Erdoğan: 'Güneş balçıkla sıvanmaz'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimin yerel kalkınmaya, belediyeciliğe önem veren vizyoner siyaset ile sadece laf üreten, demagoji yapan, polemik siyaseti arasında farkı bir kez daha ortaya koyacağını söyledi.

Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, kitaplarında uzak, ırak, ücra kavramlarının bulunmadığını söyledi. ''Iraklar, uzaklar yakındır yeter ki aşkınız, sevdanız olsun'' diyen Erdoğan, Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı Projesi'ni tamamladıklarını söyledi.

Erdoğan, ''Kusura bakmasınlar, bu çamurlar, bu iftiralar AK Parti'nin üzerine yapışmaz. Zira, güneş balçıkla sıvanmaz. Bunu böyle bilsinler. Özellikle, Samsunlu kardeşlerimden rica ediyorum. 29 Mart'ta bunun hesabını onlardan sorun. 29 Mart'ta çamur siyasetini hesabını bunlardan sorun. Demokratik tepkinizi ortaya koyun. Hem bunlara hem de bunların yandaş medyasına gereken cevabı verin'' diye konuştu.

''Yerel seçimin, hizmet siyaseti ile çamur siyasetinin farkını bir kez daha ortaya koyacağını'' ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Bu seçim gerilim ve kriz siyaseti ile güven ve istikrar siyaseti arasındaki farkı bir kez daha ortaya koyacak. Bunların yandaş medyası niye rahatsız oluyor biliyor musunuz? Hortumları kesildi onun için. Bunlarda her tür suistimal var. En sonunda bana onları da açıklattıracaklar. Tamam da beni o noktaya doğru sevk edersen bunu da söyleyeceğim, söylerim ve bundan da rahatsız olmam'' diye konuştu. ''Bu seçim, yerel kalkınmaya, belediyeciliğe önem veren vizyoner siyaset ile sadece laf üreten, demagoji yapan, polemik siyaseti arasında farkı bir kez daha ortaya koyacak'' diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

''AK Parti olarak bizim bir ilkemiz var. Ne aldatan, ne aldanan olacağız. Samsunlu kardeşlerim bunu iyi bilir. Samsun'da bir deyiş var. Nedir o? 'Aldatan, aldanır' değil mi, öyle mi? Bunu Samsunlulardan öğrendim. Milletimizin karşısına her zaman samimiyetimiz, dürüstlüğümüzle, aşkımızla, sevdamızla çıktık. Yola çıkarken dedik ki, '3Y ile mücadele edeceğiz.' Nedir onlar? 'Yoksullukla, yolsuzlukla ve yasaklarla mücadele edeceğiz' dedik ve bu mücadeleyi başlattık. Çetelerle, mafyalarla mücadele ediyor muyuz? Ediyoruz ama ana muhalefetin lideri ne diyor? Çeteler içeri alınınca, 'ben onların avukatıyım' diyor. Bunu dedi mi? Dinlediniz mi? Olay bu kadar basit açık bu kadar açık ortada. Orada, hiç olmazsa sus da neticeyi bekle, bakalım buradan ne çıkacak? 'Yargısız infaz olmaz'. Eyvallah... 'Kimse kalkıp ta hüküm veremez'. Eyvallah ama süreci bir bekle. Yargı süreci başlamış. Yargıya baskı yapma. Bırak yargı kararını versin, hepimiz ona saygı duyalım. Ama bunlar farklı bir düşüncenin içerisindeler. Onun da içeriklerini biliyoruz. 6 yıldır bu mücadeleden taviz vermedik yine vermeyeceğiz. Çünkü, dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz.

Bu millet AK Parti'yi kurdu ama kurarken bize bir görev verdi. Dedi ki 'tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemeyecek ve yedirmeyeceksiniz'. Bu millet bize dedi ki, 'Türkiye'ye ayak bağı olmuş, Türkiye'ye pranga olmuş bütün ağırlıklardan kurtulduk ve bizi kurtarıyorsunuz.' O nedenle 3 Kasımda 34,4; 28 Martta yüzde 42, 22 Temmuzda da yüzde 47 dedi... Ve yüzde 47'nin dışında olanlara 'size de biz hizmetkarız' dedik. Fakat onlar dedi ki' hayır, yüzde 47, yüzde 53 var öbür tarafta dediler. Şimdi benim halkım diyecek ki, 'Yüzde 47'yi de beğenmediniz alın size...' diyecek, diyecek. Hangi dilden anlıyorlarsa o dilden konuşacak. Çünkü biz tüm kalbimizle halkımızın içindeyiz. Tüm teşkilatımızla, milletvekillerimizle halkımızın içindeyiz. Biz siyaseti gazete sayfalarından, televizyon ekranlarından, Babıali'den, İkitelli'den yapmayız. Biz siyaseti, milletimizle birlikte milletin içinde yaparız. Bizi arayan, Kocaeli'de, Kırşehir'de, Kastamonu'da, Sivas'ta, Sinop'ta, Amasya'da bulur. Bizi arayan işte burada Samsun'da bulur.''

