AK Parti Beyoğlu İlçe binasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Topbaş, İmar Müdürünün evinden yaklaşık 2 milyon TL çalındığına dair iddiaları hatırlatan gazetecilere, 'Bahsedilen kişi İmar Müdürü değil İDO'nun yönetim kurulu üyesi. Bizim de danışmanımız değil, ama tanıdığımız bir insan. Biz bu olayı duyduktan sonra bu konu gündeme getirilmeden bir hafta önce biz bu konuyu bilgi ve bulgularla birlikte savcılığa ihbarını yaptık. Mağdur olan Fethi Turgut da avukata giderek mahkemeye müracaat etti. Bütün tutanaklar, belgeler şu anda yargıda. Konuyu yargıya anında götürdük. Bizim konuyu savcılığa bildirdiğimizde bir hafta sonra açıklamaya başladılar. Oysa buz konuyu biliyoruz ve yargıya götürdük. Tabi yargı sonucunda ne çıkacak onu göreceğiz. Biz asla kim olursa olsun böyle bir konuda müsamaha göstermeyiz. Ama onların bahsettiği gibi 2 milyon TL gibi rakamlar değil. Mağdurun ifade ettiği ve tutanaklardaki beyanlar bizim doğru gördüğümüz. Ama tabi yargı süreci var' şeklinde yanıt verdi.
Bir gazetenin sürekli kendi ailesi, çevresi ve işyerleri ile uğraştığını öne süren Topbaş, 'Saray Muhallebicisi'ni manşetten düşürmüyor sağolsun. Niye? Çünkü kendilerinin Kemerburgaz'da işgal ederek ruhsatsız yaptıkları kaçak bir okulları var. Tabi burasıyla ilgili müfettişler gitmiş. Yıkım kararları almışlar. Öğrenciler var diye sezon sonu bekleniyor. Bunu biliyorlar. Bu nedenle bize veryansın ediyorlar. Bizi sindirmek, susturmak adına. Bugüne kadar hiç konuşmadım. Ama gazetenin manşetindeki asıl gerekçe oradaki kaçak okulunun, o haksız yeri üzerine geçirmeye çalıştığı araziyle ilgili bizim tutumumuzdan kaynaklanıyor. Bütün mesele bu. Ben hatta bir zamanlar 'Ne istediniz de alamadınız' diye sormuştum. 'Namerdiz, eğer bir şey istiyorsak' dediler. Ama bunu istiyorlar, istediklerinin bir tanesi bu. Gazete burada 220 dönüm araziye konmak istiyor ve tabi ki kaçak yapısını meşrulaştırmak istiyor. Bizden geçemediği için Vatan Gazetesi'nin devamlı manşetindeyiz biz. Bugün de yine manşetteyiz' diye konuştu.
Topbaş, söz konusu gazetenin beklentisinin 220 dönüm araziyi bir şekilde ele geçirip, milyarlarca rant sağlamak olduğunu iddia ederek şöyle konuştu;
'Orada kaçak yaptığı okulu meşru hale getirmek. Bizi geçemediği için bunları gündemde tutuyorlar ve bu devam edecek. En ufak şeyi büyütecekler. Biz hep sustuk, sabrettik. Ama 'Yağız hırsız ev sahibini bastırır' diye atasözü var. Böyle yaptıkları yanlışlıkları, yamuklukları örtbas etmek adına maalesef bizi manşetten düşürmüyorlar. Şimdi biz bekliyoruz. Eğer bu kadar ilkeli bir gazetecilik yapıyorlarsa, Mehmet Sevigen olayında nasıl bir gazetecilik yaptıklarını göreceğiz.
İHA