu durum, vergi incelemesi açısından ciddi bir dönüşüm ve değişikliktir' dedi.

'Biz, hükümetimize yapılan haksız saldırıların, bu anlayışın bir devamı ve yansıması olarak görüyoruz' diyen Canikli, 'Bugüne kadar bunlar hep korunmuş, vergi inceleme elemanları küçük ve orta ölçekli mükellefleri incelemiş, ama büyük mükelleflerin üzerine gidilmemiş. İşte, 2002 sonrasında biz, bu uygulamayı kaldırdık. Vergi inceleme elemanlarının bu incelemelerinin, hükümetimizin baskısıyla ya da ona benzer bir gerekçeyle başlattığı yönünde bir iddia yok, genel iddialar var. Bu konuda yapılan yayınlar haksızdır, hukuki ve etik değildir, tamamen gerçek dışıdır. Grup, bu incelemeyi durdurmak için böyle bir yayın politikası
izlemiştir' ifadesini kullandı.

Nurettin Canikli, Doğan Medya Grubuna ait bir şirkete daha önce de vergi cezası kesildiğini ve bunun uzlaşma ile çözüldüğünü söyledi.

Teknik değerlendirme

Teknik bir değerlendirme yapma olanakları olmadığını söyleyen Canikli, 'Ancak bu incelemeyle ilgili basında çok ayrıntılı değerlendirmeler var. Hürriyet'te, Referans'ta... Bunlardan yola çıkarak teknik bir değerlendirme yapılabilir' diye konuştu.

Canikli, 'İnceleme gruplarının teknik planlama çalışmaları sırasında, mükelleflerin teknik verileri kullanılarak elde edilmiş olabilir. KDV devretmesi, alacaklı durumda olması, kar marjının düşük olması, aktifle karlılık arasındaki dengesizlik, bilgisayar ortamında veriler elde edilir... İnceleme bu ilkeler çerçevesinde yapıldı' ifadelerini kullandı.

İncelemenin 11 ay önce başladığını vurgulayan Nurettin Canikli, 'İncelemenin Doğan Medya Grubu'nun bize saldırılarıyla ilgisi yok. Ondan önce başladı. Daha önce aynı grubun şirketine inceleme yapıldı. ödendi. Bu da incelemelerden biri' şeklinde konuştu.

'Satış işleminin 2007'de yapıldığını söylemek doğru değil'

Canikli, Doğan Medya Grubuna ait gazetelerde, grubun vergi kaçırmasının mümkün olmadığının belirtildiğini ifade ederek, 'Çünkü, gazetelerde, kurumlar vergisinden muaf olma kuralının, 2006'da yapılmasıyla, 2007'de yapılması arasında bir fark bulunmadığı belirtilmiş' dedi.

Böyle bir değerlendirme yapılabilmesi için şartların eşit olması, yani 2006'daki karlılık durumuyla 2007'deki karlılık durumunun benzer olması gerektiğine işaret eden Canikli, 'Yüzde 75'i kurumlar vergisinden muaftır' kuralından faydalanmak için, o yılki karın müsait olması gerektiğini, faydalanılmazsa bir yıl sonraki kardan bunu mahsup etme imkanı bulunmadığını söyledi.

Nurettin Canikli, bu işlerin mükellef tarafından yasal defterlere nasıl kaydedildiğinin de önemli olduğunu belirterek, 'Hisse satışı nedeniyle elde edilen paranın, şirket hesaplarına 2 Ocak 2007'de aktarıldığı ifade edilmekte. Buradan yola çıkılarak, satışın 2006'da değil 2007'de gerçekleştiği belirtilmektedir. Bu da satışın, tek başına 2007'de yapıldığını göstermez. Çünkü, kanundaki bu istisnadan faydalanmak için, satış mukabilinde öngörülen bedelin 2 yıl içerisinde tahsil edilmesi gerekiyor. Yani, satış işlemi 2006'de de yapılsa, 2007'de de ödeme yapılabilir, 2008'de yapılabilir. Buna hiç bir engel yok. Dolasıyla satış işleminin, 2007'de yapıldığını söylemek doğru değil' dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Canikli, bundan sonraki vergi incelemelerinde de hiç kimsenin imtiyazlı olmayacağını söyledi.

Canikli, 'AK Parti'nin iktidara gelmesiyle incelenmezlik dönemi bitmiştir. 'Biz nasıl olsa incelenmeyiz, bizi incelemeye kimsenin gücü yetmez' gibi bir anlayıştan hareketle, vergi mükellefiyetlerini tam olarak yerine getirmemiş olan kişi ve gruplar var ise onların biran önce, işlemlerini vergi mevzuatına uygun hale getirmeleri gerekir' diye konuştu.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Canikli, 'Vergi incelemesi için niye bugüne kadar beklendi. Aydın Doğan bugüne kadar kaç kez vergi rekortmeni oldu. Partinize saldırıdan kastınız ne?' sorusu üzerine, haberlerin objektif ve hüküm vermeksizin aktarılması gerekirken, son aylarda bu grubun gazetelerinde, suçlayan, hakaret eden haberler yayımlandığını bildirdi.