''MİLLETİN BAŞI ÖNE EĞİLMEYECEK''

''Bizim işimiz hizmet, gücümüz millet'' diyen Başbakan Erdoğan, bunun dışında parola tanımadıklarını ve bunun dışında bir anlayışa asla prim vermediklerini ifade etti. ''Milletin başının öne eğilmeyeceğini'' anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Şair, 'başın öne eğilmesin, aldırma gönül, aldırma'' diyor ya... İşte biz de bunu söylüyoruz, bu milletin başı öne eğilmeyecek. Kim ne derse desin, 'aldırma gönül, aldırma' diyorum. Kimse bu ülkeyi ülkelerden bir ülke gibi değerlendiremeyecek. Yurt içinde, yurt dışında benim vatandaşım kendini, yalnız, kendisini itilmiş, horlanmış, ötelenmiş hissetmeyecek. İşte 6 yıldır bizim mücadelemiz bu dur. Küçük düşünmek bize yakışmaz. Biz büyük düşünecek, adımlarımızı büyük atacağız. Bu milletin çok önemli bir hasleti var. Tarih boyunca bu millet her zaman mazlumun, haklının, doğrunun, barışın, adaletin yanında olmuştur.

Ne diyor İstiklal Marşı'nın şairi; ''Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem. Gelenin keyfi için geçmişe asla sövemem. Yumuşak başlıysam, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki fakat tekmeye gelmez boynum. Kanayan bir yara gördün mü yanar ta ciğerim. Onu dindirmek için kaç kamçı yerim, çifte yerim. Adam aldırma da geç git diyemem, Aldırırım çiğnerim, çiğnenirim. Hakkı tutar kaldırırım. Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu.' İşte bu ruhla, bu felsefeyle, bu anlayışla hareket ediyoruz. Nerede mazlum varsa, ezilmiş varsa uluslararası kurallar çerçevesinde, diplomatik kurallar çerçevesinde Türkiye oradadır, bu millet oradadır. Bunun başka türlü izahı yoktur. Gerektiğinde Türk Kızılayı, TİKA, sivil toplum örgütleri ile oradadır. Tek tek vatandaşıyla, yardım örgütleriyle oradadır. Gerektiğinde barış gücü askerleriyle oradadır. Gerektiğinde de devlet, arabulucu, barış elçisi olarak oradadır. Gerektiğinde de tavrını tam manasıyla ortaya koyarak oradadır.

Ama birileri karşımızda yüksek sesle konuşabilir. Yüksek sesle konuşmak haklılığın değil, suçluluğun ifadesidir. Yeter ki siz gerçekleri anlatın, konuşun o zaman göreceksiniz ki insanlık buna çok daha farklı yaklaşacak.''

''ONLAR DAR ALANDA SİYASET YAPIYORLAR''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendilerinin ''Cumhuriyet'in kazanımlarına, milletin hassasiyetlerine, devletin temel niteliklerine sahip çıktıklarını'' ifade ederek, ''Onlar dar alanda siyaset yapıyorlar'' dedi.

Erdoğan, partisinin Samsun Cumhuriyet Meydanı'ndan düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmada, meydandaki coşku ve heyecanı herkesin görmesi gerektiğini söyledi. Bazı çevrelerin ''Başbakan çok geziyor'', ''Başbakan yerinde durmuyor'', ''Başbakan Ankara'da oturmuyor'' dediklerini; ''Başbakan bu enerjiyi nereden buluyor'' diye sorduklarını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:

''Keşke şu Samsun'daki coşkuyu görebilseler, Samsun'daki heyecanı görebilseler... Samsun'daki şu aşkı, şu sevdayı, şu muhabbeti keşke görebilseler. Gözlerinizdeki ışık, yüreklerinizdeki muhabbet bize heyecan veriyor. Biz enerjimizi muhabbetinizden, sizlerin hayır dualarından alıyoruz. Hizmet üretiyoruz, hizmetin adrese ulaştığını görüyoruz. Coşkumuzu oradan alıyoruz. Biz milletimizin sevindiğini, milletimizin mutlu olduğunu görüyoruz, yorgunluğumuzu unutuyoruz. Biz millete hizmette yorgunluk tanımıyoruz. Biz millete hizmette bıkkınlık tanımıyoruz. Biz millete hizmette rehavet, gevşeme, yorulma tanımıyoruz, bilmiyoruz.''

