Ergenekon tutuklu sanığı Sami Hoştan'ın bende dediği ve Susurluk kazası sonrası sırra kadem basan Abdullah Çatlı'nın kayıp çantası duruşma salonuna getirildi.
Mahkeme başkanı Köksal Şengün, 'Boş çantayı ben ne yapayım?' diyerek Hoştan'a iade etti.
Hoştan, daha önceki bir duruşmada, Susurluk'taki trafik kazasının ardından kaybolduğu iddia edilen Abdullah Çatlı'ya ait çantanın kendisinde olduğunu bildirmişti.
Kazayı ilk duyduğunda olay yerine gittiğini, Çatlı'nın cenazesini alan ve gömenin kendisi olduğunu belirten Hoştan, Çatlı'nın eşyasını alıp ailesine de kendisinin teslim ettiğini söylemişti.
Hoştan, 'Çanta da bende. Karar günü size teslim edeceğim' demiş; bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, 'Çanta boş mu?' diye sormuştu. Hoştan da 'Boş' diye cevap vermişti.
Hoştan, çantanın içinde Çatlı'nın kızına ait bir kolye, arabasının satılmasından dolayı 26 bin Mark para olduğunu, bunları da Çatlı'nın eşine eşyayla birlikte teslim ettiğini bildirdi.
Sami Hoştan, bunları eşine teslim ederken çantanın da boş olarak kendisinde kaldığını ifade etti.
Hoştan, çantanın içinde herhangi bir belge ve bilginin bulunmadığını öne sürerek, böyle bir belge ya da bilgi bulunması halinde bundan mutlaka haberinin olacağını sözlerine ekledi.
Hürriyet gazetesi yazarı Saygı Öztürk:
'Abdullah Çatlı'nın çantası efsane haline gelmişti. Varlığı 'var' deniliyordu ama kesin değildi. 199 yılında Haluk Kırcı cezaevine girmeden önce ifade verdi. Çantanın kayıp olduğunu, bulunmasıyla birşeylerin ortaya çıkacağını söyledi. Sami Hoştan'ın açıklamasıyla da 'çanta' yine manşetlere oturdu.
Haluk Kırcı, hangi şartlarda o ifadeyi verdi? Kırcı da bilir ki Çatlı günlük tutmazdı. Meral Çatlı'nın ağabeyi ile konuştuğumda, 'Hoştan'ın anlattığı doğrudur. Çantanın içinde, Çatlı'ya ait eşya ve kızına ait kolye vardı. Hoştan çantayı saklamak istedi, biz de verdik. Ama çantanın içinde başka birşey var mı bilmiyoruz' dedi.
Çantanın içinde 44 bin lira, kol saati, çamaşırları olduğu söyleniyor. Kaza olduğunda Çatlı'ya ait olduğu iddia edilen çanta birileri tarafından alındı. Ama kimlerin aldığı bilinmiyor.
Meral Çatlı ile konuştum. Meral Çatlı, 'Eşimin çantasının içinde ajanda olduğunu biliyorum. Ama içinde yazı var mı, yok mu bilmiyorum. Aldığım terbiye gereği okumam' dedi.
Gerçekten ajanda içinde yazılı birşey var mı, bunu bilen kimse yok. Hatta ajandanın olup olmadığı konusunda da yorumlar var. Hoştan'ın mahkemeye boş çanta vermesi anlamlı değil. Abdullah Çatlı'nın kaza yaptığı olayda demek ki, resmi olarak aileye teslim edilenin haricinde Cumhuriyet savcısına teslim edilmeyen bir çanta oduğu gerçeği ortaya çıktı. Çanta bulundu ama, gerçekten içinde ajanda var mıydı? Varsa ajandada ilşkilere ait yazılar var mıydı? Bu ajanda bulunursa Susurluk öncesi olaylara ışık tutulur gibime geliyor. Ama şu anda anlamsız...'