'Çok yüksek vergi ödeyen vergi kaçırmaz, diye bir şey yok' diyen Canikli, çok yüksek vergi ödeyenden çok, kazandığını gerçek beyan eden ve vergisini zamanında ödeyenlerin tebrik edilmesi gerektiğini söyledi.

DYH'den cevap

Doğan Yayın Holding'in yaptığı yeni açıklama şöyle:

'Ülkemizin köklü kurumlarından biri olan Doğan Grubu, yıllardır Türkiye?ye hizmet etmekte ve ülkemizin büyük vergi mükelleflerinden biri olarak, bu hükümet dönemi dahil sürekli takdire mazhar olmaktadır.

Adalet ve Kalkınma Partisi?nin özellikle 2007 seçimlerinden sonraki iktidar döneminde, gruba yönelik siyasi itham ve suçlamalara paralel olarak bürokratik baskı ve engellerin de arttığı görülmektedir. Son bir yıldır şirketlerimizde sürekli inceleme yapılmaktadır.

Bu incelemelerin sektör veya konu incelemesi olup olmadığı, bir sektördeki tüm şirketleri kapsayıp kapsamadığı, eğer konu incelemesi ise aynı konuda faaliyet gösteren diğer şirketlerin de inceleme kapsamında olup olmadığı belli değildir. Köklü bir geleneği olan Maliye Bakanlığımızın tarihinde bir gruba ait 7 şirketin aynı anda beş yılının 40 küsur vergi inceleme elemanı ile 11 aydır incelendiği görülmemiştir. Bunun siyasi ortamdan tetiklenen bir inceleme olduğu konusunda ciddi şüphelerimiz vardır. Bu şüpheyi besleyen bizzat Sayın Başbakan?ın gerek parti kongrelerinde gerek siyasi mitinglerde dile getirdiği Doğan Grubuna yönelik suçlamaları ve ithamlarıdır.

Doğan Yayın Holding ile ilgili son vergi cezasının da açıkça gösterdiği gibi, bağımsız ve tarafsız medyayı sindirmek amacıyla başvurulan bu yöntemlere hiçbir demokraside rastlanamaz.

Bu haksız saldırılar ve AKP iktidarının başvurduğu yıldırma ve yok etme kampanyası karşısında kamuoyumuza bir kez daha sesleniyoruz:
1. Doğan Grubu bir siyasi parti değildir. Ne bir siyasi partinin rakibi ne de yandaşıyız. Grup medyasının iktidar ya da muhalefet partileri ile hiçbir bağı ve bağlantısı yoktur. İktidarı da muhalefeti de yeri geldiğinde çekinmeden eleştiri hakkını hiçbir kısıtlama olmadan kullanır.

Bunun en yakın örneği CHP Genel Sekreter Yardımcısı Sevigen ile ilgili iddiaların grubumuz gazetelerinden biri tarafından ortaya çıkarılmasıdır.

2. Doğan Grubu medyası bu ülkede bağımsız ve tarafsız gazeteciliğin temsilcisidir 60 yıldır bu kimliği ile bu kimliği ile her kesimden kaynaklanan yolsuzluklarla mücadele etmeyi bir görev bilmiştir. Ülkemiz demokrasisinin sağlam temeller üzerinde gelişmesi için üstüne düşen tüm sorumlulukları yerine getirmiş, ve karşılaştığı tüm zorluklara göğüs germiştir.

3. Dogan Grubu hiçbir zaman ve hiçbir koşulda özel bir imtiyaz ve ayrıcalık peşinde olmamış, devletten sadece adalet ve eşitlik talep etmiştir.

4. Doğan Grubu, bünyesinde 24.000?i aşkın insana istihdam sağlayan, başta küçük yatırımcıları ve yabancı ortakları olmak üzere ülke ekonomisine önemli katkıları bulunan, her türlü hesabı şeffaf ve uluslararası denetimden geçen bir varlıktır. Bu değere siyasi nedenlerle zarar vermek ülkeye hizmet değil, basit ve önyargılı duygulara teslim olmaktır.

5. Doğan Grubunun her şirketi en ince hesabına kadar incelemeye açıktır. Her bir kuruşun hesabı verilir. Ancak otoriter bir siyasi güce karşı mücadele etmenin zorluğu da açıktır. Bu ülkede yatırım yapan, istihdam sağlayan, vergisini ödeyen tüm kurum ve kişilerin de yapılan haksızlıklara dur deme zamanı gelmiştir.

6. Doğan Grubu demokrasinin erdemine ve hukukun üstünlüğüne inanmakta ve en büyük güvencesini bağımsız yargıdan almaktadır.

Sonuç olarak; Doğan Grubu sadece ve sadece adalet, hakkaniyet ve eşitlik peşindedir.'

SON VİDEO HABER

İstanbul'dan Halep'e giden Suriyeliler konuştu

Haber Ara