Erdoğan, bugüne kadar çeşitli illerde yapılan mitinglerde vatandaşla bir araya geldiklerini belirterek, buralarda partisine gösterilen sevgi ve ilgiden duyduğu memnuniyeti ifade etti. Amasya'ya gecikmeyle gitmelerine rağmen meydanı on binlerce kişinin doldurduğunu gördüğünü kaydeden Erdoğan, ''Adeta Amasya Kongresi yeniden yapılıyordu. Millet istiklalin azmi ve kararlılığı içindeydi ama şimdi gördüm ki istikbalin azmi ve kararlılığı içerisinde. Bugün Samsun'da da bunu görüyorum'' diye konuştu.

Gittiği yerlerde sadece parti mitingi yapmadıklarını aynı zamanda merkezi ve yerel yönetimin hizmet ve eserlerinin açılışlarını gerçekleştirdiklerini de anlatan Erdoğan, AK Parti'ye gösterilen ilginin sebebinin ''milletin buna hasret kalmasından'' kaynaklandığını söyledi.

Samsun'da da parti mitinginin yanı sıra gerek merkezi yönetimin gerek yerel yönetimin 240 eser ve hizmetinin açılışını da yapacaklarını kanlatan Erdoğan, bunlardan birinin Samsun-Ankara bölünmüş karayolu olduğunu bildirdi. Diğerinin ise Samsun Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi'nin ortak çalışması ''Kurtuluş Yolu'' olduğunu ifade eden Erdoğan, Atatürk'ün 19 mayıs 1919'da Bandırma Vapuru ile Samsun'a gelerek karaya ayak bastığı mevkinin şanına yaraşır şekilde düzenlendiğini aktardı.

Erdoğan, Samsun'un İstiklal Mücadelesi'nin ilk adımının atıldığı kent olduğuna dikkati çekerek, AK Parti dönemine kadar ''Samsun'un bu vasfı üzerinde yeteri kadar durulmadığını, tarihe, sahip çıkılmadığını, Samsun'da taş üstüne taş konmadığını'' söyledi.

''ÇAĞDAŞ DÜNYA İLE EVRENSEL DEĞERLERLE BİZ BÜTÜNLEŞTİRİYORUZ''

Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

''Ama konuşmaya gelince o zamanda mangalda kül bırakmıyorlar. 'Cumhuriyetçiyiz' derler, Cumhuriyet'in eserlerine sahip çıkmazlar. 'Milliyetçiyiz' derler milletin emanetine sahip çıkmaz, millet için eser üretmezler. 'Çağdaşız' derler çağdaş dünyaya sırt çevirirler. Cumhuriyetimizin kazanımlarına biz sahip çıkıyoruz. Milletimizin hassasiyetlerine, devletimizin temel niteliklerini biz sahip çıkıyoruz. Ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkaracak yatırımları biz yapıyoruz. Türkiye'yi çağdaş dünya ile evrensel değerlerle biz bütünleştiriyoruz.

Şurada seçimlere 41 gün kaldı. Görüyorsunuz, izliyorsunuz oturdukları yerden sadece ve sadece çamur siyaseti, iftira siyaseti yapıyorlar. Ürettikleri tek bir eser yok, eser üreteni karalama peşindeler. Hala kapalı salonlarda şu anda aday tanıtımı yapıyorlar. Amerika'da neredeyse seçim kampanyası bir yıl sürüyor. Bizde, sağ olsun muhalefet herhalde şöyle bir 10-15 günlük seçim kampanyasıyla bu işi geçiştirir ve zaten Sivas'tan öte geçmek gibi de bir dertleri yok. Onlar dar alanda siyaset yapıyorlar, dar alanda.''

''BUNLARIN MİLLETLE EN KÜÇÜK MUHABBETLERİ YOK''

''AK Parti'nin plan ve projeleriyle ortada olduğunu, muhalefetin ise böyle bir yaklaşımı bulunmadığını'' anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Malum bunların yandaş medyası var ya bunların kim olduğunu bilirsiniz. Yalan, yanlış iftira ile sürdürdükleri kampanyaları var ya... Bunların yandaş medyasıdır. Yıllarca bununla yürüdüler ama netice alamadılar. Çünkü bunların projelerini, planlarını o medya hazırladı. Bizim planımızı, projemizi ise millet hazırladı, millet farkımız bu. Bunların milletle en küçük muhabbetleri yok. Milletle muhabbetimizi engelleme gayreti içindeler. Bunlar hiç bir zaman milletin diliyle konuşmadılar, konuşamadılar konuşamazlar. Bunlar hiçbir zaman milletin hissiyatını anlamadılar, anlayamadılar. Milletin heyecanını paylaşamadılar ve hiçbir zaman 71,5 milyon vatandaşıma, 81 vilayetime, 780 bin kilometrekareye aynı dille konuşamadılar. bunlar sadece ve sadece yandaş medyalarının diliyle konuşurlar.''

