Arınç: Neler gördük, neler işittik

Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, ''Türkiye temizleniyor, darbelerden, ihtilallerden, müdahalelerden, seçilmiş insanlara başkalarının müdahalesinden, demokrasi dışı müdahalelerden, parlamentoya yöneltilmiş haksızlıklardan kurtuluyor'' dedi.

Arınç, Kahramanmaraş Lider İşadamları Derneği'nin düzenlediği toplantıda, iş adamlarının çeşitli konulara ilişkin yönelttiği soruları yanıtladı.

Türkiye'de siyasi istikrarın, demokrasinin güçlenmesiyle mümkün olabileceğini söyleyen Arınç, ''Demokrasi halkın yönetimi. Halkın kendi sivil iradesine sahip çıkması. Demokrasi bu iradenin önündeki engellerin kaldırılması, militarizmden uzak tutulması, sivil demokratik anlayışın Türkiye'ye hakim olması. Yıllardır gayemiz, amacımız bu oldu, mücadelemiz bu oldu'' şeklinde konuştu.

Arınç, her gün Türkiye demokrasisinin sınıf atladığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Çekilen sıkıntılar, yaşanan tatsız olaylar, her gün televizyon ekranında 'vay anasını' diyebileceğiniz hayret nidaları ile izlediğiniz olaylar, bir doğum sancısıdır. Türkiye demokraside sınıf atlamaya başladı. Ben bir yerde 'bağırsaklarını temizliyor' demiştim, birileri bundan alınmışlar, içimden 'yarası olan gocunur' dedim.

Türkiye temizleniyor, darbelerden, ihtilallerden, müdahalelerden, seçilmiş insanlara başkalarının müdahalesinden, demokrasi dışı müdahalelerden, parlamentoya yöneltilmiş haksızlıklardan kurtuluyor. Bu memleketin tertemiz insanları, demokrasiye aşık, milletine güvenen, milletin iradesini her şeyden üstün tutan tertemiz temsilcileri, bunlara meydan okuyor. Türkiye temizleniyor, temizlenecek. Tertemiz günleri çocuklarımız, torunlarımız ve gelecek nesillerle göreceğiz.''

Arınç, Türkiye'nin demokrasiye geçtiğini ve bu geçişini başka ülkeler gibi kolay yapmadığını söyledi. Arınç, ''Demokrasi sınavı kolay değil. Ama hamd olsun bu kadar geçirdiğimiz sınavlardan sonra, acı olaylardan sonra bugün ayakta kalan bizleriz, debelenen, zengin olan başkaları. Neler gördük, neler işittik. Cesur, iddialı ve kararlı olan kazanır'' dedi.

Arınç, Cumhurbaşkanı seçimine gidilirken, ''söylenen sözler, yapılan müdahaleler, tehlikeler, tuzaklar ve aba altından sopa göstermeler karşısında 'Biz bu milletin evladıyız, milletten aldığımız emaneti yine ancak ona teslim ederiz' diyerek dimdik ayakta durduklarını'' ifade etti.

O zaman bir siyasi partinin genel başkanının ''367'yi kabul etmezseniz Türkiye karışır diyerek Anayasa Mahkemesi'ni tehdit ettiğini'' savunan Arınç, bu tehditlerden, şantajlardan, baskılardan korkan insanların, başını kumun içine sokan insanların olduğunu söyledi.

Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ben yaptırmadım, ben yedirmedim' diye kollarını kaldırıp teslim olan insanlar oldu. Ben 28 Şubatı hatırlarım. Öyle günler geçirmiştik ki bazı milletvekilleri lojmanlarını bırakıp Amerika'ya uçmuşlardı. Ara ki bulasınız. Hiç unutmuyorum, 12 Haziran günü şunlar olacak diye bize de telefon edip, acıdıklarını söylüyorlardı. Biz de onlara telefonda cevap verdik, 'biz buradayız, kim gelecekse biz burada bekliyoruz' dedik. Kaçacak başka bir yerimiz yok, sığınacak başka kapımız yok, gidecek başka bir yerimiz yok. Dolayısıyla Türkiye'de kalıp demokrasi mücadelesini inanan insanlarla vereceğiz ve halkımızla bütünleşeceğiz. Halk size güvenirse her şey olur Allah'ın izniyle.

Sezer giderse bir daha Sezer gibi bir adam Türkiye'de Cumhurbaşkanı olmaz demiştim. 'Bu kadar da olur mu' dediler. Buramıza gelmişti. Bu insan seçerse artık kendisine benzeyen bir insan seçecek, Gül gibi bir Cumhurbaşkanı seçecek. Adamlar gece yarısı bildiri koydular. Bak Mehmet Akif 'korkma' diyor. 'Korkma' diye başlıyor İstiklal Marşı. Böyle şeylerden korkulmaz.''