CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 'Hükümet, seçim hovardalığı yapabilmek için, seçim gösterişi yapabilmek için, seçim rüşveti dağıtabilmek için, Türkiye'nin derli toplu, tutarlı, güven veren ekonomi programı oluşturmasına engel olmaktadır, karşı çıkmaktadır, ayak diremektedir' dedi.
Baykal, CHP Parti Meclisi (PM) toplantısı öncesi yaptığı açıklamada, hükümetin ekonomi politikasını eleştirdi, ekonomideki tablonun hiçbir şekilde ihmal edilemez duruma geldiğini söyledi.
Baykal, mali dengelerin ciddi şekilde sarsılmaya başladığını, ekonomiyi yönlendirenlerin güven veren, dengeli bir tablo ortaya koyamadığını belirtti.
Türkiye'nin açıkça bir küçülme tablosuyla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Baykal, IMF raporunda da Türkiye dışındaki G-20 ülkelerinin krize karşı tedbir aldığına yer verildiğini ifade etti.
Deniz Baykal, IMF'nin 2009 yılı için dünyanın yüzde yarımlık bir büyüme, Türkiye için yüzde 1.5'luk küçülme öngördüğünü söyledi.
Baykal, 'Diğer ülkeler tedbir alıyor, biz tedbir almıyoruz. Tedbir almamayı bilinçli olarak tercih ediyoruz. Niçin? Hükümetin seçim döneminde elini kolunu serbest bırakmasını sağlamak için. Hükümet bu seçim döneminde elini kolunu serbest tutunca ne oluyor? Kapanan iş yerleri, her gün artan işsiz sayısı, bu sorunun cevabıdır' dedi.
Bu gidişle 2009'da daha onbinlerce insanın işinden çıkarılacağını ve işsiz sayısının yüzbinlerle artışa devam edeceğini söyleyen CHP lideri, 'Hükümetin bu mali disiplinsizliğinin bedelini işsiz insanlarımız ödüyor' diye konuştu.
'Seçim hovardalığı yapabilmek için, seçim gösterişi yapabilmek için, seçim rüşveti dağıtabilmek için, Türkiye'nin derli toplu, tutarlı, güven veren ekonomi programı oluşturmasına engel olmaktadır, karşı çıkmaktadır, ayak diremektedir' diyen Baykal, 'Türkiye'deki son sıkıntıların, diğer ülkelerden daha ağır yaşanmasının, çok ciddi iş yerlerinin kapanmasının, işsiz sayısındaki artışın altında hükümetin bu laubali tutumu yatmaktadır. Bu seçim hovardalığı arayışı, seçim rüşveti verme bekleyişi Türkiye'yi ekonomik bakımdan ciddi sıkıntıya sokmaktadır' ifadesini kullandı.
'YSK kararları işletilmiyor'
AK Parti hükümetinin, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir iktidarda rastlanmayan ölçüde yolsuzluklara bulaştığını ileri süren Baykal, iktidar ve yandaşlarının devlet olanaklarını sorumsuzca kendi çıkarları için kullandığını savundu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde danışman olarak görev yapan bir kişinin evine giren hırsızların kasadan 2.2 trilyon çaldıklarını ve bunun gazetelere haber olarak yansıdığını anımsatan Baykal, evinde hırsızlık yapılan kişinin konuyu ciddi şekilde takip etmemesinin dikkat çekici olduğunu söyledi.
'Savcılar harekete geçti mi? Bu kişinin serveti ne kadardır? Bu olayla ilgili ne yapılmıştır?' diye soran Baykal, kamuoyuna bilgi verilmesi gerektiğini kaydetti.
Seçim yardımlarını da eleştiren Baykal, Yüksek Seçim Kurulunun kararına rağmen yardımların sürmesine tepki gösterdi.
Baykal, 'Yüksek Seçim Kurulu karar alıyor, Başbakan'ından bakanına herkes, 'bu bizi ilgilendirmez' diye Yüksek Seçim Kurulu'na meydan okuyor. Bu karar iktidar partisini ilgilendirmiyor, kimi ilgilendiriyor? Gücü kime geçiyor Yüksek Seçim Kurulu'nun? Bir hukuk skandalı, bir hukuk krizidir. Yüksek Seçim Kurulu karar almış, o kararları işletmek mümkün değil. Bu acı bir tablodur. Bu tablodan çıkışın yolu, kuşkusuz her zaman olduğu gibi, milletin iradesindedir. Umut ediyorum, önümüzdeki seçimlerde milletimiz bu gerçekleri en iyi şekilde değerlendirecektir. Bunları yok saymak, gözden saklamak mümkün değildir. Bunların hesabını, öyle anlaşılıyor ki soracak olan millettir. Biz de millete bunu anlatmaya devam edeceğiz' dedi.
Haber devam edecek...