''SANDIK UFUKTA GÖRÜLDÜ''

''Sandık ufukta görüldü. Günlerdir çarşaf çarşaf iftira yayınlıyorlar'' diyen Erdoğan, Samsun'dan tüm Türkiye'ye seslendiğini ifade ederek, ''Bizim bu tarz siyasetle işimiz yok. Bizim karalama siyasetiyle, çamur siyasetiyle, iftira siyasetiyle işimiz yok. Biz konuşursak belgeyle konuşuruz. Biz konuşursak bu belgeye dayalı olan düşüncelerle konuşuruz. Eğer bunlara laf yetiştirmeye kalksak, şu Samsun'da 243 eseri tamamlayamaz, açılışlarını da yapamazdık'' dedi.

Başbakan Erdoğan, ''eğer iftiralara cevap yetiştirmeye kalkarlarsa Türkiye'nin ihtiyacı olan hizmetleri hayata geçirmeye vakit bulamayacaklarını'' ifade ederek, şöyle konuştu:

''Bunların attıkları çamurları ciddiye alsak 81 vilayete hizmet götüremez Türkiye'yi büyük devlet, büyük ülke yapamazdık. Allah aşkına bunlardan seçime 41 gün kaldı bir tek proje duydunuz mu? Türkiye için ne yapacaklar? Ne üretecekler duydunuz mu? Herhangi bir hedefleri, herhangi bir Türkiye tasavvurları var mı? gördünüz mü? Yok, bulamazsınız. Bunlar iftira ile yatarlar, iftira ile kalkarlar.''

Karadeniz Sahil Yolu'nun Karayolları Genel Müdürlüğünün Cumhuriyet tarihinde gerçekleştirdiği en büyük proje olduğunu kaydeden Erdoğan, bu büyük projenin ilk ihalesinin yapılışından AK Parti iktidarına kadar tam 12 hükümet geçtiğini anlatan Erdoğan, bu sürede projenin yüzde 35'inin yapıldığını, Ak Parti iktidarının ise 4,5 yılda geri kalan bölümü tamamlayarak yolu hizmete açtığını anlattı.

''Eğer proje eski hızıyla devam etseydi, yani AK Parti iktidarı da kendisinden öncekiler gibi bu yola devam etseydi bu proje 2024 yılında bitecekti. Samsun 17 yıl kaybedecekti, Türkiye 17 yıl kaybedecekti'' diyen Erdoğan, bu yolun tamamlanmasının medeniyet yolculunda büyük bir aşama kaydettirdiğini bildirdi.

Erdoğan, bu hizmetlere 14 yıllık Bolu Tüneli'nin tamamlanması ve MARMARAY Projesi gibi çalışmaların da eklendiğini anlattı.

''İSTEDİĞİNİZ KADAR İFTİRA ATIN, TUTMAYACAK''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bunlar hesap kitap da bilmiyor, sadece iftira at, tutmazsa iz bırakır. Çünkü bunlar komünist rejimin atık malları. Tahammül edemeyişleri bundan. Hani komünizmin vardı ya bu anlayışı; iftira at, tutmazsa iz bırakır. Fakat dedim ya güneş balçıkla sıvanmaz istediğiniz kadar iftira atın, tutmayacak'' dedi.

Erdoğan, partisince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, vatandaşlara ''sizlerle gurur duyuyorum, yarınlara inşallah sizlerle hazırlanıyoruz'' diye seslendi. ''Siz el ele, omuz omuza oldukça, başı kapalı olanıyla, başı açık olanıyla omuz omuza verdikçe o zaman bu ülkede barışı kimse dinamitleyemeyecektir. Büyük Türkiye'ye yakışan budur'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

''Biz bunu söyleyince bazı monşer eskileri rahatsız oluyor, karşı çıkıyorlar. Allah aşkına bir kere de milletle aynı yöne baktığınızı bir görelim. Bir kere de milletin hislerine tercüman olduğunuzu görelim, bir kere de milletin sevicini paylaştığınızı görelim. Maalesef bunlarda bu yok, milletle aynı yöne gitmediler, gidemiyorlar. Bunlar maalesef o eskimiş monşerlerden, monşer eskilerinden aldıkları deneyimle yürüyorlar ama şu anda hamdolsun bu anlayış da yavaş yavaş terk ediliyor. Şimdi artım benim bu noktadaki tüm mesai arkadaşlarım, yürütme arkadaşlarım bu işlere prim vermiyorlar ve diyorlar ki; bu millet büyük bir millet.''

Mitinge katılanlarla, ''Hazır mıyız. Sen Türkiye'sin, o kadar. Sen Samsun'sun, çünkü bu millete büyük düşünmek yakışır'' cümlelerini tekrarlayan Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet'i, 19 Mayıs'ta Samsun'da ilk adım atan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü konuştuklarını belirterek, ''Niye? Eğer onlardan örnek alacağımız bir şeyler yoksa biz niye varız?'' diye sordu.

