Haber Merkezi / TİMETURK
Yenişafak yazarı İbrahim Karagül, bugünkü köşesinde dün ortaya çıkan MEB'e bağlı öğretmenlerin bilgilerinin Rapidshare adlı dosya paylaşım sitesine aktarılması skandalı hakkında dehşet bir iddiada bulundu. Karagül'e göre bu skandal 'Türk-İsrail derin devleti'nin nasıl bir şey olduğunu gösterirken, bu ülke ile İsrail arasında sarsılmaz bağlar kuranların kimler olduğunu bir kez daha düşünmeye sevkediyor.
Hatırlanacağı üzere dün Milli Eğitim Bakanlığı'nın MEBBİS kapsamında uygulamaya koyduğu ve eğitim alanındaki birçok hizmetin sanal ortama taşınmasını sağlayan İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri Yönetim Bilgi Sistemi'ndeki (İLSİS) tüm verilerin; ünlü paylaşım sitesi Rapidshare'de paylaşıma açıldığı ortaya çıktı.
SQL veritabanında yayımlanan verilerde, 687 bin öğretmenin T.C. kimlik numaraları, isimleri, çalıştıkları okullar gibi sadece il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinde yer alması gereken bilgiler yer alıyor. Bilgilerin tamamı sadece 130 Mb'lik bir alan kaplarken, daha kolay ulaşılabilmesi amacıyla sıkıştırılarak rapidshare'e yüklenen veriler, sadece 13 Mb yer kaplıyor. Bu verileri indirmek isteyen bir kişinin sadece bir dakikasını harcaması yetiyor.
Bakanlık konu hakkında soruşturma başlattı. Sadece herkesin ulaşabileceği, sicil numaraları, TC kimlik numaraları, çalıştığı kurumlar gibi bilgiler çalındı. Ancak sicil puanları gibi kapsamlı bilgilere giriş yapılmadığı belirtiliyor. Konunun bir 'hack olayı' olup olmadığı araştırılıyor. Asıl bilgilerin yer aldığı alana giriş yapılmadığı' söyleniyor.
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, konuyu TBMM gündemine taşıdı. Sorulan sorular şöyle: 'İLSİS ve e-Okul sisteminde kayıtlı bilgilerin güvenliği nasıl sağlanıyor? Bilgiler nasıl yedekleniyor? Yedekleme konusunda hangi ülkelerden destek alınıyor? Bu bilgilerin saklandığı Server'lerin yurt dışında olduğu doğru mudur? Doğru ise bu serverların bulunduğu ülke hangi ülkedir?'
Tüm bu soruların ardından İbrahim Karagül'de haberden çok daha korkutucu sorular sormuş:
1- RADWIN adlı şirket, Milli Eğitim Bakanlığı'nın okullarda internet ağı kurmak, okulları birbirine bağlamak, sistem satmak için, üç-dört aydır Milli Eğitim Bakanlığı'na baskı yapıyor mu? Bu şirketin merkezi Tel Aviv değil mi? Şirket, Ankara'daki İsrail Büyükelçisi üzerinden ne tür girişimlerde bulundu? Amacına ulaşırsa, bütün çocuklarımızın kişisel bilgileri Tel Aviv'de depolanmış olmayacak mı? Aynı şirket bir ay önce bir devlet bankasının ve bir ilaç firmasının sistemlerini hazırladı mı? Öyleyse bu bankanın bütün müşterilerinin verileri İsrail'e aktarılmış olmadı mı?
2- Maliye Bakanlığı'nın ve Türkiye İstatistik Kurumu'nun alt yapısını hangi şirket kurdu? Hizmetleri hangi şirket sağlıyor? Bu şirketin İsrail'le bağlantısı ne? Merkezi İsrail mi yoksa taşeron mu? Datasel üzerinden mi yapıldı yoksa Datasel sadece görünürdeki şirket mi? Bu ülkenin milyonlarca vergi mükellefinin kişisel bilgileri İsrail'de toplanıyor olabilir mi? TÜİK gibi çok hassas bir kurumla ilgili böylesine şüpheler nasıl ortadan kaldırılabilir?
3- MIND CTI LTD'nin merkezi İsrail değil mi? Yoksa İsrailli bir şirketin taşeronu mu? Bu şirket hangi büyük firmaların alt yapısını sağlıyor? Bu firmaların müşterilerinin kişisel bilgileri, fatura bilgileri İsrail tarafından depolanmıyor mu?
4- ACTIMIZE adlı şirket hangi bankaya benzer hizmetler sunuyor? O şirketin İsrail bağlantısı ne? Bu bankanın müşterilerine ait bilgiler kimlerin elinde şimdi?
5- İsrailli şirketler bu ülkenin iletişim hatlarını kontrol altına mı aldı? Şirketlerin hangileri doğrudan İsrailli hangileri taşeron kullanıyor? Taşeron değillerse bu şirketlerin verdiği hizmetleri İsrailli firmalar neden referans gösteriyor?
6- Türkiye'de İsrail'e bu bağımlılığı kimler güvence altında tutuyor? Hangi büyük şirketler, hangi 'devlet' kurumları bu bağları kuruyor? Olay sadece ticari bir şey mi?
7- MEB bilgilerini kimler hangi amaçla çalıp yayınladı? Bu bir şantaj mı yoksa birileri yukarıda sıraladığım durumlara dikkat çekmeye mi çalıştı?
8- Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin tam bir 'derin devlet ortaklığı' görüntüsü verdiğini söylemeliyim. Bu durum, Türkiye için olağanüstü güvensiz bir haldir.
9- Bu ülkenin vatandaşlarının, öğretmenlerinin, öğrencilerinin, vergi mükelleflerinin, iş çevrelerinin, bankacılık bilgilerinin, istatistiki verilerinin İsrailliler'in eline nasıl da kolay geçebildiğine dikkat çekmek istiyorum.
10- Sadece askeri teknoloji bağımlılığı değil, Türkiye'nin bütün mahrem bilgileri devletler üzerinden, şirketler üzerinden, taşeronlar üzerinden, vatanperver görünenler üzerinden İsrail'e bir şekilde aktarılıyorsa, burada soracak çok soru, alınacak çok cevap, ortaya serilecek çok bilgi var demektir.
11- İsrailli şirketler ve taşeronları Türkiye üzerinde neden böyle bir operasyon yapıyor?
'Türk-İsrail derin devleti'
MEB'e bağlı 687 bin öğretmenin tüm özel bilgilerinin çalındığının ortaya çıkması sonrası Yenişafak yazarı İbrahim Karagül, haberden çok daha ürkütücü iddialar ortaya attı.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-02-13 15:11:00
Haber Ara