Fatih Sultan Mehmet'e 13 yaşındaki Osmanlı'nın teslim edildiğini hatırlatan Erdoğan, ''Bakın gençler burası çok önemli'' diye vurgulayarak, ''(Baba) diyor 'Ben nasıl yaparım, yaşım 13', o da diyor ki 'alacaksın, sana emrediyorum, yorgun düştüm götüremeyeceğim'. Fatih bakıyor ki, o zaman tabii Fatih değil, Mehmet, babasına laf dinletemiyor, en sonunda diyor ki (Peki o zaman kabul ettim emaneti alıyorum) ama emaneti aldıktan sonra babasına dönüyor şunu söylüyor: Madem ki ben Devlet-i Aliyeyi Osmanlı'nın padişahıyım, şimdi size emrediyorum. Gelin Devlet-i Aliye Osmaniye'nin başına geçin. Şimdi 13 yaşındaki çocuğun zekasına, zeka kıvrıklığına bakın, işte 21 yaşına gelince bu defa bir karanlık çağı kapatıyor, aydınlık çağı açıyor o zaman Fatih oluyor'' dedi.

''HALKI KÜÇÜMSEYEREK DEMOKRATİK YÖNETİME ULAŞAMAZSINIZ''

Gençliğe seslenen Erdoğan, önlerinde böyle gençlik abideleri, örnekleri olduğunu, buradan hareketle büyük düşünmeleri gerektiğini bildirdi.

Erdoğan, ''Bize küçük düşünmek yakışmaz, Türk'e küçük düşünmek yakışmaz, büyük düşüneceğiz ve bu millet on yıllardır kaybettiklerini yeniden kazanıyor, yeniden kazanacak. İnşallah halkın iradesinden kopuk, halkın hissiyatından uzak bir demokrasi olmaz. Bunu siz göstereceksiniz ve hep beraber şunu diyeceğiz: Demokrasiye inanıyorsan halka inanacaksın, halka güveneceksin, halkın ne düşündüğüne ne hissettiğine ne istediğine kulak vereceksin. Halkı küçümseyerek, yok sayarak demokratik bir yönetime ulaşamazsınız'' diye konuştu.

''Millete efendilik değil, hizmetkarlık olunabileceğini'' belirten Erdoğan, makamların gelip geçici olduğunu söyledi. Erdoğan, ''Yarın öldük, gömecekleri yer 2 metreküp bir mezar. Hoca efendi gelecek başbakan niyetine, bakan niyetine demeyecek, milletvekili niyetine demeyecek ya erkekse er kişi niyetine, hatunsa hatun kişi niyetine diyecek, oraya gömecek. Öyle mi? Ondan sonra inanın yakınların bile ziyarete gelmeyecek, unutulur gider. Onun için biz diyoruz ki baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş meğer, bunu bırakalım diyoruz. Onun için bu gayretle devam ediyoruz'' dedi.

''KOMÜNİST ATIKLARI''

Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, Samsun'da okullar açılırken öğrencilere kitapları ücretsiz dağıttıklarını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''CHP dedi ki 'Fakire verdiniz anladık da zengine niye veriyorsunuz?'. Bunlara şunu söyledik: Öğrencinin zengini fakiri olmaz. Kömür dağıttık onu da hazmedemediler. 'Niye dağıtıyorsunuz' dediler. Sen sıcaksın tabii, kaloriferli dairende rahatsın. Ama şu anda sobası olmayan, kömürü olmayanları hiç arayıp buldun mu? Çıkmışlar utanmadan sıkılmadan bazıları efendim işte, 'Bunlar hep bunu oy gayesiyle yapıyorlar'. Bu devlet demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Sosyal devlet olmanın gereği fakir fukarayı bulacaksın, ne yiyor, ne içiyor, soğukta mı, sıcakta mı? Derdini soracaksın. Onun için valilerim, kaymakamlarım, belediye başkanlarım sağolsunlar bunu yapıyorlar ama bunlar, bu CHP zihniyeti ve yandaş medya bundan da rahatsız oluyor.

Bu ara Tunceli Valimiz orada Sosyal Yardımlaşma Fonu'ndan vatandaşa kalkıp beyaz eşya, TV dağıtıyor. Beyefendiler bundan rahatsız oldular. Büyük bir saldırıya girdiler. Değerli kardeşlerim, halbuki kısa bir süre önce sayın Baykal dedi ki; 'Ne dağıtırlarsa alın, zaten oyunuzu bildiğiniz yere vereceksiniz'. Ne kadar güzel, doğru. O zaman nedir bu rahatsızlık, niye rahatsız oluyorsunuz? Bu millet Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu vasıtasıyla gidip de çamaşır makinesi, buzdolabı, valimiz bunu yapmışsa bu seni niye bu kadar rahatsız ediyor? Senin bu yandaş medyan orada gidip de nereye ne verilmiş, bunları tek tek avlama gayreti içine bu kadar niye düşüyor? Nedir bu sıkıntınız? Bırak, alsınlar, oylarını da oy namustur, istedikleri yere versinler, niye rahatsız oluyorsun? Niye?''

''AK Parti'nin birer çeyrek altın dağıtarak oy aldığının'' söylenildiğini ifade eden Erdoğan, ''Oy, 16 milyon 500 bir çeyrek altın dağıttık, 16 milyon 500 bin oy aldık, oy. Ula nasıl oluyor bu iş. Bunlar ya para saymayı bilmiyor, 16 milyon 500 bin çeyrek altın ne yapar, bunun bir hesabını yap da öyle konuş'' dedi. ''Birilerinin bugün kadar İstanbul'da 250 milyon dolar rant gittiğini'' söylediğini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:

''Bunlar herhalde matematik bilmiyor. Nasıl oluyor bu iş? Yani, bunlar hesap kitap da bilmiyor, sadece iftira at, tutmazsa iz bırakır. Çünkü bunlar komünist rejimin atık malları, atık malları. Tahammül edemeyişleri bundan. Hani komünizmin vardı ya bu anlayışı; iftira at, tutmazsa iz bırakır. Fakat dedim ya güneş balçıkla sıvanmaz istediğiniz kadar iftira atın, tutmayacak.''

''AK PARTİ'Yİ MİLLET KURDU''

AK Parti'yi milletin kurduğunu, milletle iktidara yürüdüklerini ve bu yolda devam ettiklerini söyleyen Erdoğan, Samsun'un İstiklal Savaşı, milli irade, demokrasi, hoşgörü, birlikte yaşama kültürü anlamına geldiğini ifade etti.

''Milli iradenin, milletin seçimler yoluyla tercihini ortaya koyması, kendisini idare edecekleri seçmesi, kendisini sevk ve idare edecek politikaları belirlemesi olduğunu'' belirten Erdoğan, 1919'dan bugüne geçen 90 yılda Türkiye'nin çok badireler atlattığını kaydetti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ödediği bedellerle milli iradeyi geliştirdi, sağlamlaştırdı, demokrasi yoluyla sağlam bir zemine yerleşti. Ama bakıyorsunuz bu 90 yıllık tecrübe birilerinin zihninde hala yer bulamamış. İşte 2007'de olanları gördünüz. Cumhurbaşkanını seçtirmeyeceğiz diye tutturdular. 6 yıldır yaptıklarını görüyorsunuz, bugün yaptıklarını görüyorsunuz. Yasalara engel olmaya gayret ediyorlar. Avrupa Birliği'ne karşı çıktılar, büyük Türkiye'ye karşı çıktılar. Büyümeye, gelişmeye, açılımlara, reformlara karşı çıktılar. Çetelerle mafyayla mücadelemize karşı çıktılar. İşte bunun için 29 Mart seçimleri tüm Türkiye için olduğu kadar Samsun için de son derece önemli.

1919'un 90 yıl dönümünde Türkiye bir kez daha sandığa gidecek. Milli iradeyi bir kez daha seçim yoluyla kullanacak. İnanıyorum ki Samsunlu kardeşlerim 29 Martta milli iradeyi hafife alanlara da dersini en güzel şekilde verecektir. İnanıyorum ki Samsunlu kardeşlerim bundan önce yaptığı gibi 29 Martta da mührü AK Parti'ye vuracak.''

''HANİ BUNLAR ÇAĞDAŞTI. BU ANA MUHALEFETİN ÇAĞDAŞLIĞI NEREDE? ÇAĞDAŞLIK ADINA NE YAPTI? KOSKOCAMAN BİR HİÇ''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Hani bunlar çağdaştı. Bu ana muhalefetin çağdaşlığı nerede? Çağdaşlık adına ne yaptı? Koskocaman bir hiç'' dedi. Erdoğan, partisince Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Samsun'un ''durmak yok yola devam, hizmete devam'' diyeceğini ifade etti.

Samsun'un bilinçli ve örnek biçimde, AB kaynaklarıyla uluslararası kriterlere uygun şekilde markalaştığını belirten Erdoğan, hükümet olarak da Samsun'u ''şaha kaldırmak'' için gecelerini gündüzlerine kattıklarını söyledi. Bunun yanında, yerel ölçekte Büyükşehir belediyesi olarak şehri marka hale getirdiklerini ifade eden Erdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'ın salt mühendislik eğitimi ve Türkiye genelinde edindiği deneyimle Samsun'a hizmet verdiğini, şehrin çehresinin onun öncülüğünde değiştirdiklerini kaydetti.

Bugün açılışı yapılan Samsun-Ankara karayolunu, bunun yanında İstanbul'da Boğaz Köprüsü'nü, Haliç Köprüsü'nü, Karadeniz Sahil Yolu'nu iyi bildiğini dile getiren Erdoğan, bütün buraların tecrübesiyle Samsun'un çağdaş bir kent olmasını sürdürdüklerini bildirdi.

''YAPACAĞIMIZ ÇOK İŞ VAR''

''İşte şu sahillerdeki düzenlemeleri görüyorsunuz, Neydi ne oldu. Şimdi ne olacak daha bitmedi, yapacağımız çok iş var'' diyen Erdoğan, raylı sistem bittiği zaman Samsun'un ''bir başka güzel'' olacağını belirtti. Başbakan Erdoğan, Samsun Büyükşehir Belediyesinin çok önemli işlere imza attığını bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''AK belediyeciliğin farkını Karadeniz sahilinde ortaya koydu. Bugüne kadar yaklaşık tam 600 trilyon yatırım yaptı, hizmet üretti. 100 trilyon harcamayla büyükşehir belediyemiz dahilindeki tüm sokak, cadde ve bulvarların alt ve üst yapılarını bu dönemde yeniledik. İçme suyu çalışmaları 260 trilyon, 750 bin metre içme suyu hattı döşendi. 12 adet yeni su deposu yapıldı. Alt yapı harcamaları için 105 trilyon harcandı. 330 kilometre, dile kolay, kanalizasyon, 105 kilometre yağmur suyu hattı döşendi.''

Samsun Büyükşehir Belediyesinin çevre konusunda da özel bir önemle çalışmalarını sergilediğini ifade eden Erdoğan, katı atık düzenli depolama ve tıbbi atık depolama sterilizasyon tesisini geçen Mayısta hizmete açtıklarını, gelecek 20 yılın sorununu çözdüklerini bildirdi.

Erdoğan, daha güzel Samsun için doğa ve tarihe sahip çıktıklarını, Gazi Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'a ilk ayak bastığı iskele ile yürüdüğü yolu, ''Kurtuluş Yolu'' olarak düzenlediklerini, Kurtuluş mücadesinin ilk adımının atıldığı şehrin bu kimliğini ön plana çıkarmak, gelecek nesillere milli mücadele değerlerini aktarmak için Bandırma Gemi Müzesi ve Milli Mücadele Açıkhava Müzesi yaptıklarını söyledi.

Bandırma, Mert, Fener plajlarının tamamlandığını, Batıpark rekreasyon projesini bitirdiklerini anlatan Erdoğan, 57 odalı çok modern ve konforlu huzurevi inşa edildiğini, her gün Samsun genelinde bakım muhtaca insana evinde kişisel bakım, sağlık, temizlik, psikolojik destek ve sıcak yemek hizmetinin buradan sunulduğunu bildirdi.

Erdoğan, ''Hizmetler saymakla bitmiyor. Şimdi yeni dönemde de dev projelerle bu hizmete devam ediyoruz. İnşallah 270 trilyon değerindeki hafif raylı sistem yapımına başlandı. Herhalde inşaatları görüyorsunuz. İnşallah bu yılın sonunda deneme sürüşlerine başlayacak. 2010 yılı sonunda bu proje tamamlanacak. Samsun'u raylı sistemle buluşturmuş olacağız'' dedi.

Samsun 19 Mayıs Üniversitesine 2 fakülte 1 meslek yüksek okulu açtıklarını, 2003-2009 yılları arasında Samsun'da 2 bin 547 derslik yaptıklarını anlatan Erdoğan, 2003 yılında sınıflarda çok az bilgisayar varken, kendilerinin 8 bin 979 bilgisayarı okullara gönderdiklerini, bilişim teknoloji sınıfları açtıklarını kaydetti. Erdoğan, ''Hani bunlar çağdaştı. Bu ana muhalefetin çağdaşlığı nerede? Çağdaşlık adına ne yaptı? Koskocaman bir hiç'' diye konuştu.

SAMSUN'A YATIRIMLAR

Sağlıkta ilaç kuyruklarını kaldırdıklarını belirten Erdoğan, vatandaşların eczanelerden ilaçlarını rahatlıkla alabildiklerini söyledi. Hastanelerin birleştirildiğini, özel hastanelerden de hizmet alınabildiğini anlatan Erdoğan, bazı aksamalar olduğunu, onların da giderileceğini ve vatandaşların yerinde muayene imkanı bulacağını kaydetti.

''Bize bir emanet verdiniz yaptığımız bu, verdiğimiz sözü tutuyoruz'' diye konuşan Erdoğan, Samsun'u sağlık konusunda ''Karadeniz'in yıldız'' haline getirildiğini ifade etti, 172 trilyon lira harcandığını ve sağlıkta devrim gerçekleştirdiklerini bildirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bizden önce yapımına başlanan 127 yatak kapasiteli Merkez Devlet Hastanesi ek binasını, 100 yatak kapasiteli Terme ve 30 yatak kapasiteli Ayvacık devlet hastanelerini süratle tamamladık ve hizmete açtık. 30 yataklı Alaçam Devlet Hastanesi ek binası ile 134 yataklı Merkez Devlet Hastanesi Onkoloji Üniversitesinin inşaatlarına başladık tamamladık ve hizmete açtık. 400 yataklı Samsun Bölge Hastanesi'nin şu anda inşaat çalışmalarına devam ediyoruz. Bu proje bitince Samsun bölgenin sağlık merkezi haline gelecek.''

TOKİ'nin yaptığı 215 konutun anahtar teslimini yapacaklarını, öncesinde de 2000 konutun tamamlandığını ve sahiplerine teslim edildiğini anlatan Erdoğan, bütün çalışmalar bitirildiğinde Samsun'da 6 bin 511 konut yapılmış olacağını kaydetti.

TOKİ'nin sadece konut yapmadığına işaret eden Erdoğan, bugün TOKİ'nin yaptığı 4 liseyi de açacaklarını söyledi. TOKİ'nin çalışmaları bitince 10 okul, 2 hastane, 5 ticaret merkezi ve 4 caminin Samsun'a kazandırılmış olacağını anlatan Erdoğan, peşinatsız 45 metrekarelik daireler yapacaklarını, projelerin hazır olduğunu ve 20 yıl vadeyle para ödeneceğini belirtti.

Erdoğan, ulaştırma konusunda Samsun'a 2002 yılına kadar 125 kilometre bölünmüş yol yapıldığındı, kendilerinin ise 6 yılda 107 kilometre bölünmüş yol yaptıklarını bildirdi.

Samsun Havalimanı'nda geçtiğimiz yıl 5 bin 498 uçağın 603 bin yolcu taşıdığını belirten Erdoğan, Tekkeköy Mendirek ve Tersane Limanı yapımı konusunda da çalışmaların sürdüğüne işaret etti. ''Karadeniz Sahil Yolu bitti, Kapıkule-Sarp bağlanıyor'' diyen Erdoğan, Samsun-Sinop bölünmüş yol inşaatının devam ettiğini, Gerze'ye kadar ulaşan yolun en kısa sürede Sinop'a bağlayacaklarını söyledi.

TARIM VE HAYVANCILIK

''Samsun'da tarımı ve çiftçileri ihmal etmediklerini ve 2003-2008 döneminde toplam 347 trilyon tarımsal destek verildiğini'' belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bunları verdik, takır takır ödedik. Bazen kusura bakmayın, bu kadar destek veriliyor bu kadar yardım yapılıyor hala 'bizi ihmal ettiniz' deniyor. Bu söylediklerim bu kasalardan çıktı, bu paralar ödendi. 2003-2008 döneminde Samsun'a toplam 76,5 trilyon hayvancılık desteği verdik. 26 kooperatifimize 20 trilyon kredi desteği sağladık. 71 kırsal kalkınma projesi için 11 trilyon için hibe desteği sağladık, bunlar hep bu dönemde oldu.''

Başbakan Erdoğan, 2003 yılından itibaren Samsun'a doğalgaz verilmeye başlandığını, kamu yatırımlarının ise ''saymakla bitmeyeceğini'' ifade etti. Belediyeciliğin AK Parti'nin işi olduğunu vurgulayan Erdoğan, Samsunlulardan yerel yönetimi partisine vermesini istedi. Partisinin tüm Türkiye'yi kucakladığını ifade eden Erdoğan, ''Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet anlayışıyla yola devam edeceğiz'' diye konuştu.

VATANDAŞLARDAN SEVGİ GÖSTERİSİ

Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlar, sık sık Erdoğan lehine, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal aleyhine sloganlar atarken, ''Davos Fatihi'', ''One Minute'' yazılı pankartlar açtı. Başbakan Erdoğan, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı adayı ile ilçe belediye başkan adaylarını platforma davet ettikten sonra, ''Adaylarımız sizlere emanet'' dedi.

Miting alanından Başbakanlığa ait otobüs ile valiliğe geçen Erdoğan'a yol boyunca vatandaşlar sevgi gösterisinde bulunurken, Erdoğan da ''akıllı ajanda'' ile çocuklara oyuncak dağıttı. Başbakan Erdoğan, kendisine seslenen bazı vatandaşları da yanına çağırarak sorunlarını dinledi.

(AA)